34,4229
36,2785
2.836,84
Serpil Yılmaz
2024 yılı “Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nu Anma Ödülü” ekonomist ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez’in “Yeni Ekonomi 21. Yüzyıla Özgü Yaklaşımlar” kitabına verildi.
Türkiye’nin ilk dil bilimcilerinden Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi‘nde 24 yıl Türk Dil Kürsüsü Başkanlığı yapan Prof.Dr. Hatiboğlu’nun kızı ve Birleşmiş Milletler W20 (Kadın20) Kurucu Başkanı Dr. Gülden Türktan tarafından konulan ödül nedeniyle Eğilmez ile biraraya geldik.
13 Kasım günü Eğilmez’e verilen ödül vesilesiyle Türktan’ın verdiği kahvaltı davetinde; CHP eski Genel Başkan Yardımcısı (2010 yılı) 24. dönem milletvekillerinden Prof.Dr. Hurşit Güneş ve benim de yer aldığım ödül jürisinde bulunan Liber Kitap Kulübü Kurucu Başkanı Ferah Türel’in de katkısıyla siyaset ve ekonomi gündemi içine düştük.
***
2024 yılında yayımlanan “Yeni Ekonomi” kitabında kullandığı Türkiye Türkçesi’nin ifade gücü ve kavramsal yaklaşımına vurgu yapılan ödülü hakkında konuşan Mahfi Eğilmez “Ekonomi alanında ödül alıyorum ama bu ödül benim için çok daha özel bir anlam taşıyor. Kendi uzmanlık alanımın dışında takdir edilmekten mutlu oldum” diyordu.
Sosyal medyada 2 milyon takipçisi olan ve “Okurlarım arasında çok sayıda mühendis ve doktor var. Onlardan da yazılarımı okuyunca ekonomiyi anladıkları övgüsü alıyorum” diyen Eğilmez, akademik-bilimsel yayınlarda bir eksikliğe dikkat çekiyor:
“Türkiye’de çok nitelikli araştırmalar yapılıyor, kitaplar yazılıyor. Ancak bunların çoğu Türkçe. Yurtdışında etki yapabilmemiz için İngilizce yayın yapmamız gerekiyor.”
Eğilmez’i bilim dünyasında farklılaştıran bir diğer özelliği “uzmanlık alanının” yanı sıra farklı disiplinlere de kaliteli zaman ayırması…
“Keman çalmaya kabiliyetim olsaydı, müziğe yönelirdim. Arkeoloji alanında çok kıymetli araştırmalar yapan yazarlar var.” diyen Eğilmez, Hititler üzerine ilk öykülerini 2002 yılında “Anitta’nın Laneti” adlı kitabında yayımladı. 2008’de de “Hattuşa’dan Kaçış” kitabı yayımlandı.
***
Eğilmez’in “Kendime Yazılar” bloğunda yayımlanan, 12 Kasım 2024 tarihli yazısı “Hukukun Üstünlüğü, Yolsuzluk ve Türkiye” başlığını taşıyor.
Aynı gün Türkiye, vicdanları bir kez daha kanatan İzmir’de evlerinde anneleri karton toplamaya gitmişken yaşları 5 ile 1 arasında 5 minik kardeşin elektrik sobasından çıkan yangında hayatını kaybetmesi haberi ile sarsılıyor.
İzmir’de yaklaşık 200 bin riskli aile bulunduğunu, Konak bölgesinde ise Sosyal Ekonomik Destek (SED) alan dosyası aktif 1800 aileden 800’ünün İzmir’de bebeklerini kaybeden ailenin yaşam çilesine benzer koşullarda yaşadığı kamuoyuna yansıdı.
Yanıtı farklı kesimler tarafından çok kereler verilen “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusunun biz de dışında kalmadık.
Prof.Dr. Güneş “Hayat pahalılığı” diyor ki, aynı gün geçim derdinin çocukların yaşamına malolduğu haberleri ile sarsılıyoruz.
Aynı gün İzmir’de karton toplamaya giden annenin evde bıraktığı yaşları 5 ile 1 arasında 5 evladı elektrik sobasından çıkan yangında can verdi.
İzmir’in Konak ilçesinde bu ailenin yaşam koşullarına benzer durumda 200 ailenin olduğu kamuoyuna yansıdı.
***
Araştırmalar 2017’den sonra tırmanan yoksulluğu ortaya koyuyor.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) araştırması 2023 verilerine göre yaklaşık 10 milyon çocuğun yoksulluk yaşadığını; 0-17 yaş arası 7 milyon 30 bin çocuk yoksulluk içinde, bunların 2 milyonu derin yoksulluk denilen açlık sınırının altında yaşam sürüyor.
