Gazze’deki soykırımı anlattı: Avrupa susturdu Türkiye’de konuştu

Avrupa’ya girişi engellenen Glasgow Üniversitesi’nin Filistin asıllı Rektörü Gassan Ebu Sitte, Türkiye’de konferans verdi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Erol Özvar, Fransa Parlamentosu’nda düzenlenecek bir etkinlikte Gazze’deki tanıklıklarını anlatmak için Paris’e giden ancak ülkeye sokulmayan, aynı sebeple Almanya’ya da alınmayan Ebu Sitte’yi Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde (ASBÜ) düzenlenen “Gazze Soykırımı Girişimi-Bir Görgü Tanığının Anlattıkları” konferansına davet etti. Türkiye’ye gelen Ebu Sitte, YÖK Başkanı Prof. Özvar ile görüştükten sonra konferans için ASBÜ’ye geçti.

Konferansın açılışında konuşan Prof. Özvar, Ebu Sitte’nin İsrail’in Gazze’deki hastanelerde işlediği suça tanık olduğunu kaydetti. Özvar, “Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı tarafından yürütülen İsrail soruşturması bağlamında Gazze’de gördüklerinizi savcılığa aktardınız. Bu nedenle Avrupa ülkeleri size Schengen giriş yasağı koydu. Bu ifade özgürlüğünün açık ihlali, birçok Batılı ülkenin çifte standardının örneğidir. Schengen ülkelerinde izin verilmeyen, tanıklık ettiğiniz tüm olayları serbestçe ifade ediniz. Bugün vereceğiniz konferans ve paylaşacağınız tanıklıklar, Gazze’de ve dünyada yaşayan diğer Müslümanlar için fevkalade ehemmiyet arz ediyor” dedi.

Prof. Özvar’dan sonra söz alan Ebu Sitte, Fransa Parlamentosu’nda anlatamadıklarını Türkiye’de anlattı. 7 Ekim’in ardından Gazze’ye gittiğinde şehrin maruz kaldığı saldırılara tanıklık yaptığını belirten Ebu Sitte, Şifa Hastanesi’nin bölgedeki en büyük hastane olmasına rağmen yetersiz kaldığını, yaralıları koridorlarda tedavi ettiklerini vurguladı. Yıllarca süren abluka nedeniyle sağlık hizmetlerinin sıkıntılı olduğunu kaydeden Ebu Sitte, yeterli tıbbi teçhizat olsa ölen birçok kişinin kurtarılabileceği bilgisini verdi. Ebu Sitte özetle şunları söyledi:

Hastaneler ve kan bankaları İsrail ablukası altında. Tıbbi malzeme yetersizliği yaraların derinleşmesine sebep oluyor. En fazla yaralıyı kurtarmaya çalışıyor, yaralılar arasında tercih yapmak zorunda kalıyorduk. Mecburen bazı hastaları ampute ettik.

Yoğun bakıma gittiğimizde dezenfekte bulamadık, sabun kullandık. Sağlık kapasitemiz yeterli değildi. Ağrı kesici olarak vereceğimiz morfin kalmadı. Ağrı kesici olarak hastalara düşük dozlu ağrı kesiciler verdik. Çok etki etmiyordu ama çaremiz yoktu. Dezenfekte yerine sirke kullanmaya başladık, sıvı sabun ile karıştırıp dezenfekte yaptık.

Elimizde yaralıları tedavi edecek malzeme kalmayınca ve Şifa Hastanesi’ne saldırılar yoğunlaşınca hastaları farklı hastanelere naklettik. Hastaneler bile güvensiz hale gelmişti. Çalıştığım hastaneye füzeyle saldırıldı, tavan üzerimize çöktü. Kendime geldiğimde insanların yanarak öldüğüne ve ambulansların yandığına tanıklık ettim.

Tıbbi ekipler ve doktorlar İsrail’in hedefinde. Doktorlar özellikle hedef alınıyor. İsrail doktorlardan birini takip edip öldürdü. Öldürülen bazı doktorların cesedinde işkence izleri görüldü. Hastanelere giden yollar İsrail tarafından kapatıldı.

İsrail drone kullanarak hastanelerdeki insanları öldürdü. Birçok ülke, hastanelere saldırılmasına zayıf tepki verdi. Bu da İsrail’in saldırılarını sürdürmesi için yeşil ışık oldu.

Gazze’nin güneyindeki durum, kuzeydekinden daha iyi değil. Güneyde de tıbbi malzeme eksikliği var.

İsrail silahlarını soykırım maksatlı kullanıyor. İsrail yeni jenerasyon bombaları Gazze’de denedi. Bombalarda fosfor kullanarak insanları yaralamışlar.

Savaş çocukları hedef alıyor. Birçok Filistinli çocuk İsrail’in Gazze’ye saldırıları sebebiyle ailesini kaybetti. Diğer hastalar kimsesiz çocuklarla ilgilendi.

Özellikle çocuklar için gönderilen ilaçların engellenmesi, aslında İsrail’in, gelecekte hasta bir nesil oluşmasını hedeflediğini gösteriyor.

Batı medyası İsrail yanlısı yayın yaptı. Batı devletlerinin ikiyüzlülüğü ortaya çıkınca insanlar uyanmaya başladı. Dünya çapındaki Filistin destekçisi eylemler, Batı’da Filistin’e bakış açısında köklü değişime neden oldu. Siyonistlerin uyduruk hikâyeleri sona erdi.

Gazze’de ateşkes sağlanıp katliam durdurulmalı. Sınır kapıları açılarak sahra hastaneleri kurulmalı.

Ebu Sitte, Lahey’de Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkililerine İsrail aleyhindeki soykırım soruşturmasında tanık olarak ifade verdi. Ebu Sitte’nin Ankara’da dile getirdiği tanıklıkların da Lahey’de kullanılması planlanıyor.

İsrail’in saldırılarından sonra 9 Ekim’de Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ile Mısır üzerinden Gazze’ye giden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Ebu Sitte, 18 Kasım’a kadar El Şifa ve El-Ehli Baptist hastanelerinde tıbbi imkansızlıklara rağmen hizmet vermeye çalıştı. Canlı yayınlara katılıp Gazze’deki durumu dünyaya duyuran Ebu Sitte, İsrail’in 17 Ekim’de Gazze’de bombaladığı ve 500 kişinin hayatını kaybettiği El-Ehli Baptist Hastanesi’nin önünde, cenazelerin arasında düzenlenen basın toplantısıyla hafızalara kazınmıştı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ABD, Kanada ve Avrupa gibi dünyanın çeşitli kentlerindeki üniversitelerde Gazze’deki katliama karşı çıktıkları için işine son verilen bilim insanlarına çağrıda bulundu. Özvar, “Önümüzdeki günlerde bu amaçla, Yükseköğretim Kurulu’nun internet sitesinden bir duyuruyla başvuru sayfası düzenleyeceğiz” dedi. Özvar, benzer nedenlerle üniversitelerinden koparılan öğrencilere de yatay geçiş veya özel öğrencilik dahil Türkiye’de eğitimlerine devam etme imkanı tanıyacaklarını açıkladı.