35,5794
36,8385
3.100,05
Dairenin kararına göre, Antalya’da yaşayan H.S, sosyal medya hesabından başkasının evine ait ada ve parsel numarasının sorgu ekran görüntüsünü paylaştı, söz konusu evin “rüşvet malı” olduğu iddiasında bulundu, ev sahibi hakkında rencide edici ifadeler kullandı.
Ev sahibinin şikayeti üzerine H.S. hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “hakaret” suçlarından kamu davası açıldı.
Yargılamayı yapan yerel mahkeme, sanığa “hakaret” suçundan 1 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, paylaşılan bilgilerin, Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde düzenlenen ve hukuken korunan kişisel veri kapsamına girmediği, tapu bilgilerinin herkes tarafından kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle ise diğer suçlamadan beraatine karar verdi.
İstinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi, söz konusu bilgileri “hukuken korunan kişisel veri” kapsamında değerlendirerek, sanık hakkında “hakaret” suçundan verilen cezayı kaldırdı ve sanığa, daha ağır ceza gerektiren “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçundan 2 yıl 7 ay hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.
Sanık, suçun unsurlarının oluşmadığı ve ceza miktarının fazla olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etti.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesi, istinaf mahkemesince verilen 2 yıl 7 ay hapis cezasını onadı. Dairenin kararında, toplanan deliller kapsamında sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit bulunduğu belirtilerek, mahkumiyet hükmünün hukuka uygun olduğu ifade edildi.