34,5300
35,9376
3.004,69
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 günü vefatının ardından gözü yaşlı vatandaşlar Ankara Radyosu’na duygularını dile getiren mektuplar gönderdi. Hüzün dolu bu mektuplardan 38’inin üzerine, “Okunmaz, basit, çocukça, tekerleme” gibi notlar yazılarak okunmadı ve arşive kaldırıldı. Bu mektuplar 86 yıl sonra gün ışığına çıkarıldı.
BÜYÜK ACI SATIRLARDA
Aralarında Nezihe Araz’ın lise öğrencisiyken kaleme aldığı ağıt niteliğindeki mektubun da yer aldığı mektup ve şiirler gazeteci-yazar Nüket Aşkın tarafından “Kelimelerde Saklı Feryatlar’’adlı bir kitapta toplandı. Mektuplar Türk halkının Atatürk’ün ölümü sonrası yaşadığı acının büyüklüğünü de gözler önüne seriyor.
BİR BABANIN AĞIDI
Bir dosya halinde arşive kaldırılan bu mektup ve şiirlerin yer aldığı Aşkın’ın kitabında, 10 Kasım’a ait gazete haberleri ile vatandaşların yaşadığı acının boyutunu ortaya koyan çarpıcı fotoğraflar da yer aldı. Şeyh Sait isyanında şehit düşen Yüzbaşı Akif Türkoğlu’nun Uşak Ortaokulu öğrencisi kızı Cahide Türkoğlu tarafından yazılmış bir şiir ile Atatürk’le aynı gün evladını kaybeden bir babanın ağıt niteliğindeki şiirine de kitapta yer verildi.
İnkılabın ilk nesli Ata’sına seslendi
Nezihe Araz’ın henüz 18 yaşındayken Ata’ya yazdığımektup şöyle:
“Diyorlar ki;
Kurtarıcısını ve en büyük evladını kaybettin. Bunu duyduğumuz saniyeden beri bir daha asla geri dönmeyecek olan büyük kaybımıza içimiz yana yana ağlıyoruz. Kederimiz asla tesellisi mümkün olmayan bir büyüklüktedir.
ATAM, sen insanların asla fâni diye vasıflandıramayacağı bir kıymet, bir ölmezsin. Eğer biz bugün hala kendimizde yaşayacak bir kuvvet buluyorsak senin ölmezliğine inandığımız içindir.
Aylardan beri çektiğin acıların aynını biz de çektik. Hararetimiz seninkiyle beraber yükseldi. Nabzımız seninkiyle aynı hızda vurdu. Şimdi seninle beraber dünyayı terk etmekten bizi alıkoyan bir tek şey var. Bu sana verdiğimiz sözdür.
ATAM. Bir MUSTAFA KEMAL’in yaptığını 20 milyon Mustafa Kemal yaşatacaktır. Buna emin ol. Buna emin olsunlar… Biz, inkılabın ilk nesli, dünyanın en büyük sevinçlerini ve en büyük acısını senin şahsında tattık. Seni gözlerimizle gördük. Sesini işittik. Pek çoklarımız yapıcı ve yaratıcı ellerini içine sığmayan bir hürmetle öptü. Şimdi sensiz kaldık.. Ne diyorum? Sensiz kalmak mümkün mü? Büyük nutkun sesini nesilden nesle götürecek, tarihe kaydettiğimiz her zaferde biz, senin asil ve necip çehrenin tecelli ettiğini göreceğiz.
Ey varlığımızı yaratan Sevgili, Büyük ATATÜRK;
Gittiğin yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan, bugünkü gibi yürüyeceğimize söz veriyoruz. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur…”