Esed rejiminin kanlı yüzünün sembolü Tedamun: Cami toplu mezar oldu

Suriye’de Esed rejiminin işlediği katliamlar ve insanlık suçları birer birer gün yüzüne çıkıyor. Yeni Şafak, kanlı katliamların yaşandığı Tedamun’da rejimin işlediği suçların izini sürdü. Hemen hemen her sokak başında insan kemiklerinin bulunduğu Tedamun’da yıkılmamış ya da tahribata uğramamış ev yok. Suriyeli muhaliflerin elleri ve gözlerinin bağlanıp, bir çukura doğru zorla yürütülürken kurşun sıkılarak vurulduğu, çukur içinde diğer yaralılarla acı çeke çeke can verdiği katliamla hafızalara kazınan Şam’ın Tedamun bölgesinde, Araplar, Türkmenler, Kürtler, Sünniler, Hristiyanlar ve Dürziler yıllarca acılara birlikte göğüs gerdi. Kanlı Esed rejimi camileri toplu mezara dönüştürmekten de geri durmadı.

Tedamun’daki Dabul Sokağı’nda bulunan Osman Bin Afvan Camii de rejimin saldırılarında harabeye döndü. Caminin alt katında sivilleri infaz eden Şebbihalar, cenazeleri de buraya bıraktı. Bölge sakinlerine göre caminin altında bulunan yüksek toprakların altında hala yüzlerce kişinin cenazesi var. Şebbihalar aynı zamanda caminin altına muhaliflerin bulunduğu bölgelere gitmek için tüneller de açtı. Camiyi adeta çöplüğe çeviren Şebbihaların açtığı tünellerden ise ağır kokular geliyor. Söz konusu bölgede yakın zamanda toplu mezarların çıkacağı ifade ediliyor.

Şebbihalar tarafından oğlu ve eniştesi öldürülen bölge sakinlerinden Mahmut Sebsebi, “Tedamun’da tüm gruplarla normal bir hayat yaşıyorduk. 3 kere dükkanın önünde dururken bana saldırdılar. Bir kez dükkanıma 9 kurşun sıktılar. Tanklarla, uçaklarla, füzelerle, kimyasallarla ellerindeki tüm silahlarla bu mahalleye saldırdılar. Burada su depoları var, onların içine insanları atıp, elektrik vererek yaşamdan kopardılar. İnsanları arkada tanık bırakmadan öldürüyorlardı” şeklinde konuştu. Sebsebi, “Burada hala saklanan Şebbihalar var” ifadelerini kullandı.

Tedamun’da yaşayan Dürzilerden Beyan Eyüp ise 30 yıl önce Süveyda’dan gelerek Tedamun’a yerleştiğini ifade etti. Tedamun’da zulümden başka bir şey görmediklerini anlatan Eyüp, “Fakirdik daha da fakirleştik. Kontrol noktalarından bile parayla geçerdik. Aramızda bir fark yoktu ama rejim mezhepleri ayırdı, dinleri ayırdı. Kendinden olmayanlara hiç acımadı, katletti. Sokaklardan oluk oluk kan akıyordu” diye konuştu.

Fevvaz Muhammed isimli Türkmen, ailelerin evlerinde otururken toplu olarak kaçırılıp, bu çukurlarda infaz edildiğini anlattı. Fevvaz Muhammed, Türkmen oldukları için rejimin hedefi olduklarını anlatarak, “Bize Erdoğan’ı seviyorsunuz, siz bize düşmansınız diye işkence ettiler. Türkçe bile konuşamazdık. Yıllarca Türkleri ve Erdoğan’ı bekledik. Sonunda geldiniz, sonunda bizi kurtardınız. Allah razı olsun” dedi.

Tedamun’da katliamların hiç bitmediğini anlatan Türkmen Muhammed İsa, “İnsanlar evlerinde otururken bombalar atılıyor, buradaki şebbihalar sokaklardaki insanları topluyor ve katlediyordu. Katliamın şiddeti o kadar büyüktü ki sokaklardan insan kanları akıyor ve her yer kan kokuyordu” sözleriyle korku dolu yılları aktardı.