FED FAİZ KARARI NE VAKİT 2023? | FED toplantısı ne vakit, saat kaçta? Beklenti anketi ve varsayımlar

0

BEĞENDİM

0

FED FAİZ KARARI EKİM 2023 | ABD ekonomisindeki gelişmelere ve enflasyon, işsizlik oranları üzere makroekonomik göstergelere nazaran alınan FED faiz kararı, ABD piyasalarının yanı sıra dünyada üniversal para ünitesi olan doları da etkilediğinden tüm dünyada merakla bekleniyor. Amerika’da geçtiğimiz periyot FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC) faiz oranını değiştirmeyerek, 22 yılın en yüksek düzeyi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu. Pekala FED faizi ne vakit açıklanacak? 2023 Ekim ABD Merkez Bankası toplantısı ne vakit, saat kaçta? İşte beklenti anketi ve kestirimler…

FED TOPLANTISI NE VAKİT, SAAT KAÇTA?

FED faiz kararı toplantısı 31 Ekim – 1 Kasım 2023 tarihlerinde olacak. Faiz kararı 1 Kasım Çarşamba günü saat 21.00’de duyurulacak.

FED FAİZ KARARI BEKLENTİ VE TAHMİNLER

Küresel piyasalarda, Orta Doğu’daki çatışmaların daha geniş alanlara yayılabileceği ve ABD’de açıklanan ekonomik bilgilerin beklentileri aşmasının akabinde siyaset faizinin iddialardan daha uzun mühlet yüksek düzeylerde tutulacağı kaygılarının artmasıyla negatif bir seyir izlenirken gelecek hafta gözler ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere kıymetli merkez bankalarının faiz kararlarına çevrildi. 7 Ekim’de başlayan İsrail-Filistin çatışmasının tüm dünyadan gelen reaksiyonlara karşın hala devam etmesi, piyasalarda risk algısını artırırken hususa ait haber akışı da piyasaların istikameti üzerinde tesirli olmayı sürdürüyor.

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda, gelecek hafta çarşamba günü Fed’in para siyaseti konseyi toplantısında siyaset faizini yüzde 5,25-5,50 düzeyinde sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını anımsatarak fiyatlamalarda bankanın 2024’e kadar faizi sabit bırakacağı istikametindeki iddiaların de güçlü kalmaya devam ettiğini vurguladı. Karar sonrası açıklanacak toplantı metninde yer alan tabirlerin değerini vurgulayan analistler, toplantının akabinde Fed Lideri Jerome Powell’ın yapacağı açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceğini belirtti.

Analistler, Fed’in para siyaseti kararlarını alırken göz önünde bulundurduğu en değerli bilgiler ortasında olan tarım dışı istihdam ve ADP özel kesim istihdamı bilgilerinin de bankanın ileriki periyotlarda nasıl adımlar atacağına dair sinyaller verebileceğini lisana getirdi. Orta Doğu’daki gelişmelerin yanı sıra ağır makroekonomik bilgi takviminin de takip edildiği geçen haftada açıklanan bilgilerin, Fed’in “şahin” adımlarına karşın ABD iktisadının güçlü kaldığını göstermesiyle bankanın siyaset faizini beklenenden daha uzun mühlet yüksek düzeylerde tutacağına yönelik kaygılar arttı.

TÜKETİMDE FAZLA, GELİRDE EKSİK

ABD iktisadı, bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,9 büyüyerek, beklentileri aşarken 2021’in son çeyreğinden bu yana en süratli büyümesini kaydetti. Ülkede tüketim harcamaları eylülde yüzde 0,7 ile varsayımların üzerinde artmasına rağmen gelirler yüzde 0,3 ile öngörülerden az artış kaydetti. Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, besin ve güç kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek ferdî tüketim harcamaları fiyat endeksi, tıpkı devirde aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 3,7 artarak piyasa beklentilerine paralel gerçekleşti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, kelam konusu datalara dair yaptığı açıklamada, güçlü tüketici harcamaları ve istihdam artışının ABD’nin ekonomik büyümesini desteklediğini, global tahvil getirilerinin de son aylarda değerli ölçüde yükseldiğini bildirdi. Fitch’ten yapılan açıklamada, tahvil getirilerindeki artışın, merkez bankalarından siyaset faiz oranlarının tepelere yaklaştığı istikametindeki sinyallere ve uygulanan mali sıkılaştırmanın artık kredi büyümesi üzerinde baskı oluşturduğuna dair açık ispatlara karşın gerçekleştiği vurgulandı.

Öte yandan, hafta başında yüzde 5,02 ile son 16 yılın tepesine çıkan ABD’nin 10 yılık tahvil faizi buradan yaklaşık 18 baz puan gerileyerek yüzde 4,84 düzeyinden haftayı tamamlarken dolar endeksi haftalık bazda yüzde 0,4 yükselişle haftayı 106,6 düzeyinden kapattı. Orta Doğu’da tansiyonun düşmemesi emtia fiyatları üzerinde direkt tesirli olurken yükseliş eğilimini üst üste 3. haftaya taşıyan altının ons fiyatı yüzde 1,2 artışla 2.005,9 dolardan haftayı tamamladı. Böylelikle ons altın yaklaşık 5 ay sonra birinci kere 2.000 doları aşmış oldu.

