34,4977
36,1550
2.971,23
Haber: Melis Yıldırım
(TBMM) – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Fidan, nüfusa paralel olarak yurt dışına gitmek isteyenlerin sayısının arttığını ve bununla birlikte AB ülkeleriyle vize konusunda sorunlar yaşandığını belirterek vize sorununun kökten çözümünün vize serbestisi anlaşmasından geçtiğini söyledi. Fidan, “2019’da AB’nin ABD’nin etkisiyle bizim Suriye’de yürüttüğümüz operasyonlardan dolayı almış olduğu siyasal bir tavır var. Bu siyasal tavrın bize yansımaları var ama biz bağımsızlığına, güvenliğine önem veren bir ülkeyiz. Belli operasyonlarda, harekatlara girdiğimiz zaman bedeli neyse de ödemeye hazırız” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2025 yılı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Sayıştay raporları üzerine Komisyon üyesi olan ve olmayan milletvekillerinin görüşleri dinlendi. Ardından milletvekilleri Dışişleri Bakanı Fidan’a sorular yöneltti.
Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) Dışişleri Bakanlığı’na getirilen üst düzey yöneticilerle ilgili; “Şu anda 39 tane genel müdürlüğümüz var. Ben MİT’ten 6 tane genel müdür arkadaş getirdim. Bunlardan birisi Personel Genel Müdürü. Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, Başbakanlık Hukuk Müşavirliği’nde benimle beraberdi. Bilgi İşlem Genel Müdürü var. Onun dışında İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürlüğü var, MİT’te benim yanımda çalışmış daha sonra Libya’ya Büyükelçi olmuş, dolayısıyla hem dış politika hem MİT’i bilen bir arkadaşımızı getirdik İstihbarat Güvenlik Genel Müdürlüğü’ne. Eşgüdüm Genel Müdürlüğü var, MİT’te benimle beraber çalışmış, üstün başarılar elde etmiş ve konusundaki gerekli sistemi kuran çok değerli seçkin bir arkadaşımız. Diplomatik Güvenlik Birimi var, yeni kuruldu” ifadelerini kullandı.
Fidan, bu kişilerin MİT’ten ödünç aldıkları ihsan sahibi insanlar olduğunu belirterek, “MİT ile Dışişleri, belli konularda zaten kardeş teşkilat gibi çalışıyorlar. Burada personel değişiminin olması şey olmamalı… Ama ben MİT’teyken de Dışişleri’ndeyken de dikkat ettiğim husus var. Özellikle kariyer gruplarına dışarıdan pek atama yapmayı tercih etmiyorum ama ihtisas konularında atamaları yapıyorum” dedi.
“Vize şirketleri vize işlerini yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem”
Fidan, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ile ilgili eleştiri ve sorulara ilişkin değerlendirmesinde, Vakıf kanunu geçtikten sonra Mütevelli Heyeti olarak atama yaptıklarını ve Yönetim Kurulu’nu ve diğer gerekli atamaları yaptıklarını kaydetti.
Şirket kurulumunu yaptıklarını ve şu anda şirkete personel alımının olduğunu belirten Fidan, vize şirketleriyle ilgili çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Fidan değerlendirmesinde, “Vize şirketlerinin daha önceden Bakanlık ile yapmış olduğu sözleşmeler var. Bunlar hukuken bağlayıcı olan sözleşmeler. Şirketlerle oturarak konuşarak belli bir yol bularak yolumuza gitmeye çalışıyoruz. Bu vize şirketleri gerçekten vize işlerini yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem, vize verme sistemini de kolaylaştıran bir yapı” ifadelerini kullandı. Bir üniversite vizyonları olduğunu söyleyen Fidan, bütün bunların Vakfın faaliyetleri arasında olacağını söyledi.
“Bakanlık merkezindeki insanların bindiği araçlar değil bunlar”
Fidan, bazı haberlere yansıyan Bakanlığa araba ve lastik alımı haberlerine ilişkin, “261 tane misyon var. Buradaki temsil gereği araç kullanan misyon şeflerinin araçlarıdır. Bunların hepsinin en iyi araç olması gerekiyor. Bütçemiz el verdiği ölçüde elimizden geldiğince her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. ‘Dışişleri Bakanlığı’na şu kadar araç aldınız’ diye, yani Bakanlık merkezindeki insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz” dedi.