Kişi başına gelir 48 bin 642 TL altı gelir dikkate alındığında 9 milyon 590 kişiye ulaşıyor. 0-2 yaş bebekler ve 3-14 yaş çocuklarda yoksulluğun giderek derinleştiğine işaret ediliyor. 2017 yılında yüzde 36.8 olan yoksul bebek oranının 2022’de yüzde 41.4’e, yoksul çocuk oranının ise aynı dönemde yüzde 40,8’den yüzde 43,8’e yükseldiği belirtildi.
Türkiye’de her iki çocuktan bir yoksul!
Türkiye OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda 2’inci sırada.
****
2025 yılı Plan Bütçe Komisyonu’nda muhalefet milletvekilleri ücretsiz okul yemeği vermeyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i kumanyalarla, hayat pahalılığını önleyemeyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i abaküslerle karşıladılar.
Asgari ücretliye ve emekliye yaşanan enflasyon değil, hedeflenen enflasyon üzerinden zam verileceğinin açıklanması üzerine, muhalefet partileri asgari ücret zam önerilerini açıkladılar.
17 bin 500 lira olan asgari ücretin 30 bin liraya yükseltilmesini savunan CHP’nin önerisinde dayanağın eksikliğine değinen Eğilmez, “17 bin 500 TL ile satın aldıklarını, yaşanan hayat pahalılığı sonucunda 8 bin 500 liralık alabiliyor. Aradaki farkı gidermek için asgari ücret 25 bin lira olmalı.” diyor.
3 ayda bir açıklanan Orta Vadeli Plan’da hedeflenen enflasyon oranının tutturulamadığı gerçeğini de anımsatıyor.
***
Eğilmez aynı soruya “Hukuk” yanıtı veriyor.
“Ekonomi en kolay çözülecek sorun. Hukuk kurumsal olarak yıprandı.” derken, Hukukun Üstünlüğü, Yolsuzluk ve Türkiye yazısına konu olan World Justice Project (WJP, Dünya Adalet Projesi)’in 142 ülkeyi kapsayan 2024 yılı ölçümlerini değerlendirmişti.
WJP’ye göre Türkiye “hukukun üstünlüğü” alanında 117’inci olurken buna paralel olarak “yolsuzluk” endeksinde de 78’inci.
WJP’nin hukukun üstünlüğü tanımı: Hesap verebilirlik, adil hukuk, açık hükümet ve erişilebilir tarafsız adalet olarak sıralanan dört evrensel ilkeyi sağlayan sürdürülebilir bir yasalar, kurumlar, kurallar ve toplum mutabakatı sistemidir.
***
Bütçe görüşmelerinde ortaya çıktı ki; 2023 yılı 10 ayında Cumhurbaşkanlığı Saray’ına 10 milyar 260 milyon lira, 9 milyar 119 milyon lira da örtülü ödenekten harcama olmuş.
Güneş, 2001 ekonomik krizinde “Bir kereye mahsus yüzde 2 servet vergisi önerdik Ecevit (dönemin başbakanı Bülent Ecevit) servet kaçar diye kabul etmedi” hatırlatmasına Eğilmez günümüz çözüm önerisi ile karşılık veriyor:
“Servet vergisine gerek yok. Vergi ödemeyen kesimlerden tahsilat yapılması, kamu israfının önlenmesi yeterli.”
***
Hem bir Cumhuriyet aydını olarak Hatiboğlu’nu tanımak, hem de dilin gelişmesine katkı vermek açısından bu ödül bence çok kıymetli.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son olarak 2019 yılında paylaşılan, 4’üncü sınıf öğrencilerinin katılımıyla hazırlanan ‘Türkçe-Matematik-Fen Bilimleri Öğrenci Başarı İzleme Araştırması‘na göre, öğrencilerin yüzde 40’ı Türkçede okuduğunu anlamıyor.
Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu Anma Ödülü 13 Kasım 20024 de İstanbul’da yapıldı. Üç yıldır verilmekte olan “Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu Anma Ödülü” 2022 yılında Dil Derneği Genel Başkanı Sevgi Özel’in “Yalan Dünyasının Yalancıları” anı-inceleme kitabına, 2023 yılında, 11 Şubat 2024 günü yitirdiğimiz ünlü edebiyatçı Füruzan’ın son öykü kitabı “Akim Sevgilim” e verildi.