NEW YORK BORSALARINDA SATICILI BİR SEYİR İZLENDİ

ABD’de ağır şirket bilançoları ve makroekonomik bilgilerin takip edildiği haftada New York borsaları negatif bir seyir izlerken gelecek hafta için Fed’in faiz kararı ve Powell’ın açıklamalarının yanı sıra istihdam raporu dataları, yatırımcıların odağına yerleşti. Analistler, geçen hafta ülkede açıklanan datalardan alınan sinyallere nazaran iktisattaki güçlü duruşun devam ettiğini, açıklanan şirket bilançolarının ise karışık sinyaller verdiğini söyledi. Ülkede Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici itimat endeksi ise ekimde üst taraflı revize edilerek 63,8 ile beklentileri aştı.

ABD’de yeni konut satışları 759 binle iddiaların üzerinde gerçekleşti. Öte yandan, ABD’de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranının yüzde 8’e yaklaşmasıyla mortgage müracaatları 1995’ten bu yana en düşük düzeyde kalmaya devam etti. Öte yandan, ülkede bilanço dönemi ağır bir formda devam ederken Microsoft’un geliri bu periyotta yıllık bazda yüzde 13 artarak 56,5 milyar dolara çıkarken şirket payları haftayı yüzde 1 artışla tamamladı. Google’ın ana kuruluşu olan Alphabet’in elde ettiği gelirin yüzde 11 yükselişle 76,7 milyar dolara çıkmasına rağmen bulut ünitesinin gelir beklentilerini karşılayamaması sonrası şirketin pay fiyatı yüzde 9,8 azalışla haftayı kapattı.

ABD’li uçak üreticisi Boeing’in üçüncü çeyrekte 1,6 milyar dolarlık ziyan açıklamasının akabinde tedarikçisi Spirit AeroSystems’teki kalite meseleleri nedeniyle bu yıl için 737 tipi uçaklarına ait teslimat iddialarını düşürmesiyle şirketin payları kıymet kaybetti. Böylelikle Boeing’in pay fiyatı, düşüş eğilimini üst üste 8. haftaya çıkarmış oldu. Amazon’un net karı üçüncü çeyrekte 9,9 milyar dolar olurken şirket, geçen yılın tıpkı periyodunda 2,9 milyar dolarlık kar açıklamıştı. Âlâ gelen bilançonun tesiriyle şirketin payları yüzde 2,1 bedel çıkarıyla haftayı tamamladı.

Ayrıca JPMorgan Chase Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon ve ailesinin 2024’ten itibaren bankadaki 1 milyon payını satacağının bildirilmesinin akabinde bankanın payları haftalık bazda yüzde 5,1 kıymet kaybetti. Kelam konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 2,62, S&P 500 endeksi yüzde 2,50 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,14 azalışla haftayı tamamladı.

30 Ekim ile başlayan haftanın data takviminde, pazartesi günü Dallas Fed imalat endeksi, salı günü CB tüketici inanç endeksi, çarşamba ADP istihdam raporu, imalat sanayi PMI, inşaat harcamaları ve Fed faiz kararının yanı sıra Powell’ın açıklamaları, perşembe günü haftalık işsizlik maaşı müracaatları, fabrika siparişleri, cuma günü tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve hizmet kesimi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) bilgileri takip edilecek.

AVRUPA BORSALARINDA DA NEGATİF SEYİR ÖNE ÇIKTI

Halihazırda devam eden Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra Orta Doğu’da tansiyonun bir türlü dinmemesi, ekonomik aktivite konusunda telaşların hakim olduğu Avrupa’da da risk iştahının düşük seyretmesine neden olurken haftaya İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz kararı ve bölge genelinde enflasyon bilgileri yatırımcıların odağında olacak.

Geçen hafta Avrupa Merkez Bankasının (ECB) 3 temel siyaset faizini de sabit bırakmasının akabinde Yunanistan’ın başşehri Atina’da düzenlenen basın toplantısında konuşan ECB Lideri Christine Lagarde, Avrupa iktisadının zayıf olduğunu belirterek enflasyonun çok uzun mühlet yüksek düzeylerde seyretmesinin beklendiğini aktardı. Hafta içinde, ECB Profesyonel İddiacılar Anketi’ne katılan ekonomistler, Avro Bölgesi enflasyonunun fakat 2025’te ECB’nin yüzde 2’lik amacına yaklaşacağını öngördü. Öte yandan, Avrupa genelinde açıklanan öncü PMI datalarının, beklentilerin altında kalarak ekonomik aktiviteye dair olumsuz sinyaller vermeye devam etmesi de Avrupa borsalarında risk iştahını törpüledi.