“2023’te Türkiye’den vize ret oranı yüzde 16,1”
Vize alımında karşılaşılan zorluklarla ilgili Bakan Fidan, Avrupa devletlerinin Schengen’i öne çıkardıklarını belirterek, “Sadece bize karşı değil dünyadaki herkese karşı bir ortalamayla hareket ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den yapılan başvuruların ret oranı ile dünya ortalamasını kıyaslayan Fidan; 2014 yılında Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret oranının yüzde 4,4, bütün Schengen başvurularına yapılan retlerin oranının yüzde 5,1,Türkiye’de 2015’te yüzde 3,9 dünyada yüzde 6,2, 2016’da Türkiye’de yüzde 4,4, dünyada yüzde 6,9, 2019’da dünyada yüzde 9,7, Türkiye’de yüzde 9,9, 2020’de Türkiye yüzde 12,7, dünyada yüzde 13,6, 2021 yılında Türkiye’de yüzde 16,9, dünyada yüzde 13,4, 2022 yılında Türkiye’de yüzde 15,7, dünyada yüzde 17,9 oranında olduğunu açıkladı. Geçen senenin oranlarını da paylaşan Fidan, Türkiye’de vize ret oranın yüzde 16,1 olduğunu, dünyada ise yüzde 16 olduğunu aktardı.
“Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına karşın ret oranı binde 4 oranında arttı”
Fidan, “İnsan sayısı arttığı için yurt dışına gitmeye çalışan insanların sayısı da artıyor. 2019’da 906 bin vatandaşımız başvurmuş. 2021’de pandemi var, 270 bine düşüyor. 2022’de 770 bin, 2023’te 1 milyon 55 bin kişi. 2024’te de daha fazla olacağını düşünüyoruz. Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına karşın ret oranı binde 4 oranında artmıştır. Başvuru 278 bin 476 kişi artmış, rette 48 bin 638 kişi artmış” ifadelerini kullandı. Vize konusunda dengeyi belli bir diplomasiyle yürütmeye çalıştıklarını söyleyen Fidan, “Yurt dışına gitmek isteyen vatandaş sayımız artıyor, okumak isteyen öğrenci sayımız artıyor nüfusa paralel olarak. Bununla beraber AB ülkelerinde bir sıkıntımız oluyor” dedi.
Bu alandaki sorunun kökten çözümü için vize serbestisi anlaşmasının hayata geçmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan sözlerine şöyle devam etti:
“Vize serbestisi anlaşmasının hayata geçmesi için birkaç tane husus var. Birincisi genel politik ortamla alakalı konular. 2019’da AB, ABD’nin etkisiyle bizim Suriye’de yürüttüğümüz operasyonlardan dolayı almış olduğu siyasal bir tavır var. Bu siyasal tavrın bize yansımaları var ama biz bağımsızlığına, güvenliğine önem veren bir ülkeyiz. Belli operasyonlarda, harekatlara girdiğimiz zaman bedeli neyse de ödemeye hazırız. Bunlar bizim karşımıza bedel olarak çıkıyor ama bu bedeli dediğim gibi kendi bağımsızlığımızı, güvenliğimizi korumak için ödemek zorunda kalıyoruz.
“AB üyeliğiyle ilgili resmi politikamız devam ediyor”
Politik iklimin hayata geçmesi için bizim biraz daha onlarla belli konuları müzakere etmemiz gerekiyor. vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi şu anda AB ile aramızda olan iki tane önemli başlık.
Üyelik perspektifi ile ilgili konu, daha önce de söylemiştim, bizim bu konudaki resmi politikamız devam ediyor. Cumhurbaşkanımız 2018’de seçildiğinde de 2023 yılında seçildiğinde de ilk dış politika beyanında AB üyeliğinin bu yönetimde resmen devam edeceğini bir stratejik hedef olarak beyan etti.”
“BRICS kurumsal başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil”
Fidan, Türkiye’nin BRICS üyeliğiyle ilgili sorular bağlamında, BRICS ile ilgili hiçbir sakladıklarının olmadığını söyledi. Aylardır bu sorunun sorulduğunu söyleyen Bakan Fidan, “BRICS kurumsal başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Üyeler bir araya geliyorlar, birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de ilgi duyduğunuzu ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik” diye konuştu.
Sınır ötesindeki Kürtlerle ilgili sorulara yanıt olarak Fidan, “Sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi Türkiye’dir. Erbil ile ilişkilerimiz fevkalade iyi. Bağdat ile Erbil arasındaki sorunları da çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sayın Milli Savunma Bakanı geldiği zaman bütün detayları sorabilirsiniz”
Bakan Fidan, ABD’den F-16 tedarikiyle ilgili en büyük sıkıntının siyasal irade olduğunu belirterek, “Kongre’de o süreci biz tamamlattık. Daha sonra Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) teknik görüşmeleri yapıldı. MSB teknik görüşmeleri de bitirdi, ön ödemeleri de yaptı. O süreç başladı. Sayın Milli Savunma Bakanı geldiği zaman ona bütün detayları sorabilirsiniz” dedi.