Epstein’ın hedefi üstün geni bulmak mıydı?

0

BEĞENDİM

0

Pedofil suçlusu olarak ölen Epstein’ın Amerika’ya mirası

Trump rüzgarı yaklaşıyor

Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump 5 gün sonra önüne yığılacak devasa Hazine borçları, sağlık, eğitim, üretim, göçmen ve bölgesel sorunları hangi sırayla ele alacak bilinmez ama ülkeyi kirleten milyarderlerle de savaşmak zorunda kalacak.

Amerika’da hukukun dolara bağlı işlediği 30 yıllık cinsel suç sayacı Jeffrey Epstein “pislikleri” yerel bir gazete olan Miami Hearld muhabiri Julie K.Brown’ın ortaya serildi.

Londra ve Amerika yüksek sosyetesinin “dostu” ve fon yöneticisi Epstein’nin pedofili, cinsel saldırı ve kadın ticareti mağdurları 2024 yılında mahkeme kayıtlarının halka açıklanmasıyla yeniden gündeme geliyor. Bu gündeme 6 Ocak Los Angeles yangınını da eklememiz şaşırtıcı olmaz.

5 gün sonra ABD Başkanlık koltuğuna oturacak olan Donald Trump 5 Kasım seçim kampanyası sırasında seçmenlerine; suikasta kurban giden eski ABD Başkanı John Kenndy (1963), 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısı (2001 yılı) ve kapanan Epstein dosyalarını (2019) açacağını taahhüt etti.

Yaklaşık 30 yıl Epstein’i koruyan Amerikan yönetim sisteminin sorgulanacağına inanmak kolay değil.

Hele de Epstien dosyasında Trump’ın 1997 yılında malum suçlu ile birlikte çekilmiş fotoğrafı yer alırken…

Melekler Şehri’ni şeytanlar sardı

Los Angeles (melekler şehri) yangınının Trump’a karşı bir başkaldırı olduğu yönünde komplo teorileri üretilmesi zor olmadı.

Los Angeles yangınının çıktığı bölgelerin, çoğunlukla Amerikan müzik ve sinema dünyasından ünlülerin ve yüksek sosyetenin milyon dolarlık malikanelerinin olduğu yerler olması da kuşkuları arttırıyor; haliyle…

Yalnızca hatırlatmakla yetineceğim. Düzenlediği partilerde Justin Bieber, Mariah Carey, Paris Hilton, Jennifer Lopez, Jay-Z ve Beyoncé gibi ünlülerin yer aldığı Grammy Ödüllü rap şarkıcısı, müzik yapımcısı Puff Diddy de (Sean Combs) aralarında 9 yaşında kız çocuklarının da olduğu 120 kişi tarafından cinsel taciz, insan ticareti ve tecavüzle suçlanıyor.

Eylül 2024’de tutuklanan Sean Coms’un suç dosyası da aynen Epstein da olduğu gibi 1990’lara kadar gidiyor. Ve çılgın parti evi Los Angeles’da…

Göçmenler mi, mafya mı, ihmal mi?

Son 20 yıldır Los Angales’da yaşamış reklamcı Alinur Velidedeoğlu ile görüştüğümde, “15 Şubat’ta ABD’den 20 bin Meksika göçmeni sınır dışı edilecek. Kundaklama şüphesi yersiz değil. Zira yangın birbirinden kimi yerde 20-30 km, kimi yerde 50-60 km uzaklıkta farklı yerde çıkıyor. Kesintisiz bir sıçrama yok” diyerek sert esen rüzgarın eşlik ettiği yangının çıkış nedenini; mafya mı, göçmenler mi bağlamında analiz ediyor. Ki zaten medyadan ABD’de yargı makamları da geniş çaplı soruşturmalarını sürdüğü haberleri alıyoruz.

Los Angeles halkı bu arada 8 gündür devam eden yangının faturasını Demokrat Parti’li belediye başkanının yönetim beceriksizliğine bağlayanlara itiraz eden de çıkmıyor. Hele de Los Angeles’ta yangınlara yol açan Santa Ana rüzgarlarını deneyimleyen bir kette, itfaiye bütçesinde 17 milyon dolar kesintiye gidilmişken…

Üstelik itfaiye idaresi Los Angeles’ta kesintiye giderken Ukrayna itfaiyesine 23 milyon dolar göndermiş.

