Deniz Çoban, Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi uygulamasını değerlendirdi: Katkısı olmayacak çünkü…

Türkiye Futbol Federasyonu, Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi’nin Süper Lig’in ikinci yarısından itibaren Türkiye’de de kullanılmaya başlanacağını duyurdu. Yapılan açıklamada, “FIFA Dünya Kupası, UEFA Şampiyonlar Ligi gibi üst düzey turnuvalarda ve Serie A’da kullanılan Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi, Trendyol Süper Lig’in ikinci yarısından itibaren Türkiye’de de kullanılmaya başlanacak. Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi böylece Avrupa liglerinde İtalya’dan sonra ilk kez Türkiye’de kullanılmış olacak” denildi.

SANİYELER İÇİNDE KARAR VERİLECEK

Stadyumlarda bulunan kameralar aracılığı ile iskelet sistemlerinin 29 farklı noktasından taranan futbolcuların görüntüleri eş zamanlı şekilde VAR Merkezi’ne ulaştırılacak. Çok kısa sürede taranan görüntü maçın hakemine VAR monitörü aracılığıyla izletilerek maçın hakeminin kısa sürede karar vermesi sağlanacak. Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi tarafından taranan görüntü sayesinde oluşan karar, 3 boyutlu animasyon oluşturularak yayıncı kuruluş aracılığıyla maçı izleyenlere de gösterilecek.

DENİZ ÇOBAN: HAKEM TARTIŞMALARINI AZALTMAYACAK

Yazarımız Deniz Çoban, Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi’nin uygulanması kararını değerlendirirken bunun hakem tartışmalarına yönelik etkisine de dikkat çekti. İşte Deniz Çoban’ın uygulamanın kullanımına ilişkin görüşleri:

Video Yardımcı Hakem sistemine entegre, ekstra bir teknolojiye daha sahip oluyoruz. Şimdiden söyleyeyim… Beklentimizi çok yüksek tutmayalım. Bu sistem ofsayt tartışmalarını bitirmeyecek. Bu sistemin bize en önemli kazancı, ofsayt kararlarının çiziminde harcanan zamanın kısalması olacak. Ayrıca sisteminin ekrana yansıtacağı animasyon, oyuncuların hangi uzuvlarının önde/geride olduğu konusunda daha anlaşılır bir fotoğraf verecek. Ve fakat Dünya Kupası’nda uygulandığı gibi topta çip olmayacak ve topa temas anının belirlenmesinde sisteme insan elinin (manuel sistemdeki kadar olmasa bile) değmesi gerekecek.

‘Katkısı olmayacak çünkü…’

“Ofsaytta olan oyuncunun; rakibiyle top için mücadeleye girip girmediği, savunma oyuncularının görüş açısını kapatıp kapatmadığı, savunmacının koşu yolunda bulunup bulunmadığı ya da hücum oyuncusunun aksiyonunun savunmacıyı etkileyip etkilemediği konusu; hakemler tarafından çözümlenmesi ve değerlendirilmesi gerekecek. Sistemin bu hususlarda bir katkısı olmayacak. Bu pencereden baktığımızda, 10 milyon Euro civarı maliyeti olan bu sistemin bizim hakem tartışmalarını azaltmayacağı aşikar. Bana göre: Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecek!”