34,3784
36,8419
2.968,04
2003 yılında Çinli bir eczacı Hon Lik (Han Li) tarafından geliştirilen ve kullanıcının vücuduna yanmadan nikotin vermeyi amaçlayan elektronik cihazlar, mucidine göre sigarayı bırakmaya yardımcı olmayı amaçlıyordu. Halen de böyle zannediliyor. Ancak bu cihazların böyle bir etkisinin kesin olarak kanıtlanmadığını belirten Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez, günümüzde özellikle gençler tarafından yaygın kullanılan e-sigaranın tehlikelerini şöyle anlattı:
SİGARADAN UZAKLAŞTIRMIYOR AKSİNE BAĞIMLILIK YAPIYOR
Herhangi bir yanma işlemi olmamasına rağmen bu cihazların sigarayı andırması ve benzer kullanım şekli nedeniyle “Elektronik Nikotin Dağıtım Sistemi” olarak adlandırılması gerekirken, sempatik göstermek amacıyla “elektronik sigara” veya daha cazip hale getirmek için “e-sigara” olarak adlandırılmıştır. 2006 yılından sonra da ABD ve Avrupa’da herhangi bir kontrole tabi olmadan piyasaya sürülmüştür. Günümüzde yaygın kullanılmaktadır. E-sigaranın, sigara içenlerin sigarayı bırakmalarına yardımcı olma potansiyel etkinliğini gösteren güvenilir bir çalışma yoktur. Hatta sigara içenler arasında e-sigara kullanımının bırakma şanslarını azalttığı da bildirilmiştir. İkili kullanıcılar (tütün ve e-sigara beraber) için risk daha büyüktür. Üstelik tamamen e-sigara bağımlısı olanlar da az değildir. E-sigara bağımlılıkları gelecekte önemli bir sağlık sorunu haline gelecektir. Bu nedenle yıllar içinde çok ciddi zararlı etkilerinin ortaya çıkacağı öngörüsü de yanlış değildir.
HİÇBİRİ GÜVENLİ DEĞİL
Bu ürünlerin piyasaya sürüldüğü ilk yıllarda konuyla ilgili bilimsel yayınların sınırlı olması, potansiyel kullanıcıların ve sağlık uzmanlarının elektronik sigaranın potansiyel sağlık risklerini sigaraya kıyasla ayırt etmelerine yardımcı olmamıştır. Ancak yapılan araştırmalar arttıkça sigarayı bırakmada bir çözümmüş gibi sunulan e-sigaraların, yanan sigaralardan daha az zararlı olmadıkları ortaya çıkmıştır. Çoğu merdiven altı olan ve hemen hemen dünyanın her yerinde yasaklanan bu ürünlerin her markasının kalp ve akciğer için çok tehlikeli olduğu tespit edilmiştir. Üstelik araştırmalar üretici firmaların müşteri memnuniyetini artırmak için ürün modelini yükselttikçe zararlı etkilerinin arttığını da göstermiştir.
İŞTE KORKUTAN GERÇEKLER
2019 yılında elektronik sigara kullanımına bağlı birçok trajik ölümle ilgili haberler ortaya çıkmıştır. Şubat 2020 itibarıyla, e-sigara kullanımıyla ilişkili akciğer hasarı olup 64’ü ölümle sonuçlanan akut akciğer yetmezliği nedeniyle 2 bin 758 hastaneye yatış bildirilmiştir. Hastalar çoğunlukla düzenli olarak e-sigara kullanan yaşı 24 olan gençlerdi. İlk olgu Mart 2019’da kaydedilmiş olup, en yüksek hastaneye yatış sayısı Eylül 2019’da bildirilmiştir. Bu trajik olayların ışığında, sorunun esas olarak, öncelikle THC (tetrahidrokanabinol) içeren ürünleri kullanan e-sigara kullanıcıları arasında meydana geldiği görülmüştür. Araştırmalar, hastanede yatan hastaların kullandığı e-sigara dolum sıvılarının, müşteri memnuniyetini artırmak ve ayrı bir keyif aracı olarak kullanılması için esrar veya kannabidiolden (CBD) türetilen bağımlılık yapan psikoaktif bir madde olan tetrahidrokanabinol (THC) içerdiğini ve bunların büyük ölçüde karaborsadan satın alındığını göstermiştir. Bu hastaların akciğer filmlerinde görülen ve tedavileri çok zor olan akut eozinofilik pnömoni, diffüz alveolar hasar ve lipid pnömonisi saptanmıştır. Bu sigaralarla yüksek miktar nikotinin birden kana karışmasının ciddi bir ritim bozukluğu ile anı ölüm nedeni olabileceği de açıklanmıştır. Pil voltajı ayarlanabilen bazı e-sigara türleri için voltaj ne kadar yüksekse, e-sıvının sıcaklığı da o kadar yüksek olur. E-sigara cihazı içindeki buharlaşma sıcaklığındaki önemli artış, yaygın olarak kullanılan iki e-sıvı çözücünün (gliserin ve propilen glikol) termal ayrışmasına neden olabilir. Her iki solvent de, kanıtlanmış bir kanserojen güce sahip toksik bir kimyasal olan formaldehite dönüşür. Son sistem olduğu iddia edilen bazı ürünlerde pil voltajının 3.0 V’tan 4.8 V’a çıkarılmasının, aerosoldeki formaldehit miktarını on kattan fazla artırarak tütün dumanındakine benzer bir düzeye neden olduğunu göstermiştir. Başka bir çalışmada, e-sigara bobinindeki çok düşük miktardaki e-likidin, cihazın aşırı ısınmasına neden olabileceği ve geleneksel sigaraya kıyasla on beş kat daha fazla formaldehit emisyonuna yol açabileceği gösterilmiştir. Görülüyorki daha çok keyif verici hale getirerek müşteri memnuniyetini artırmak için gösterilen her çaba kanser riskini de artırmaktadır.
AROMALARDAKİ TEHLİKE!
E-sigara kullanımıyla ilişkili potansiyel riskin değerlendirilmesindeki bir başka tehlike de e-sıvılarda bulunan aroma maddelerinin çeşitliliğidir. Özellikle gençler arasında çekiciliğini artırmak için çeşitli modellere renk, tat ve aroma seçenekleri ilave edilmesi e-sigarayı daha cezbedici hale getirerek felaketin boyutlarını artırmaktadır. Örneğin, kiraz aromalı sıvılardan üretilen bir aerosolün, tütün dumanından daha fazla benzaldehit içerdiği saptanmıştır. Benzaldehit, burun ve boğazda yanma hissi, öksürme ve nefes darlığı hissine neden olan potansiyel bir solunum tahriş edicidir. Tatlı olan e-sıvılar (ör. şekerleme, süt, çikolata aromalı) daha fazla solunum yolu toksik madde olan diasetil ve 2.3-pentandion içerir. Bu bileşikler solunduklarında ciddi akciğer hasarına neden olarak bronşit gelişimine yol açar. Bu durum da solunum hacminin (vital kapasite) azalmasına sebep olur.