34,3572
36,5115
2.872,71
ABD’de Donald Trump’ın yeniden seçilmesinin ardından, önceki döneminde gerginlik yaşadığı ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ile yeni dönemdeki ilişkileri de gündemin merkezine oturdu. Fed Başkanı Powell seçimlerin ardından ilk basın toplantısında Trump’a direneceği mesajı vererek adeta bir demokrasi dersi verdi. Fed’in faiz kararını açıklamasından sonra konuşan Powell, Trump’ın istemesi durumunda görevini bırakmayacağını ve ABD başkanının merkez bankası başkanını görevden alabilecek yasal yetkiye sahip olmadığını söyledi. Powell’ın başkanlık görevi Mayıs 2026’da sona eriyor. ABD’nin yeni Başkanı Trump o zaman yeni bir Fed başkanı atayabilecek. Trump, başkanlığı süresince en az bir kez daha Fed başkanını değiştirme şansına sahip olacak. Türkiye’de ise ‘tek adam rejimi’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’a her olumsuz gidişatın faturasını Merkez Bankası’na kesme yetkisi veriyor.
SONUÇ YOKSULLUK
Son yıllarda yaşadığımız yüksek enflasyonun ve artan yoksullaşmanın en önemli temel sebebi de Merkez Bankası bağımsızlığının yok edilmesi. 2016-2024 yıllarını kapsayan 8 yıllık sürede en son Fatih Karahan göreve atanana kadar 5 başkan görev yaptı. Başkanlar ya düşük faiz ısrarının bir sonucu olan yüksek enflasyonun sorumlusu gösterildi ya da enflasyonu kontrol altına almak için devreye alınan yüksek faiz politikasının ardından faiz lobileri işaret edilerek görevden alındı. Çünkü 2018 yılında geçilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Cumhurbaşkanına gerekli görmesi halinde TCMB başkanının değiştirilmesi gücünü veriyor. Mevzuata göre Başkan (Guvernör), Cumhurbaşkanı kararıyla dört yıllık bir dönem için atanıyor.
Antidemokratik sistemin doğası
Trump’ın daha hızlı faiz indirimi talebiyle Powell’a yüklenebileceğini ancak Fed başkanlarını azletme yetkisi olmadığını kaydeden Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoglu, “Türkiye’de ise merkez bankası başkanları kolaylıkla cumhurbaşkanı tarafından görevden alınabiliyor.Genellikle de ekonominin olumsuz gidişatının faturası TCMB başkanlarına çıkarılabiliyor. Bu, keyfi tasarruflara kapıaralayan anti-demokratik Cumhurbaşkanılığı Yönetim Sistemi’nin doğasından kaynaklanıyor” dedi.