34,5525
36,6790
2.904,44
Eyüpspor ile Süper Lig’e çıkma başarısı gösteren Arda Turan, The Coaches Voice’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Atletico Madrid’de birlikte çalıştığı Diego Simeone dönemini anlatan Arda Turan, “Barcelona ve Real Madrid, sezon öncesi Los Angeles’a, Miami’ye ya da Asya turuna çıkarken biz Segovia’daki golf sahasında koşardık. Fiziksel antrenmanların çoğunu orada yapardık. Yaz tatili sonrası ilk gün gelir ve doğru antrenman kampına giderdik. En az on gün ya da iki hafta sıkı çalışırdık. Rakiplerimizle bir ilgisi yoktu ama Simeone’nin inandığı şey buydu.” ifadelerini kullandı.
Simeone ile ilgili açıklamalarına devam eden 37 yaşındaki teknik adam, “Bize her zaman doğruyu söylerdi. ‘Onlar kadar yetenekli olmasak da onları yenebiliriz, nasıl mı? Onlardan daha çok koşarak ve mücadele ederek.’ Bu felsefe ile sonuçlar almaya başladığımızda, oyunun savunma yönünden keyif almaya başladım. Çünkü takım olarak oynamak, gol yememek, yenilmemek harika bir duygu. Simeone’nin basit bir sözü vardır; ‘Eğer gol yemezseniz, maçı kazanma şansınız her zaman vardır’ Evet, bu basit bir söz ama ulaştığımız hedeflere gitmek için temel. Çünkü savunmada kendinizi doğru konumlandırırsanız, hücumunuzu da etkili bir şekilde organize edebilirsiniz. Eğer savunma yapar, top için savaşır ve topa sahip olursanız, kendinize olan güveniniz artar. Savunmanın ve savaşmanın getirdiği dayanıklılık sizi oyunda tutar ve size daha fazla cesaret verir. Ve cesur bir takımın her zaman umudu vardır. Bu futbolun çok önemli bir tarafıdır. Simeone’nin oyunculara ilk öğrettiği şey budur; “Savaşmak, rakiple temasa geçmek ve topu kazanmak.” ifadelerini kullandı.
Arjantinli teknik adamın kendi futbolu üzerindeki etkisini aktaran Arda Turan, “Bunu benimle yaptı. Rakibe karşı fiziksel bir avantajım yoktu. Ben sakatlanmaya meyilli bir oyuncuydum. Önemli maçlarda ve kritik anlarda Simeone beni doğru şekilde motive etti ve bana her zaman inandığını gösterdi. Liderlik yeteneğimi hiçbir zaman engellemedi. Aksine bana bu özgürlüğü verdi. Fiziksel özelliklerimi korumamı sağadı ve taktiksel olarak beni her zaman zorladı. Sonunda oyunu sadece bir hücum oyuncusu olarak değil, bir bütün olarak görmemi sağadı. Bana bu vizyonu kazandıran oydu. Şunu açıkça söyleyebilirim, Simeone, kariyerimde benden en çok verim alan teknik direktör” dedi.
“Simeone hayatımda gördüğüm en çalışkan insanlardan biri” diyen genç teknik adam, “Ne zaman bir araya gelsek hep futboldan konuşuruz. Hayatının her anında futbolu düşünüyor, her zaman oyunu nasıl geliştirebileceği üzerine çalışıyor. Bunu tatillerinde bile yapıyor! Ekim ayında bir tatil sırasında Türkiye’ye geldi ve orada zaman ayırıp beni görmeye geldi. Tabii ki o ziyarette de futbol hakkında konuştuk.” diye konuştu.
Atletico Madrid’deki antrenörü Oscar Ortega’nın antrenmanlarını da anlatan Arda Turan, “Atletico’da geçirdiğim süre boyunca, antrenör Ortega da önemliydi. Onun antrenmanları çok ama çok zordu. Ama önemli bir ayrıntı var, sizi kendi yöntemine inandırırdı. Eğer bir oyuncu yönteme inanırsa, yüzde yüzünü verir. Bunu söyleyebilirim çünkü ben de onunla birlikte bu duyguyu yaşadım” sözlerini sarf etti.
2012 yılında Chelsea karşısında Süper Kupa’da alınan galibiyetle ilgili itirafta bulunan başarılı futbol adamı, “Chelsea’ye 2012 Avrupa Süper Kupası finalinde dört gol attığımız maçı hatırlıyorum. Fiziksel olarak bizden daha üstün bir takımdılar. Ancak hazırlıklarımızı tamamladığımızda dünyadaki her takımla mücadele edebilirdik. Ve o finalde bunu başardık, onlardan çok daha öndeydik. Radamel Falcao, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Chelsea’ye karşı 3 gol atmıştı ve onları 4-1 yendik.” açıklamasında bulundu.
Atletico Madrid dönemi için açıklamalarına devam eden Arda Turan, “Atletico’da savunmaya, geçiş oyununa ve duran top stratejilerine öncelik veren bir takım olmak bizim için çok önemliydi. Diego Godin, Miranda, Raul Garcia, Falcao, Diego Costa ve David Villa gibi oyuncularımız vardı. Hepsi de iyi kafa vuran oyunculardı. Ayrıca Gabi, Griezmann ve Kore, duran toplarda çok yetenekliydi. Bu yeteneklerin taktiklerle birleşimi çok başarılı sonuçlar verdi.” dedi.
