35,3238
36,4743
3.021,55
Başak Nur GÖKÇAM
Bilişim çağı insanının vazgeçilmezi haline gelen elektronik eşyalardaki artan üretim, önemli miktarda elektronik atığın ortaya çıkmasına da neden oluyor.
Hızla gelişen teknoloji bir tarafta daha üst modellerin tercih edilmesinde etkili olurken, diğer yandan ise artan nüfusun telefon, bilgisayar, tablet, kulaklık gibi çeşitli elektronik eşyaları atık halini alıyor. Bu hızlı tüketim hali beraberinde e-atık sorununu da ortaya çıkarıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR) ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yayınlanan rapora göre dünyada e-atıkların, belgelenen e-atık geri dönüşümünden 5 kat hızlı arttığı görüldü. Rapora göre bilgisayar, cep telefonu ve televizyon gibi e-atıklar, 2010 yılına kıyasla 2022 yılında yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştı.
Bu miktar, 40 tonluk 1.55 milyon kamyonu doldurduğu belirtildi. Yine rapora göre söz konusu e-atıkların 2030 yılına kadar üçte bir oranında artması, yani dünya genelinde yıllık 2.6 milyon tonluk artışla 2030 yılında 82 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, 2022 yılına kıyasla yüzde 33’lük bir e-atık artışı yaşanacağını gösteriyor.
1 milyon cep telefonu 24 gram altın kazandırıyor
Elektronik eşyaları bu kadar değerli ve geri dönüşüme gerekli kılan temel unsur ise aslında içindeki değerli metaller. Bakır, lityum, alüminyum, brom, nikel ve altın gibi çeşitli madenlerin kullanıldığı bu cihazların, geri dönüşmüş hali de aslında bir servet niteliğinde. Örneğin yapılan hesaplamalara göre 1 milyon adet cep telefonunun geri dönüşüme gönderilmesi; 24 kilogram altın kazanılmasını sağlıyor.
Bunun yanı sıra dönüştürülen her e-atıkla birlikte, ihtiyaç duyulan madeni çıkartmaya neden olan emisyonun da önüne geçilmiş oluyor. Fakat bir yılda ortaya çıkan ortalama 2 milyon tonluk e-atıkta geri dönüşüm oranı yalnızca yüzde 20. Bu noktada geri dönüşümün kolaylaştırılması kadar, bilincin de gelişimi büyük önem taşıyor.
Bu soruna çözüm geliştirmek amacıyla bir araya gelen Cornell Üniversitesi’ndeki bir grup bilim insanı da elektronik atıklardan altın çıkarmayı kolaylaştırmak ve daha sonra geri kazanılan değerli metali, karbonbioksiti organik maddelere dönüştürmek için katalizör olarak kullanmak üzere yeni bir yöntem geliştirdi.
Gıda kimyası ve bileşen teknolojisi profesörü Alireza Abbaspourrad’ın laboratuvarında doktora sonrası araştırmacılık yapan Amin Zadehnazari, geliştirilen bu yeni yöntemle her yıl atılan ortalama 50 milyon tona yakın e-atığın sürdürülebilir bir kullanımla kazanılabileceğini söyledi.
Çevre için kazan-kazan durumu
Nature Communication dergisinde yayınlanan çalışma ile elektronik atıklardaki devre kartlarından, cihazlardan altının yüzde 99.9’unu seçici olarak yakaladığı ve nikel ile bakır da dahil olmak üzere diğer metallerin çok azını yakaladığını gözlemledi. hem çevresel hem de pratik faydalar sağlıyoruz. Bu; çevre için bir tür kazan-kazan durumu” dedi. Çalışma, Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edildi.
1 ton e-atık 1 ton cevherden 10 kat fazla altın içeriyor
Elektronik atık bir altın madeni olarak da tanımlanabilir. Araştırmalara göre bir ton e-atığın, altının çıkarıldığı bir ton cevherden en az 10 kat daha fazla altın içerdiği tahmin ediliyor. 2030 yılına kadar 80 milyon ton e-atık oluşması beklenirken, bu değerli metali geri kazanmanın yollarını bulmak giderek daha da kritik önem taşıyor.
E-atıklardan altın geri kazanımında kullanılan geleneksel yöntemler, siyanür de dahil olmak üzere çevresel riskler oluşturan sert kimyasallar içeriyor. Geliştirilez bu yeni yöntem, partiküllerin bir yüzeye yapışması tekniğini kullanarak, tehlikeli kimyasallar kullanılmadan gerçekleştiriliyor.