34,5589
36,0316
3.138,59
Eskişehir’deki Midas Kalesi’nde yapılan kazılarda, bölgenin MÖ 7. yüzyıl civarında Frigler tarafından iskan edildiğine dair önemli bulgular ortaya çıktı.
Arkeologlar, bu kazılarda tespit edilen fırın ve ocakların, Friglerin dini törenlerinde kullanıldığını ve burada kurbanlık hayvanların pişirildiğini belirtti.
2022 yılında başlatılan çalışmalar, Yazılıkaya Anıtı’nın da bulunduğu 3 kilometrelik Midas Vadisi boyunca yürütüldü.
Kazılar, Anadolu Üniversitesi’nden arkeolog Yusuf Polat’ın liderliğinde 26 hektarlık Midas Kalesi’nde gerçekleştirildi ve bölgenin dini ve kültürel yapısına dair önemli ipuçları gün yüzüne çıkarıldı.
Anadolu’da köklü bir medeniyet olan Friglerin bu yapıları, dini törenlerde kurbanlık hayvanların pişirilmesi ve ekmek yapımı için kullandığı düşünülüyor.
Kazı ekibinin lideri Yusuf Polat, çalışmaların kayalık plato üzerindeki “Agdistis kutsal alanı”na yoğunlaştığını belirtti. Polat, “Ritüel hazırlıklarının yapıldığı, basit taş temelli ve ahşap yapılarla çevrili ocakları tespit ettik” dedi.
Polat ayrıca, Friglerin kutsal alanı olan Yazılıkaya/Midas Kalesi’nde, Hellenistik döneme ait bir tapınak kalıntısının varlığını da doğruladı. Bu bulgu, Ana Tanrıça kültünün Frigya’nın yüksek alanlarıyla olan bağını devam ettirdiğini gösteriyor. Polat, elde edilen veriler doğrultusunda, Agdistis kutsal alanının Frig döneminden başlayarak Hellenistik ve Roma dönemlerinde de kullanılmaya devam ettiğini ekledi.
Yusuf Polat, Frig dönemine ait kaya sunağı çevresinde yapılan kazılarda önemli bulgulara ulaştıklarını ifade etti. Polat, “Sunağın önünde yürütülen kapsamlı kazılarla, ritüel hazırlıklarının yapıldığı alanlarda taş temelli, ahşap yapılar ve ocakların varlığını tespit ettik” dedi. İlk verilere göre bu kutsal alan, MÖ 8. ila 7. yüzyıl arasındaki Orta Frig dönemine tarihleniyor. Aynı alanda, MÖ 7. ila 6. yüzyıllara ait Lidya seramikleri ve üst katmanlarda Roma dönemine ait birinci ve ikinci yüzyıl seramikleri de bulundu.
Polat, kaya platformuna oyulmuş dört kaya çanağı ve hemen yanlarında Ana Tanrıça Matar’ın soyut bir betimlemesini temsil eden bir kaya idolüne rastladıklarını belirtti. Yan yana dizilen çanaklar ve üstten yakmaya uygun dörtgen planlı ocakların, bereket ve bolluk ritüelleri için kutsal alanın aktif olarak kullanıldığının somut kanıtı olduğunu vurguladı.
Kazılarda ortaya çıkarılan fırın ve ocaklar, dönemin ritüellerinin nasıl organize edildiğine dair değerli ipuçları sunuyor. Polat, bölgedeki yerleşimin 250.000 yıl öncesine kadar uzandığını ve Alt Paleolitik döneme ait taş aletlerin bulunduğunu da ekledi. Vadinin savunmaya elverişli yapısı ve sulak alanlarının, birçok uygarlığın burada uzun süre yerleşim kurmasına zemin hazırladığını ifade etti.