35,3856
36,3379
3.025,89
T24 Haber Merkezi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, DEM Parti heyetinin İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından yayınlanan metne ilişkin olarak, “Hazırım dediğine göre beklenen adımlar atılmamış” ifadelerini kullandı. Beştaş ayrıca “Biz müzakereyi her koşulda savunuruz ama siyaseten mücadeleyi bırakmayız” ifadelerini kullandı.
Halk TV’de Rota programına katılan Beştaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder‘in İmralı F Tipi Cezaevi’nde bulunan Öcalan ile görüşmesini de değerlendirdi. Beştaş, yeni çözüm sürecinin başlangıcı olan Bahçeli’nin Öcalan çağrısını yaptığı dönemde Erdoğan’ın Bahçeli’nin çağrısından habersiz olduğu iddialarına ilişkin olarak da “Cumhur İttifakı’nın kendi arasında konsensüs sağladığını düşünüyorum” diye konuştu.
DEM Parti’den İmralı görüşmesine dair açıklama: Öcalan’dan “Çağrı yapmaya hazırım” mesajı
“Çözüm sürecine evrilmesini umduğumuz bir görüşme gerçekleşti”
Beştaş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Öncelikle şunu ifade edeyim. Dün görüşmenin ardından bir açıklama yayınlandı. O açıklama dikkatli okunursa orada ne konuşulduğunun, üzerine tartışılan meselelerin ne olduğu, Kürt ve Türk halklarının kardeşliğinden demokrasiye evrilmesine kadar birçok ayrıntıyı barındırdığını ifade etmek istiyorum. Sonuçta 3 saatlik görüşmenin tamamının bu aşamada kamuoyu ile paylaşılmasının doğru olmadığına karar verilmiş. Çözüm sürecine evrilmesini umduğumuz bir görüşme gerçekleşti. Biz uzun yıllardır Kürt meselesinin demokratik ve siyasal yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ve diyalog ile müzakereden geçtiğini ifade eden bir yerde Türkiye siyasetinde yerimizi alıyoruz. Tecritin bir hukuksuzluk olduğunu, bir işkence olduğunu ifade ettik. Bu sadece bir temenni değil, 2013-2015 yıllarında nelerin değişebileceğini deneyimlemiş olduk. Olumsuz sonuçlanmış olabilir ancak dersler çıkarabiliriz.”
“İktidar blokunda negatif bir durum görmedim”
Öcalan’ın açıklamasının Cumhur İttifakı’nda nasıl yankı bulduğunu değerlendiren Beştaş şu ifadeleri kullandı:
“Açıklama metninin kendisinin ve 1 Ekim’den sonra yaşananların bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Bu metinde yer alan Bahçeli ve Öcalan göndermesi var. Öcalan kendi başına, tek taraflı bir görüşle, Sayın Bahçeli ve Erdoğan’ı zikretmiyordur. En azından karşılıklı bir konsensüsün olduğunu düşünüyorum. Buna pozitif bir yaklaşım olduğunu ifade edebilirim. İlk dönemde Bahçeli’nin çağrısının Erdoğan’dan habersiz mi diye tartışıldı ama Türkiye’nin en önemli meselesine ilişkin Cumhur İttifakı böyle bir uzlaşı sağlamadan böyle bir girişimde bulunmaz kanaatindeyim. İktidar blokunda negatif bir durum görmedim, kendi görüşümü böyle iletebilirim.
“Bir sürece evrilmesi kuvvetle muhtemel”
Metnin içi boş olduğunu, yol haritası sunmuyor değerlendirmelerine katılmıyorum. Aksine 7 maddelik metinden çokça üzerine tartışılabilecek ve sonuç çıkarılabilecek bir süreç de dünden beri yaşıyoruz. Her şeyden önce bir muhataplık meselesi var. Öcalan İmralı adasında. Bizim çözüm için işaret ettiğimiz bir aktör Öcalan’dı. Bu üç ismin geçtiği metinden söz ediyoruz. Hazırım dediğine göre beklenen adımlar atılmamış. Bir kere görüşmelerin devam edeceği sonucuna varıyoruz. Demek ki bir sürece evrilmesi kuvvetle muhtemel. Zaten büyük umut da orada yatıyor.
Türkiye’de demokratik dönüşüme ihtiyaç olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Şu anda Türkiye anayasasız bir ülke. Anayasa Mahkemesi kararları tanınmıyor. Diğer yandan Türk ve Kürt halklarının birlikteliği meselesine çok güçlü bir vurgu var. Yalnızca Türkiye’de değil Suriye’yi de kapsıyor. Bu içeriği nasıl okuduğumuza bağlı olarak görülecek çok bilgi var. Böyle bir sürecin girişi için de güçlü bir adım atıldığını düşünüyorum.”
Yeni anayasa ve Erdoğan’ın yeniden adaylığı
DEM Parti Milletvekili Beştaş, yeni anayasa ve Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına destek istenmesi iddialarına da yanıt verdi.
“Her seçim dönemi öncesinde, Kürtler ile AK Parti’nin anlaştığı, anlaşacağı tartışmaları gırla gider. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim HDP hakkında kapatma davası var. Biz müzakere ile mücadeleyi ayırt etmeyi iyi biliyoruz. Biz damdan düşenleriz. Bu konuda deneyime ihtiyacımız yok. Maalesef o kadar büyük olaylarla sınandık ki… Biz müzakereyi her koşulda savunuruz ama siyaseten mücadeleyi bırakmayız. Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin bu sürece olumlu bakmasını tabii ki olumlu buluyoruz. Biz Özel’in, Dervişoğlu’nun ve Erbakan’ın da partilerini temsilen bu sürece aynı hassasiyetle yaklaşması gerektiğini savunuruz. Bizim bütün bu partilerle ittifak yapacağımızın çıkarılması mümkün mü? İktidardaki ile muhatap olarak görüşmemizden bu sonuç asla çıkarılmamalı.”
Kuantum bilgisayarlar tüm şifreleri kırabilir mi? – Prof. Zafer Gedik anlatıyor |