h Dolar 34,7109 % 0.22
h Euro 36,6877 % 0.22
h Altın (Gr) 2.940,37 %0,21
a İmsak Vakti 06:29
İstanbul 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 34,7109h

    34,6416

  • EURO 36,6877h

    36,5099

  • Gram Altın 0,21h

    2.940,37

a
  • ONHaber.Net
  • Siyaset Politika
  • DEM’den Köy Kanunu’na muhalefet şerhi: Belediyelerin idari özerkliği ve yetkisi gasp edilecek, mülkiyet hakkı yandaş müteahhitlere aktarılacak!

DEM’den Köy Kanunu’na muhalefet şerhi: Belediyelerin idari özerkliği ve yetkisi gasp edilecek, mülkiyet hakkı yandaş müteahhitlere aktarılacak!

DEM’den Köy Kanunu’na muhalefet şerhi: Belediyelerin idari özerkliği ve yetkisi gasp edilecek, mülkiyet hakkı yandaş müteahhitlere aktarılacak!

DEM’den Köy Kanunu’na muhalefet şerhi: Belediyelerin idari özerkliği ve yetkisi gasp edilecek, mülkiyet hakkı yandaş müteahhitlere aktarılacak!
0

BEĞENDİM

AKP’nin hazırlayarak TBMM’ye sunduğu, Köy Kanunu’nda değişiklikler öngören kanun teklifinin Genel Kurul’daki görüşmelerinde sona geliniyor. Köy Kanunu, İmar Kanunu, Yapı Denetimi Kanunu, Çevre Ajansı Kanunu gibi birbirinden farklı kanunlarla ilgili düzenlemeler içeren kanun teklifinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na kentsel dönüşüm, mülkiyet hakkı gibi çeşitli yetkiler verilmesini öngören maddeler tartışmalara neden oldu. 24 maddelik teklifte yer alan 9. Maddedeki düzenlemeyle Bakanlığa, her tür ve ölçekteki plan, arazi düzenlemesi ve kentsel tasarım projelerini onaylama yetkisi de verilecek. Teklifteki 16. Madde ise büyükşehir belediyelerinin Belediye Kanunu’yla düzenlenen idari özerkliğini yetki gaspıyla ortadan kaldıracak olmakla eleştiriliyor. Söz konusu maddeye getirilen eleştirilerden biri de belediyelerden alınarak Bakanlığa devredilen yetkilerin, bir bakıma Cumhurbaşkanlığına devredilecek olması. Teklifteki 4. Maddeyle getirilen “imar hakkı aktarımı” de mülkiyet hakkının gaspı ve vatandaşın taşınmazlarına keyfi el koyma riski taşımasıyla eleştiriliyor. Bakanlığa verilen yetkileri eleştiren DEM Parti, “Mahalli idarelerin görevlerini fiilen devre dışı bırakarak tüm süreçleri merkezi bir otoritenin kontrolüne devretmektedir. Bakanlığa resen ruhsat verme yetkisi tanıması, yandaş müteahhitlerin çıkarlarına hizmet eden projelerin önünü açmaktadır” dedi. DEM Parti’nin 21 maddelik muhalefet şerhi sunduğu kanun teklifi, güneş ve rüzgâr enerjileri yapı denetimin dışına çıkarılması, Cumhurbaşkanı kararıyla Çevre Ajansı’na şirket kurma yetkisi getirilmesi gibi bir dizi düzenlemeyle daha eleştirildi.

TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta Köy Kanunu’nda değişiklikler öngören kanun teklifi görüşülüyor. Ancak tartışmalarla komisyona getirilen teklif, Genel Kurul’da da eleştirilerin hedefi oldu. İmar düzenlemeleri, yapı denetime yeni düzenlemeler, büyükşehir belediyelerindeki yetkilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na verilmesi gibi bir dizi düzenlemeler muhalefetin tepkisini çekti.

