35,0122
36,7748
2.979,49
Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Talip Asil konu hakkında, “Gençlerdeki felç artışı, yüksek tansiyon ve diğer sağlık sorunlarının kötü yönetilmesinin bir sonucu olarak daha belirgin hale geliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Asil, “Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre, 2020 yılında Türkiye’de 35 bin 880 kişi felç nedeniyle hayatını kaybetti. Ülkemizde her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu durum, genç yaşta felç riskinin giderek daha büyük bir sağlık sorunu haline geldiğini gösteriyor. Ayrıca, 40 yaş altı bireylerin felç geçirme oranının Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha yüksek olduğu belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
‘TEŞHİS VE TEDAVİDE GEÇ KALINMAMALI’
Genç yaşta felç geçiren bireylerde genellikle kalp hastalıkları, kan pıhtılaşma bozuklukları ve damar diseksiyonu gibi farklı nedenler öne çıktığını söyleyen Prof. Dr. Asil, “Bu durum, felci sadece yaşlı bireylerin hastalığı olmaktan çıkarıp her yaş grubunun karşılaşabileceği bir sağlık sorunu haline getiriyor. Felçte erken müdahale çok önemli ve genç yaşta bu hastalıkla karşılaşan bireylerde tedaviye hızlı bir şekilde başlanması da hayati oluyor. Felç, genellikle baş dönmesi, kol ve bacaklarda güçsüzlük, konuşma bozukluğu ve görme kaybı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu tür belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden tıbbi yardım alınması gerekiyor” dedi.
‘ÖNLEYİCİ STRATEJİLER GELİŞTİRİLMELİ’
Prof. Dr. Asil son olarak, “Genç nüfusta felç riskinin artmasını engellemek için daha fazla önleyici stratejinin geliştirilmesi gerekiyor. Bu, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve toplum genelinde sağlık eğitiminin güçlendirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Düzenli egzersiz yapmak, sigara içmemek, sağlıklı beslenmek ve stresle başa çıkmak bu riskin azaltılmasında en önemli faktörler arasında sayılıyor. Sonuç olarak, genç yaşta felç, önlenebilir bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor ve bu konuda toplumda farkındalık yaratılması, sağlık eğitiminin artırılması büyük önem taşıyor. Gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri, hem bireysel sağlıkları hem de toplum sağlığı açısından kritik öneme sahiptir” diye konuştu.