Salgın ve sonraki enflasyonist dönemle beraber ilerleyen süreçte önümüze çıkan en büyük sorun fahiş fiyatlama davranışıdır.
Fahiş kelimesi TDK ‘ya göre; ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla olan, ahlaka ve törelere uygun olmayan anlamı taşımaktadır.
Buradan yola çıkarsak fahiş fiyat ise yeni belirlenen
fiyat seviyesinin bir önceki fiyat seviyesine göre aşırı ve ahlaka uygun olmayan artış şeklini
ifade eder diyebiliriz.
Türkiye gibi liberal piyasa sistemini benimseyen ülkelerde teorik olarak fiyat serbestisi vardır.
Fiyat seviyesinin aşırı arttığı durumda
olduğu varsayılır bunlardan ilki;
yeterli üretimin olmaması ikincisi ise tekel konumunda olmaktır.
Buna göre eğer yeterli üretim yoksa yükselen fiyat seviyesinin karlı olması nedeniyle yeni yatırımlar cezbedilir ve üretim otomatik artar ve fiyat dengelenir. Kısa vadeli tepki değildir.
İkinci senaryoda ise tekel düzenine devlet müdahale ederek üretimin ve dağıtımın rekabete uygun hale getirilmesine çaba koyar.
Gel gelelim
Türkiye’nin son dönemde yaşadığı fahiş fiyat artışı bunlardan biri değil.
Şu an
Türkiye’nin yaşadığı sorun
yüksek enflasyon dönemi ve akabinde yaşanan enflasyonist yapışkanlıktır.
Buna göre
fiyat artışlarının yüksek seyrettiği dönem boyunca “fiyat algısı karışan” ve aklında yer eden geçmişteki durumun, gelecekle ilgili beklentilerini oluşturduğu şekliyle bir artışa alışan tüketicilerin bu zaafını
kullanarak, toptancıların ve perakendecilerin
sebepler oluşmaksızın veya oluşan sebeplerin nispetinden çok, artış yaptığı hal ortaya çıkar
; tam da bu günler gibi.
Şimdi gelelim sorunun olası çözümlerine…
Şunu öncelikle ifade edelim. Narh sistemi değil hedeflediğimiz. Serbest piyasadan vazgeçiş de değil. Ancak ihtiyaç duyulduğunda kontrol edebilecek altyapı da oluşturulmuş olsun ki kötü niyete mahal vermeyelim.
Diğer taraftan elbette öncelik, makro ekonomik istikrar ve kurumlar arası uyum ile finansal stabilitenin sağlanmasıdır.
Bunlar yoksa ve fiyat serbestisi kontrol alınmak istenirse kıtlık olur. Bu şerhlerimizi düştükten sonra aşağıdaki iki konuyu gündeme alabiliriz.
Merkezi Fiyat Takip Sistemi
Teknolojik ilerlemelerin hızla kat edilmesiyle milyarlarca verinin büyük veri analizleri ile kontrol edilmesi mümkün hale gelmiştir.
Üretilen veya ithal edilen her ürün modeline ithalat rejimindeki ürün pozisyon numaralarına uygun haliyle bir ana kod ve akabinde firmanın kendi vereceği kod ile tahsisli bir model numarası oluşturulabilir.
Bu numara firmalar tarafından Merkezi Fiyat Kontrol Sistemine her kalem ürün için tanıtılır.
Firmalar faturalamada bu numaraları da kullanır. Böylelikle kesilen her faturada ürün takip edilir.
Şikayetlerin arttığı zamanlarda, şikayetlerin yoğunlaştığı ürün ve firmalar için işletip fiyat artışının izahı istenebilir.
Hatta sektör ortalamasının çok üzerinde fiyatlama yapan firmalara otomatik denetimler atanabilir.
Bu sistemi her ürüne yapmamız gerekmez; temel gıda, hijyen malzemeleri, vs. gibi halkın kullandığı temel mal, mamullerde ve hizmet sektöründe gerektiği kadarıyla kullanabiliriz.
İndirimler kontrol edilebilmeli;
günümüzde yapılan en büyük hilelerden biri önce yüksek fiyat koyup sonra yüksek indirim yapmış gösterip tüketiciyi aldatmaktır.
Bu noktada bazı ülkeler maksimum indirim limitleri koyarak satıcının ilk fiyatı çok şişirmesinin önüne geçmeye çalışmaktalar.
Ayrıca yüksek fiyattan başlayan ve zarflama diyebileceğimiz yöntemle ne kadar da tutarsa şeklinde yapılan fiyatlama davranışının önüne de geçilebilir.
Bu şekilde satıcıların yüksek fiyattan ürünleri listelemesi son bulur.
Satabileceklerini düşündükleri fiyatlardan ürünün piyasaya sürülmesi sağlanır zira sonra inebileceği maksimum oran kanunca belirtilmiştir.
Kurumsal Kapasite Arttırılmalı
Şeffaflık, hesap verilebilirlik, sorumluluk ve kontrol
devlet dahil tüm organizasyonlarda olması gereken birer haslettir. Piyasa da buna dahildir.
Türkiye kendi sınırlarının ötesinde yön veren, liderlik eden ülke konumuna evrilmiştir. Bu çerçevede kurumsal kapasitesini gerek kanun gerekse yapılanma modelleri ile desteklemeli.
Yeni teknolojilerin desteği alınarak gri, yoruma dayalı alanlar bertaraf edilmelidir.
Böylelikle kurallı ve sağlıklı işleyen piyasaya yatırımlar artacak, tam rekabet piyasası işleyecektir.