“Belediyelerin idari özerkliği ortadan kaldırılacak”

Henüz Genel Kurul’da oylanmayan teklifteki 16. Madde, büyükşehir belediyelerinin Belediye Kanunu’yla düzenlenen idari özerkliğini ortadan kaldıracak olmakla eleştirildi. Muhalefet grupları, yetki gaspıyla belediyelerin yetkilerini kısıtlamak olduğunu öne sürdü.

Zira Belediye Kanunu’nun 73’üncü maddesinde yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm alanında yetkileri belirtilerek, “Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde belediyelerin eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabileceği ve Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan edebileceği” hüküm altına alındı.

Ancak Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın görev ve yetkilerini düzenleyen teklifteki 16. Maddede, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı; Belediye Kanunu’nun 73’üncü maddesi kapsamındaki uygulamalara ilişkin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilanı ile Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamındaki yenileme alanı ilanına ilişkin gerekli hazırlık işlemlerini yürütür” ifadeleri yer aldı.

“Çevre Bakanlığına verilen yetkiler de Cumhurbaşkanı’na verilmiş oluyor”

CHP Milletvekili Seyit Torun, “Belediyelerin yetkileri alınıyor, Saray’a bağlanıyor. Yetki gaspı yapıyorlar. Rantiyeci anlayış da var ve bu kanun teklifi sayısız vahametle dolu. Bu ucube sistemde bakanlar Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olduğu için Çevre Bakanlığına verilen yetkiler de Cumhurbaşkanı’na verilmiş oluyor” dedi.

“Bir sabah tapulu evinizin, bir arsayla değiştirildiğine tanıklık edebilirsiniz”

Kanun teklifinde tartışmaya açılan bir diğer madde ise tapulu evlerin “imar hakkı aktarımını” düzenleyen 4. Madde oldu. Teklifteki 4. Maddede “İmar Kanunu’nun 5 inci maddesine ‘İmar Adası’ tanımından sonra gelmek üzere aşağıdaki tanım eklenmiştir. ‘İmar Hakkı Aktarımı; 1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunduğu, arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış ya da yapılması mümkün olmayan alanlarda, parselin tamamının ya da bir kısmının umumi ve kamu hizmet alanlarında kalması sebebiyle, parsel üzerinde özel mülkiyete konu yapılaşma hakkının verilememesi durumunda, verilemeyen emsale esas inşaat hakkının başka parsel ya da parsellere imar planı karan ile taşınması işlemidir’” düzenlemesi yer aldı.

Söz konusu maddeyi yorumlayan Anayasa hukukçusu Tolga Şirin ise kanun teklifinde söz konusu maddedeki “imar hakkı aktarımı” konulu hükmünün taşınmazlara keyfî el atmalara fazlasıyla müsait olduğunu belirterek, “Bir sabah tapulu evinizin, “imar hakkı aktarımı” ile şehrin ücra köşesindeki bir arsayla değiştirildiğine tanıklık edebilirsiniz” dedi.

DEM Parti’den muhalefet şerhi: İmar hakkı aktarımı değil, rant aktarımı!

Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM Parti) de kanun teklifine sunduğu 21 muhalefet şerhinde teklif içindeki bazı düzenlemeleri eleştirdi. DEM Parti’nin ‘imar hakkı aktarımıyla ilgili 4. Maddeye sunduğu muhalefet şerhi şu şekilde:

“Madde 4 – Aslında bunun tam adı “rant aktarımıdır”, tanım bu şekilde olsa daha doğru olurdu. İmar hakkı devri tanımına bakıldığında; 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yapılmış ve onanmış alanlarda tamamı veya bir kısmı kamuya tahsis edilmiş alanlarda ilgili kurumların kamulaştırma yaparak plan kararlarını uygulaması gerekirken, yani plana sahip çıkıp, planlı bir kentleşmenin sağlanması gerekirken, getirilen düzenleme ile kamulaştırma yapılarak plan kararlarına sahip çıkma yerine, hak sahibi kişilere yan parsellerde emsal artışı getirilerek rant aktarımı sağlanmaktadır.

