Esed rejimi Emir Abdulkadir’in torununu öldürmüş

Rejimin insan mezbahası olarak adlandırılan Sednaya Hapishanesi’nde ele geçirilen belgelerde Hüseyni’nin 2012 yılında gözaltına alındıktan sonra idam edildiği belirlendi. Emir Abdülkadir’in bir diğer torunu Prens Cafer El İbni Tahir, kuzeni Haldun Hüseyni’nin her zaman barışçıl düzeyde ve rejime karşı duran ilk alimlerden olduğunu söyleyerek, “Hiçbir bilgi verilmeden tutuklandığı hapishanede 2015’te idam edilmiş. Bugüne kadar kendisinden haber alınamıyordu ve Suriye özgürleştikten sonra belgeler çıktı. Hapiste idam edildiğini öğrendik. Hâlâ cenazesinin nerede olduğu tespit edilemedi. Önümüzdeki günlerde bulunacak. İdam edildiğini bilerek söylemediler çünkü ona tabi olanların rejime sorarak, bu kişilerin de tespit edilmesi sağlandı. Buna benzeyen binlerce insanın akıbeti belli değil. Kuzenimin 7 çocuğu da Türkiye’de yaşıyor. Yakında buraya gelecekler ve cenazesini bulamazsak gıyabi cenaze namazını kılacağız” dedi. Prens Cafer, kuzeninin rejim tarafından el koyulan tüm mal varlığının da eşi ve çocuklarına iade edileceğini söyledi.

Haldun Hüseyni’nin bilinen bir alim olduğunu ve 3 kitabı bulunduğunu söyleyen Prens Cafer, “Maliki mezhebi üzerine bir kitabı vardı. İyi bir doktordu babası da fizik hocasıydı. Dedesi de Fransızlara karşı şehit düşmüştü. Fransız sömürgesine ilk mücadele eden kişiydi. Bir başka kardeşi de sömürgecilere karşı mücadele etmiş ve şehit olmuştu. Ailemizde şehit bitmez. Bizim için şehadet bir son değil bir hediyedir” diye konuştu. Prens Cafer büyük dedesi Emir Abdulkadir’in soyundan geldikleri için Baas rejiminden çok çektiklerini belirterek, “Bütün ailemizi siyasetten yasakladılar ve sürgüne gönderdiler. Sultan Abdulmecid, büyük dedemiz Emir Abdulkadir el-Cezayiri’ye madalya verdi. Bütün ailem yıllarca Şam’da yaşadı. Sonradan Fransa’ya sürgüne gönderildiler. Osmanlı halifesi, Napolyon’a bir mektup gönderdi serbest bırakılması için. Bunun üzerine serbest bırakılarak Bursa’ya yerleşti. Burada yaşanan depremin ardından Şam’a geldiler. Sultan Abdulmecid, dedem Emir Abdulkadir’e bin kese altın verdi. Suriye’ye yerleştik ama burada tıpkı diğer insanlar gibi büyük zulümler ve katliamlarla karşı karşıya kaldık. Çok şükür ki o günler geride kaldı. Ülkemiz adına çok mutluyuz. Artık özgür bir ülkede yaşamanın sevincini yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.