Epstein’in sevgilisi ve Mossad

Epsline 30 yıl hüküm giydi ama 30 gün bile cezaevinde kalmadı! 2008 yılında ilk mahkumiyetini Florida Eyalet Mahkemesi’nden alan Epstein; 10 Temmuz 2019 günü ikinci kez gözaltına alındı. 10 Ağustos’ta cezaevinin tek kişilik hücresinde intihar etti. Gerçekten intihar mı etti, öldürüldü mü bu da adli soruşturma konusu olmaya devam ediyor.

Ortağı ve uzatmalı sevgilisi Temmuz 2020’de eski kız arkadaşı ve uzun zamandır ortağı olan Ghislaine Maxwell, Epstein’ın seks ticareti operasyonuyla ilgili suçlamalarla tutuklandı. 6 suçlamadan 5’inden suçlu bulundu ve Haziran 2022’de 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

G.Maxwell’in Epsleine ile “adanmışlık” izlenimi veren ilişkisi, 1923 Çekoslovakya doğumlu babası ve eski İngiltere milletvekili, dolandırıcılıkla da anılan medya patronu babası Robert Maxwell’i elektronik ansiklopedi Wikipedia “İngiliz Gizli İstihbarat Servisi (MI6) Sovyet (KGB) ve İsrail istihbarat servisi MOSSAD ile bağlantıları olduğunu biliyordu” diye kayda geçti.

Kudüs’te Yahudi Mezarlığı Zeytin Dağı’na görkemli bir törenle gömülen baba Maxwell’in ölümü de doğal bir ölüm değildi. Teknesiyle gezdiği Kanarya Adaları yakınlarından yüzen bir ceset olarak denizden çıktı; 1991’deki bu vak’a resmi kayıtlara “teknesinden denize düştü” diye geçti.

Mağdur hakkını aradı

Yargıcın emriyle Ocak 2024’te mühürlen belgeler ve Epstein’in dostluk/tanışıklık/cinsel suçlar bağlamında ilişki kurduğu ünlülerin isim listesi açıldığında Amerikan derin devleti sorgulanmaya başlandı.

Belgeler, cinsel tacize uğradığını anlatan mağdur Virginia Giuffre‘nin, Ghislaine Maxwell’e karşı açtığı iftira davasının bir parçasıydı ve Epstein mağdurlarının ifadelerinin yanı sıra, tanıkların ifadeleri ve artık karara bağlanmış 2015 davasıyla ilgili diğer delilleri içeriyordu.

Giuffre’nin yargılandığı davanın seyri sırasında halka açılan Epstein ile ilişkili ünlüler listesinde, Harvard Hukuk profesörü Alan Dershowitz (Epstein’ın hukuk danışmanıydı), yatırım şirketi sahibi Glenn Dubin, Hollwood sanatçıları Kate Blanchett, Leonardo DiCaprio, Kevin Spacey, Bruce Willis ve Star Wars’un yaratıcısı George Lucas da var.

Haklarındaki iddiaları reddeden diğer isimler arasında Prens Adrew, Donald Trump ve Bill Clinton gibi eski New Mexico Valisi Bill Richardson ve Hyatt Otelleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Tom Pritzker de bulunuyor.

Ölmeden iki günce vasiyetname

Epstein kariyerine New York City’de seçkin Dalton Okulu’nda matematik öğretmeni olarak başladı, ancak 1970’lerde yatırım bankası Bear Stearns’te çalışmaya başladı ve 1982’de kendi şirketi J. Epstein and Co.’yu kurdu. Vox’a göre hizmetlerini özellikle “varlığı 1 milyar dolardan fazla olanlara” pazarladı ve vergi nedenleriyle şirketini ABD Virjin Adaları’ndan yönetti. Associated Press(AP) haber ajansı Epstein’in servetinin mahkeme tarafından 577 milyon doları aştığının bildirildiğini belirtti.