Orta Doğu’daki gelişmeler de bölgede yakından takip edilirken çatışmaların daha geniş alanlara yayılabileceği ve bilhassa güç fiyatlarının yine yükseliş eğilimine geçebileceği telaşı Avrupa’da risk algısını destekleyen öteki bir etken oldu. Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalara nazaran, gelecek hafta perşembe günü BoE’nin siyaset faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirterek karar sonrası BoE Lideri Andrew Bailey’nin yapacağı kelamla yönlendirmelerin piyasalarda oynaklığa sebep olabileceğini lisana getirdi.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,75, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,31, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,25 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,50 bedel kaybetti. Gelecek hafta pazartesi günü Almanya’da büyüme ve enflasyon, Avro Bölgesi’nde tüketici itimat endeksi, salı günü Avro Bölgesi’nde büyüme ve enflasyon, çarşamba günü İngiltere’de imalat sanayi PMI, perşembe günü Almanya’da işsizlik oranı, imalat sanayi PMI, Avro Bölgesi’nde imalat sanayi PMI, BoE’nin faiz kararı ve Bailey’in açıklamaları, cuma günü İngiltere’de hizmet kesimi PMI ve Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı dataları takip edilecek.

ASYA HİSSE PİYASALARI KARIŞIK SEYRETTİ

Asya’da tarafında ise Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlarına devam etmesinin akabinde Çin ve Hong Kong hisse piyasaları olumlu ayrışırken gelecek hafta gözler Japonya Merkez Bankasının (BoJ) para siyaseti kararına çevrildi. Analistler, Çin’de varlık fonunun pay senedi piyasalarında alım yapmasının risk iştahının toparlanmasına yardımcı olduğunu belirterek Hong Kong’da da pay senetlerinden alınan damga vergisinin yüzde 0,13’ten yüzde 0,1’e çekilme kararının alınmasının risk iştahını destekleyen öteki bir etken olduğunu söyledi. Öte yandan, Japonya’da açıklanan enflasyon bilgileri gelecek hafta yapılacak toplantıda BoJ’un alacağı kararlara ait belirsizlikleri artırdı.

Analistler, son devirde Japon basınında çıkan haberlerde BoJ’un getiri eğrisi maksat aralığını genişletebileceğinin söz edildiğini belirterek bankanın gelecek hafta açıklayacağı para siyaseti kararlarının piyasalarda oynaklığı artırabileceğini aktardı. Ülkede, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ekimde yüzde 3,3, çekirdek TÜFE de yüzde 2,7 artışla öngörüleri geride bıraktı. Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizi son 10 yılın doruğuna yakın olan yüzde 0,87 düzeyinden haftayı tamamlarken dolar/yen paritesi de 150,8 ile son bir yılın en yüksek düzeyini test etmesinin akabinde 149,6’tan haftayı kapattı.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,32 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,16 bedel kazanırken Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,04 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,86 azalış kaydetti. 30 Ekim ile başlayan haftada, salı günü Japonya’da sanayi üretimi, işsizlik oranı, BoJ faiz kararı, Çin’de imalat sanayi ve hizmet dalı PMI, çarşamba günü Çin’de Caixin imalat sanayi PMI, cuma günü Çin’de cari istikrar ve Caixin hizmet kesimi PMI bilgileri takip edilecek.

YURT İÇİNDE GÖZLER ENFLASYON BİLGİLERİNE ÇEVRİLDİ

Yurt içinde, geçen hafta dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,02 artışla 7.662,05 puandan tamamlarken, gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Enflasyon Raporu ve Para Siyaseti Şurası (PPK) toplantı özetinin yanı sıra enflasyon dataları yatırımcıların odağına yerleşti. TCMB geçen hafta siyaset faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puan artırarak yüzde 35’e çıkardı.

Bankadan yapılan duyuruda, Türk lirası mevduat hissesinin artırılmasına yönelik ek adımlarla nakdî transfer düzeneğinin güçlendirilmeye devam edileceği kaydedilirken son periyotta tesirli olan fiyat ve kur kaynaklı maliyet taraflı baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişinin kıymetli ölçüde tamamlandığı bildirildi. Resmi Gazete’de yayınlanan bildiriye nazaran ise TCMB, bankacılık sisteminde Türk lirasının hissesini artırmaya yönelik adımlarla birlikte sadeleşme kapsamında ihracat kredileri ve firmaların krediye erişimine yönelik uygulama kolaylıkları getirdi.

Dolar/TL, haftayı bir evvelki kapanışın yüzde 0,7 üzerinde 28,1737’den tamamladı. Öte yandan Sermaye Piyasası Konseyi, Tureks Turunç Madencilik İç ve Dış Ticaretin hisse başına 10,97 liradan birinci halka arzını onayladı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7.700 ve 7.900 düzeylerinin direnç, 7.600 ve 8.400 puanın ise dayanak olarak öne çıkabileceğini söz etti. Gelecek hafta yurt içi data gündeminde, pazartesi günü ekonomik itimat endeksi, salı günü dış ticaret istikrarı, çarşamba günü imalat sanayi PMI, perşembe günü enflasyon raporu, haftalık para ve banka istatistikleri, cuma günü ise enflasyon bilgileri takip edilecek.