34,6484
36,3348
2.932,29
İspanya’daki Murcia Üniversitesi’nden Profesör Oscar del Barco Novillo tarafından geliştirilen bu yöntem, Monthly Notices Of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlandı. Profesör Novillo, bu formülün “şimdiye kadarki en hassas yerçekimi ışık bükülmesi açısı hesaplamasını” sunduğunu belirterek, bunun potansiyel tehlike oluşturan asteroitlerin yörüngelerini daha doğru hesaplamaya olanak tanıyacağını ifade etti.
Yerçekimi ışık bükülmesi, ışığın güçlü bir yerçekimi alanından geçerken düz bir çizgide ilerlemek yerine bükülmesiyle oluşuyor. Bu fenomen, 17. yüzyılda Isaac Newton tarafından fark edilmiş, ancak Albert Einstein’ın 1915’teki genel görelilik teorisiyle bilimsel olarak kanıtlanmıştı. Güneş gibi büyük kütleli gök cisimlerinin bu etkisi, uzak asteroitlerin yerini tespit etmeyi zorlaştırıyordu.
HER YIL BİNLERCE DÜNYA’YA YAKIN ASTEROİT KEŞFEDİLİYOR
Yeni formül, hem ışık kaynağının hem de gözlemcinin yerçekimi etkisine maruz kalan nesneye olan uzaklığını hesaba katarak bu zorluğu aşmayı amaçlıyor. Bu sayede, Güneş Sistemi’ndeki asteroitlerin ve diğer küçük gök cisimlerinin konumları daha doğru bir şekilde haritalanabilecek.
NASA’nın verilerine göre, her yıl çapı 140 metreden büyük olan yaklaşık 2 bin Dünya’ya yakın asteroit keşfediliyor. Bu asteroitler, Dünya’nın yörüngesine 4,6 milyon mil kadar yaklaşabiliyor ve potansiyel bir tehdit oluşturuyor. Profesör Novillo, yeni formülün bu tür asteroitlerin yörüngelerini daha iyi hesaplamak için kullanılabileceğini ifade etti.
Bu tür tehditlerin haritalanması, bertaraf edilmelerinden daha kolay bir adım olarak görülse de, savunma teknolojileri bu konuda umut veriyor. 2022 yılında NASA, DART (Çift Asteroit Yönlendirme Testi) adlı bir proje kapsamında bir uyduyu Dimorphos adlı bir asteroitin yörüngesini değiştirmek için başarıyla kullanmıştı.
Profesör Novillo, formülün sadece asteroitlerin tespitiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda evrenin en uzak köşelerinin haritalanması gibi başka önemli alanlarda da kullanılabileceğini belirtti. Büyük kütleli galaksi kümelerinin yarattığı yerçekimi merceği etkisiyle bozulmuş ve büyütülmüş uzak galaksilerin konumları, bu yeni yöntemle daha doğru bir şekilde belirlenebilecek.