34,5657
36,0742
3.009,63
TRT World Citizen, Humanitarian Film Festivalinde konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Gazze’de başlayan katliamın bugün Türkiye’nin yakın coğrafyasında bir kelebek etkisi ile büyüdü. Bizler tam da bu süreçte şu hakikati var gücümüzle, yüksek sesle haykırmak durumundayız. Bütün bunlar açık ve net insanlık suçudur. Suçlu İsrail’dir ve bir o kadar da İsrail’e destek olan Batılı müesses nizamdır” dedi.
TRT World Citizen tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Humanitarian Film Festival’ (İnsani Film Festivali) ödül töreni dün akşam Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Film festivalinin ödül törenine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, sanatçılar, yapımcılar ve sanatseverler katıldı. Festivalin odağında insan ve insana dair meseleler olduğuna dikkati çeken Altun, “Bu festival, insan haklarının korunmasının önemini, sosyal adaleti, barışı, çevre sorunlarının insan hayatına etkisini öne çıkarıyor. Bu festival bize insan hayatının ne denli önemli, merkezi hakikat olduğunu hatırlatıyor. İnsanlık bugün ne yazık ki büyük bir kıyımın odağında” diye konuştu.
Gazze, Batı Şeria, El-Halil, Refah ve Cenin’de yaşananları hatırlatarak sözlerine devam eden Fahrettin Altun, “Son sığınaklarında, üzerlerine her gün tonlarca bomba yağan insanların şehirlerinden bahseden Altun, “Dahası kadim Beyrut şehrinden bahsediyorum. Zulmün taşınmaya çalışıldığı İslam şehirlerinden bahsediyorum. Bugün bu kürsüden sesimizin ulaştığı herkese, ismini tarihe ‘katil devlet’ olarak yazdıran İsrail’in işlediği affedilmez insanlık suçlarını bir kez daha yüksek sesle haykırıyorum. İsrail bir soykırımcıdır, İsrail bir katildir ve biz var gücümüzle İsrail’in bu zulmüne son vermek, İsrail’in bu zulmünü durdurmak ve bu süreçte de İsrail’in zulümlerini, bütün cürümlerini, tüm dünyaya elimizdeki bütün imkanlarla, tüm iletişim, sanat imkanlarıyla göstermek için var gücümüzle çalışacağız” ifadelerini kullandı.
‘ONLAR BİRER SAYI DEĞİL’
Festivalin odağında insan olduğunu hatırlatan Altun, “2023’ün 7 Ekim’inden bu yana güneş tam 393 kez doğdu. O günden bu yana, daha 1 yaşını bile görmemiş 786 bebek öldü. Son 393 kara günde, toplamda 17 bin 210 çocuk Gazze’de hayatını kaybetti. O günden bu yana, gökten ölüm olup yağan bombalar altında tam 11 bin 742 kadın can verdi. Gazze’de, toplamda 42 bin 885 insanın artık nefes almıyor. 183 gazeteci, 1047 sağlık çalışanı ve 85 sivil savunma görevlisi görevleri başında katledildi. İçinizden, ‘Onlar sayı değil, onlar insan’ dediğinizi duyabiliyorum. Onlar birer sayı değil, insan. Her biri birer anne, baba, çocuk, eş, abi, kardeş… Aradan geçen bu 393 günde üzerlerine toplam 85 bin 500 ton patlayıcı yağan insanlar. Evsiz, barksız, camisiz, kilisesiz kalan ve vahşice katledilen insanlar” dedi.
‘BÜTÜN BUNLAR AÇIK VE NET İNSANLIK SUÇUDUR’
Gazze’de başlayan katliamın bugün Türkiye’nin yakın coğrafyasında bir kelebek etkisi ile büyüdüğünü ve sanatın birleştirici gücü altında insani değerleri savunmak için bir araya geldiklerini vurgulayan Altun, “Bizler tam da bu süreçte şu hakikati var gücümüzle, yüksek sesle haykırmak durumundayız. Bütün bunlar açık ve net insanlık suçudur. Bu suçları gizlemeye çalışanlar bu insanlık suçunun ortaklarıdır. Suçlu İsrail’dir ve bir o kadar da İsrail’e destek olan, İsrail’in cürümlerini görünmez kılmak için çaba sarf eden, bir yandan da o cürümlere malzeme sağlayan, o cürümleri işlesin diye İsrail’i cesaretlendiren Batılı müesses nizamdır. Batılı müesses nizamın öncü aktörleridir. Onlar suçludur ve biz haktan, hakikatten yana olan insanlar bu apaçık gerçeği her ne olursa olsun haykırmak durumundayız” diye konuştu.
“KÜRESEL ÇÖZÜM MEKANİZMALARI ÜRETİLEMİYOR”
Bugün gerçeği haykıran sanatçıların, bilim insanlarının ne yazık ki yoğun mahalle baskısına maruz kaldığını, işlerinden kovulduğunu ve toplumsal anlamda izole edilmeye çalışıldığını anlatan Altun, “Ne olursa olsun, hakikatin gür sesi her daim bu türden zulüm düzenlerini bastırmıştır, tarih bunun örnekleriyle doludur. Bizler, insanlık var oldukça, insan onuru var oldukça, vicdan var oldukça, küresel vicdan toplumu var oldukça yine bu zalimlerin ne yaparlarsa yapsınlar, tarihin çöp sepetine gönderileceğine inanıyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz” dedi.