New York Post gazetesinde yer alan haberlere göre de Epstein intiharından 2 gün önce bir vasiyetname hazırlayarak, tüm servetin adını doğum tarihinden alan 1953 Vakfı’na (1953 Trust) bırakıyor. Böylece servetinden mağdurların tazminat haklarını almalarının önünü kesiyor.

Derdi üstün geni bulmak mıydı?

İnsan şu soruyu sormadan edemiyor; elinden milyon dolarlar geçen, devletin zirvesinde itibar ve nüfuz edinme çabaları yürüten bu adam “narsist ya da sapık da” olsa; yüzlerce yetişkin kadına ve kız çocuğuna yalnızca zevk için cinsel tacizde bulunmuş olabilir mi?

Bu soru vakti zamanında Batı medyasında da oluşmuş olacak ki, Epstein’in Harvard gibi ABD’nin saygın üniversitelerine yaptığı yüksek tutarlı bağışlarına, partilerine davet ettiği Nobel ödüllü bilim insanlarına dikkat çekiliyor.

Hatta şöyle bir haber de okudum:

“New York Times’ın bildirdiğine göre, görünüşe göre “kendi projelerine finansman sağlıyordu” ve aralarında birkaç Nobel ödüllüsünün de bulunduğu seçkin bir tanıdık grubunu partiler ve sponsor olduğu bilimsel konferanslar için evine çekti. New York Times, Epstein’in birden fazla kadını hamile bırakmak ve böylece DNA’sını yayma hırsına kapıldığını, planın 20 kadının çocuklarını doğurması için Mexico’daki çiftliğinin üst olarak kullanması olduğunu ortaya çıkardı. Bu, genetik mühendisliği ve yapay zeka gibi teknolojiler aracılığıyla insan nüfusunun nasıl iyileştirilebileceği üzerine çalışan transhümanizme (insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması) olan ilgisinin bir parçası olabilir.”

Bu sorunun peşine şu soru da gelmeli: Acaba “Epstein adası” olarak anılan Little St. James’te 2006 yılında düzenlenen bir konferans sonrası verilen mangal partisinde fotoğraflanan Stephen Hawking’in iddia edilen bilimsel çalışmalarla bir ilişkisi var mıydı?

Victoria Secret’tan geçen servet

Victoria’s Secret gibi lüks markalarının sahibi L. Brands şirketinin başkanı Leslie H. Wexner’ın, Epstein ile neredeyse sınırsız rahatlığının en açık işareti Temmuz 1991’de geldi. Wexner, Epstein’ın kendi adına şirketine insanları işe almasını, çek imzalamasını, mülk alıp satmasını ve borç para almasını sağlayan vekaletnameyi imzaladı. Belgede, Epstein’ın “gerekli her eylemi yapma ve gerçekleştirme konusunda tam yetki ve yetkiye” sahip olduğu belirtiliyor.

Bu ilişki Epstein’ın cinsel suça teşvik suçlamasıyla yargılandığı 2008 yılına kadar sürüyor.

Wexner, Epstein ile ilişkisi sorulduğunda “Son 16 yıldır kendisini görmüyorum” diyor.

Aynı cümleyi Trump da etmişti.

Avukatların iddialarına göre cinsel suç kaydı oluşan bir kişi bir okulun yanındaki bir evde bile oturamaz. Hukuk “suçluya” sosyal izolasyon öngörüyorsa da Epstein bu durumdan etkilenmeden, ünlülerle çevrili parıltılı suç ortaklığını büyüterek zengin hayatını sürdürüyor.

Epstein 2008 yılında hakkında cinsel suça teşvik suçundan verilen 13 aylık ev mahkumiyeti cezası süresince özel uçağına atlayıp gezip tozmayı sürdürüyor.

Avukatlarına da “Bana bu kadar yüksek bir ceza nasıl çıkar? Cinsel suça teşvik suçunun karşılığı trafik suçuna denk gelen 100 dolar’dır” diye çıkışıyor.

Epstein’in bu yaklaşımı; çoğu ekonomik sorunları olan, aileleri ile problemli küçük kız çocuklarını ve yetişkin kadınları cinsel ilişkiye zorlamasını nasıl normalleştirdiğini gösteriyor.

Epstein cezaevini evine resmetmiş

Epstein’ın New York City’nin egemen sınıfına hizmet veren New Jersey’deki özel jet havaalanı Teterboro’da tutuklandığı sırada, East 71st Street’teki 77 milyon dolarlık Fransız neoklasik şehir evine girdiği yönünde tek görsel kanıt, FBI’ın 8 Temmuz 2019’da yapılan baskınında elde ediyor.

Evin içiyle bilgiyi Town&Country yazarının köşesinden alıyorum. İlk olarak 10 Temmuz 2019’da New York Times’da yayınlanan hikaye, 7 Ağustos 2020’de güncellendiği haliyle, Epslein’in yaşayış biçimi hakkında fikir veriyor.

FBI baskını sırasında Epstein’in evinde; yüklü miktarda nakit, çok sayıda pırlanta, adına düzenlenmiş, ikamet yeri olarak Suudi Arabistan’ın göründüğü günü geçmiş bir sahte pasaport ile yüzlerce genç kadının cinsel içerikli fotoğrafları bulunmuştu.

Dolandırıcılık böyle mi oldu?

Epstine’in oturduğu bu evin tapusu, finansal danışmanlık yapmaya başladığı Wexner tarafından 1996 yılında sıfır bedelle kendisine geçmiş.

New York Times, mülkün 2011 yılında Wexner ve Epstein tarafından kontrol edilen bir vakıftan Epstein tarafından kontrol edilen Virgin Adaları merkezli bir kuruluşa resmen devredildiğini bildiriyor.

Wexner’le gizemli bir ilişkisi olan Epstein’in dolandırıcılık hikayesi mi var diye düşünebiliriz…

Terasına cezaevinin resmini yaptırmış

7 katlı olan ev, mimar Horace Trumbauer tarafından 1930 yılında, Macy’s mağazasının varisi tarafından Herbert N. Straus için tasarlanmış.

Straus 51 yaşında kalp krizi geçirerek ölüyor ve bu 40 odalı malikaneye hiç taşınamıyor. Müşterisinin ölümü ve 1929 ekonomik buhranın başlamasıyla inşa sürecine ara verilen ev ancak 1944 yılında tamamlanıyor.

Straus’un oğulları burayı New York Roma Katolik Başpiskoposluğu’na bağışlıyor ve bina başpiskoposluk tarafından savaştan dönen askerlerin iyileşmesi için St. Clare hastanesinin 60 yataklı ek binası olarak kullanılıyor.

Wexner mülkü, 1962 yılı Manhattan’ın da rekor bir fiyat olan 13.2 milyon dolara satın alıyor. Bina 1989’a kadar Birch Wathen Okulu oluyor.

Wexner binayı kullanmaya başladığında, iç mekanı yenileyip duvarları Picasso gibi isimlerin pahalı sanat eserleriyle dolduruyor.

Wexner’den sonra mülkün sahibi olan Epstein’in zevki devreye giriyor. Leopar desenli sandalyeler, çıplak bir Afrikalı savaşçının iki katı büyüklüğündeki heykeli ve bir kadının afyon piposu tuttuğu ve aslan postunu okşadığı çerçeveli bir resmi anlatılıyor.

Evi tasvir eden konuklar; sinemacı Woody Allen, ABD Başkanı Bill Clinton ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman gibi ünlülerle çekilen fotoğraflarına ek olarak, “avizeden sarkan gerçek boyutlu bir kız bebek” figürünü anlatıyorlar.

Epstein’ın tutuklanmasından 3 ay önce kendisini Papa ile görüştürmesi, itibar yönetimini yapması için anlaşmak üzere olduğu halkla ilişkiler uzmanı R. Couri Hay, Town & Country’ye “Binanın tüm uzunluğu boyunca, dikenli tellerle ve gözetleme kuleleriyle bir hapishane avlusunun terasta bir duvar resmi olduğunu” söylüyor.

Hay, bu resimle ilgili olarak Epstein’ın kendisine, “Mahkumlar dışarıda egzersiz yapıyor ve o da birini işaret ederek, ‘Bu benim. Oraya geri dönebileceğimi kendime hatırlatmak için.’ dedi” açıklaması yaptığını aktarıyor.

İnsanın aklına gelen başına geliyor işte!