Futbolculuk döneminde Atletico Madrid’in ardından Barcelona’ya transfer olan genç teknik adam, “Barcelona’da geçirdiğim süre boyunca çalıştığım teknik direktörler arasında Luis Enrique de vardı. Ofansif açıdan benim için çok önemliydi çünkü sistemini mükemmel bir şekilde geliştirmiş bir teknik direktör. Normalde antrenörler sahanın birinci ve ikinci bölgelerine odaklanır ve üçüncü bölgeyi oyuncuların yaratıcılığına bırakır. Ancak Luis Enrique, oyuncuları üçüncü bölgede hazırlamayı da seviyordu. Oyuncuların yeteneklerine inanıyor ama herkesin doğru pozisyonda olmasını, doğru tepki göstermesini, doğru koşular yapmasını ve topu doğru yerlerde almasını sağlamak için çalışıyordu. Enrique ile çalıştığınızda hücum için aklınızda net bir plan vardır. Nasıl hareket edeceğinizi ve nasıl tepki vereceğinizi çok iyi biliyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
Enrique için değerlendirmelerine devam eden Turan, “Örneğin turnuvayı kazanamamış olsa da Enrique’nin 2020’de İspanyol futboluna yaptığı katkıyı hayranlıkla izledim. Taktiksel olarak bütün rakiplerinden daha iyi performans gösterdi. İspanya topa sahip olma, oyunu kontrol etme ve rakibin baskısına bağlı olarak sahanın ikinci bölgesinde nasıl hücum edeceğini çok iyi biliyordu. Kısacası, Luis Enrique bir dahi. Özellikle de hücumda iç oyuncuları ve kanat oyuncularını kullanma söz konusu olduğunda.” dedi.
Kariyerinde birlikte çalıştığı tüm teknik direktörlerin üzerinde etkisi olduğunu söyleyen başarılı teknik adam, teknik direktörlük kariyerine başlama süreci için de, “Antrenör olmaya zaten karar vermiştim. Bu planlanmış bir şeydi çünkü her zaman oyunun taktiksel yönleri ve dizilişlerin nasıl geliştirileceği üzerinde çalışmakla ilgilenmiştim. Ancak fırsat kendiliğinden ortaya çıktı. Futbolculuk kariyerimden sonra kurslara katılmaya başlamıştım. O dönemde -Nisan 2023- başkanımız Murat Özkaya bana antrenörlük teklif etti. Projeye inandım, hayal ettiklerimi burada gerçekleştirebileceğimi düşündüm ve kabul ettim. Aceleci davranış olabilirim ama bugün geriye dönüp baktığımda iyi ki o kararı vermişim diyorum. Dediğim gibi, birlikte çalıştığım her antrenörden ve futbol dışında güvendiğim herkesten etkilendim. Onlardan da bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum çünkü dünya hızla değişiyor. Farklı nesillerle bağlantı kurmak için onlarla nasıl doğru iletişim kuracağınızı bilmeniz gerekiyor.” dedi.
Arda Turan, açıklamalarına, “Ben kuralları en başından koyan ve herkesin bunlara saygı göstermesini bekleyen bir teknik direktörüm. Takıma geldiğim ilk gün oyuncularıma şunu söyledim, ‘Size her zaman açık olacağım. Benimle her konuda konuşabilirsiniz, sorunlarınızı, her şeyini paylaşabilirsiniz. Başarılı ya da başarısız olabiliriz ama size bir şeyin sözünü veriyorum, size asla yalan söylemeyeceğim.’ Oyuncularıma bir şeyler öğretmek için buradayım. Antrenmanlarda, analizlerde onlar için maksimum verimi sağlamak için çok çalışıyorum ve herkesin buna katkısa bulunmasını bekliyorum. Ancak bunun dışında biz bir aileyiz ve birbirimize ailemizde olduğu gibi davranıyoruz. Teknik direktörlüğün hayatta yeni bir meydan okuma olduğunu, eskisinden çok farklı olduğunu biliyorum ama futbolcu olarak geçirdiğim zamandan içinde çok şey var.” diye devam etti.
Oynatmak istediği oyun için konuşan Arda Turan, “2023-2024 sezonunda sadece lig şampiyonu olup Süper Lig’e yükselmedik. Aynı zamanda en çok topa sahip olan ve en çok koşan takım olduk. Oyuncularımdan psikolojik ve fiziksel olarak çok şey talep ettiğimi düşünüyorum. Bunu her zaman sürdürmek çok zor görünüyor ama ben bunu başarmayı arzuluyorum.” dedi.
Atletico Madrid’in teknik direktörlüğü için henüz çok erken olduğunu söyleyen Arda Turan, “Simeone’yi ve antrenmanları görmek için Madrid’e yaptığım ziyaretlerde birçok taraftar bana bir gün kulübü çalıştırmak isteyip istemediğimi soruyor. Gerçeği söylüyorum. ‘Simeone’nin yaptıklarından daha iyisini başarmanın kolay olmadığını biliyorum ama elbette Atletico Madrid’i çalıştırmak ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak isterim’ diyorum. Evet, Atletico Madrid ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak bir teknik direktör olarak en büyük hedeflerimden biri ama bunun için henüz çok erken. Şimdilik Eyüpspor’da çok mutluyum. Eğer bir gün dünyanın en iyi teknik direktörleriyle rekabet etmek istiyorsam, gelişmek ve çok çalışmak için mükemmel bir yer.” sözlerini sarf etti.