Düzenleme, aynı zamanda kamuya ait alanların bedelsiz şekilde kamu mülkiyetine geçirilmesi ve imar hakkı aktarımı adı altında arazi sahiplerinin mülkiyet haklarını kısıtlayan bir mekanizma oluşturmasıyla, mülkiyet hakkının özüne zarar verecek niteliktedir. Kamulaştırma bedellerinin ödenmeden bu alanların kamuya aktarılmaya çalışılması, anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkını ve hukuki güvenliği zedelerken, kamu yükümlülüklerini vatandaşa yıkmaya yönelik bir yaklaşımı yansıtmaktadır.

Düzenleme, kamulaştırmasız el atma davalarının önüne geçme iddiasıyla getirilse de, vatandaşların hak kaybına uğramasına neden olacak şekilde adaletsizlik yaratmaktadır. Ayrıca, idarelerin uzun süredir planlamadaki yetersizliklerinden kaynaklanan sorunlar, mülkiyet sahiplerinin sırtına yüklenerek çözülmeye çalışılmaktadır. Bu durum, hem planlama süreçlerindeki sorumluluğun idare tarafından üstlenilmemesi hem de mülkiyet hakkının korunmasında ciddi zaafiyetler barındırmaktadır.”

“Belediyelerin idari özerkliğine ve yetki gaspına yol açabilecek”

DEM Parti’nin belediyelerin yetkilerini kısıtlayacak olmakla eleştirilen 16. Maddeye yönelik muhalefet şerhi ise şöyle:

“Madde 16 – Düzenlemenin, yerel yönetimlerin idari özerkliğine aykırı olduğu ve bu tür yetkilerin ancak kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek iptali, yerinden yönetim ilkesi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Ancak bu karar sonrasında, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın görev alanına ilişkin kanun düzenlemesi önerisi, yerel yönetimlerin özerkliğine ve halkın iradesine müdahale anlamına gelebilecek bir içeriğe sahiptir.

Özelikle büyükşehir belediyelerinin imar ve yapılandırma konusundaki yetkilerinin önemli kısmını kısıtlama ya da tümden elinden alma riski taşıyan bir madde. Hazırlık işlemlerinin neler olduğu düzenlemede belirsiz olduğundan, yetki karmaşasına ve yetki gaspına yol açabilecek bir düzenleme. Bu düzenleme ile belediyenin yetkisini ‘hazırlık işlemleri’ adı altında bakanlığa bağlı kuruluşa kaydırma girişimleri riski mevcuttur.”

Çevre Bakanlığı’nın yetkileri artırılıyor

Kanun teklifindeki 9. Maddeki düzenlemeyle Çevre Bakanlığı’na, her tür ve ölçekteki plan, arazi düzenlemesi ve kentsel tasarım projelerini onaylama yetkisi verilmesi eleştiriliyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) ile çıkarılan kanundaki düzenleme, “mülkiyet hakkına müdahale” denilerek Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesinin ardından yeniden hayata geçirilmiş olacak.

Zira teklifteki 9. Maddede mülkiyet hakkıyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın görev ve yetkileri, “Cumhurbaşkanınca yetkilendirilen alanlar ile merkezi idarenin yetkisi içindeki kamu yatırımları, mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesislerine ilişkin etütleri, harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, arazi ve arsa düzenlemeleri ve değişikliklerini resen yapmak, yaptırmak, onaylamak ve başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı kullanma izni vermek” ile yeniden düzenlendi.

“Mahalli idarelerin görevlerini fiilen devre dışı bırakarak…”

DEM Parti’nin muhalefet şerhinde ise şu ifadeler yer aldı:

“Madde 9 – Daha önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile getirilen düzenlemenin; Anayasa Mahkemesi tarafından; kişilerin maliki bulundukları arsa, arazi ve yapılar üzerindeki kullanım ve tasarruf biçimlerini kısmen veya tamamen değiştirme, yeniden düzenleme veya sona erdirme gibi mülkiyet hakkına müdahale teşkil edebilecek nitelikte olduğu ve CBK ile düzenlenemeyecek yasak alan içinde kaldığı gerekçesiyle verdiği iptal kararını yeniden hayata geçirmeyi öngörmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce mülkiyet hakkına yönelik ihlaller içerdiği gerekçesiyle iptal ettiği bir düzenlemenin, sadece hukuki biçimi değiştirilerek yeniden sunulması, hukukun üstünlüğü ilkesine ağır bir darbe niteliğindedir.

Düzenlemeyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, her tür ve ölçekteki plan, arazi düzenlemesi ve kentsel tasarım projelerini onaylama yetkisi verilmiştir. Bu yetki, mahalli idarelerin görevlerini fiilen devre dışı bırakarak tüm süreçleri merkezi bir otoritenin kontrolüne devretmektedir. Yerel yönetimlerin, planlama ve yapı üretim süreçlerindeki rolleri tamamen görmezden gelinmekte; halkın, kentleşme ve çevre süreçlerine katılımı büyük ölçüde engellenmektedir.

“Yandaş müteahhitlerin çıkarlarına hizmet edecek”

Bakanlığa, yerel yönetimlerin yetki alanında bulunan yapı ruhsatlarını bile verme yetkisi tanınması, merkezi otoritenin tahakkümünü daha da artırmaktadır. Bu durum, rant odaklı yapılaşmaların önünü açma riskini doğurmakta; yandaş müteahhitlere akla, bilime ve mevcut imar planlarına aykırı projelerde sınırsız bir hareket alanı sağlamaktadır.

Bakanlığa resen ruhsat verme yetkisi tanıması, yandaş müteahhitlerin çıkarlarına hizmet eden projelerin önünü açmaktadır. Özellikle rant odaklı mega projeler için yapılan bu tür düzenlemeler, kamu yararı maskesi altında kentleri ve doğal alanları yağmalamayı kolaylaştırmaktadır. İmar planlarına aykırı ve çevreyi tahrip edecek projelere onay verilmesi, ekolojik dengeleri bozacak ve doğal kaynakları geri dönüşü olmayan şekilde tüketilecektir.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bir düzenlemenin, yalnızca biçimsel değişikliklerle yeniden yasalaştırılması, hukukun üstünlüğü ilkesine zarar vermektedir. Mülkiyet hakkını doğrudan etkileyen ve Anayasa’ya aykırı olduğu açıkça belirtilmiş bir düzenlemenin yeniden uygulanmaya çalışılması, hukuk devleti anlayışının içini boşaltmaktadır. Bu durum, yalnızca bireysel hak ihlalleri yaratmakla kalmaz; aynı zamanda toplumun hukuka olan güvenini de derinden sarsar. Sonuç olarak; düzenleme, demokratik yerel yönetim anlayışına, mülkiyet hakkına ve hukukun üstünlüğüne doğrudan aykırıdır. Bu durum, yalnızca mülkiyet hakkını ihlal etmekle kalmaz; aynı zamanda kentleşme, çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini baltalar. Bu düzenleme, rant odaklı talan projelerinin önünü açmak için atılmış bir adım olarak görülmektedir.”


Cevher, ‘korkutucu, deli, yaşlı kadın’ klişesi mi?

1732788164011


Öne çıkan haberler…

TIKLAYIN -Beşiktaş’taki yönetim depremini sahte belge mi tetikledi; Samet Aybaba’nın imzası taklit edildi iddiası!

TIKLAYIN – İstanbul’da trafikte yeni dönem: Eminönü ve Kadıköy’e giriş ücretli olacak

TIKLAYIN – HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar 

TIKLAYIN – Fatih Altaylı: Aslında PKK bitmiyor, şekil ve isim değiştiriyor

TIKLAYIN – Uçum: Mardin’e kayyım gönderilmesi Ahmet Türk’ü de kurtarmıştır

TIKLAYIN – MSÜ’den doğu ve güneydoğunun silindiği harita için açıklama: Bilgimiz dışında basıldı, derhal toplatıldı, sorumlu kişi istifa etti

TIKLAYIN – Sinemalarda bu hafta; 11 film vizyona giriyor

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP