Cuma Hutbesi DİYANET 31 MAYIS 2024 | 🤲 Bu hafta cuma hutbesi konusu, DİNLE, PDF İNDİR

0

BEĞENDİM

0

CUMA HUTBESİ DİYANET 31 MAYIS 🤲 Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her hafta Cuma günleri belirlenerek mescitlerde okutulan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu aşikâr oldu. İslam dininde Cuma namazı öncesi cemaate hitap edilen kısa bir vaaz niteliğindeki Cuma hutbesini merak edenler, 31 Mayıs Cuma hutbesi, konusu, PDF İNDİR sorgulamaları yapıyor. İşte 31 Mayıs 2024 Cuma hutbesi ayrıntıları…

31 MAYIS CUMA HUTBESİ KONUSU

31 Mayıs 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Haram: Allah İle Kul Ortasındaki En Büyük Engel’olarak belirlendi.

31 MAYIS CUMA HUTBESİ PDF İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN (DİYANET)

31 MAYIS CUMA HUTBESİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN (DİYANET)

‘Haram: Allah İle Kul Ortasındaki En Büyük Engel’

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Ulu Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ağzınıza geldiği üzere palavra yanlış konuşup Allah’a da palavra isnat ederek ‘Bu helâldir, bu haramdır’ demeyin…” 1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Helâl belirlidir; haram da belirlidir. İkisinin ortasında birtakım kuşkulu şeyler vardır ki insanların birden fazla bunları bilmezler. Kim kuşkulu şeylerden sakınırsa, dinini ve haysiyetini korumuş olur. Kim de kuşkulu şeylere düşerse, harama düşmüş olur.”

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’a nazaran helâl, yapılmasına müsaade edilen kelam, tavır ve davranışlardır. Haram ise yapılması yasaklanan berbat ve nahoş şeylerdir. Dinimize nazaran helâl ve haram belirleme yetkisi Allah’a ve O’nun müsaadesiyle Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’e aittir. Hiçbir kişi helâl ve haram hudutlarını kendi niyet ve görüşüne nazaran daraltamaz yahut genişletemez. Dinimizde helâl dairesi epey geniştir. Haramlar ise hudutlu sayıdadır

Değerli Müslümanlar!

Yüce Rabbimizin haram kıldığı en büyük günah şirktir. Mümin, imanına asla şirk bulaştırmaz. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaz. Nasıl ve ne halde yaşaması gerektiğini sadece Allah’ın belirleyeceğini kabul eder. Sadece O’na kulluk eder ve sadece O’ndan yardım diler. Haram olan öbür büyük bir günah da, insanın canına ve malına kastetmek, onur ve haysiyetine ziyan vermektir. Dinimize nazaran insanların canı kutsaldır, dokunulmazdır. Kur’an-ı Kerim’de “Bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş üzeredir.”3 buyrulmaktadır.

Bu cihanşümul ölçüye karşın bugün, insanlıktan nasibini almamış katil siyonistler, dünyanın gözü önünde Gazze ve Refah’ta en büyük günahlardan birini işlemekte; bayan, çocuk, yaşlı demeden günahsızları katletmektedir. Fakat unutulmasın ki, dünyada ve ahirette Allah’ın, meleklerin ve canlı diri yakılan mazlumların laneti soykırım yapan zalimlerin üzerinedir. Ve yeniden unutulmasın ki, zalimlerin zulmü fakat kendi sonlarını hazırlamaktadır. Azgınlaşan kavimlerin akıbeti bize daima bu hakikati hatırlatmaktadır. Bu kaçınılmaz gerçekle onlar da kesinlikle yüzleşecektir.

Kıymetli Müminler!

İslam, haksız kar kapılarının tamamını kapatmıştır. Hayatın rahmetini götüren, huzur ve inancı zedeleyen, hırsızlık, rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık üzere gayr-i legal yollar haramdır. Allah katında büyük bir vebal olan kul ve kamu hakkını ihlal etmek de haramdır. İslam, en büyük sömürü ve zulüm araçlarından biri olan faizin azını da birçoklarını da haram kılmıştır. Faiz, alışveriş olarak kabul edilemez. Gelişen ve değişen kurallar, faizin haram olduğu gerçeğini asla değiştiremez. Bu konuda Rabbimizin uyarısı çok açıktır: “Faiz yiyenler, kabirlerinden şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı üzere kalkarlar.

Bu, onların ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır. Halbuki Allah alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır…”4 Sıhhati tehlikeye atan, yuvaları dağıtan içki, kumar ve uyuşturucu hususların tamamı haramdır. Fıtratı bozan, aile ve toplumları fesada uğratan, insanlığın geleceğini tehdit eden zina, fuhuş ve cinsiyetsizleştirme üzere her türlü hareket haramdır. Beşerler ortasındaki muhabbeti bitiren, toplumsal dayanışmayı yok eden palavra, dedikodu, iftira, su-i zan üzere berbat hasletler haramdır. Şu da bir hakikattir ki, gerçek hayatta haram olan her şey, toplumsal medya ve dijital mecralarda da haramdır, günahtır.

Aziz Müslümanlar!

Ne yazık ki, helâl-haram hassaslığının günden güne azaldığı, haramların özendirildiği ve aleni bir formda işlendiği, mahremiyet hudutlarının hiçe sayıldığı bir periyotta yaşıyoruz. Bu türlü bir vakitte bize düşen; Allah ve Resûlü’nün koyduğu helâl ve haram ölçülerine titizlikle riayet etmektir. Ailemize ve çocuklarımıza helâl-haram şuurunu kazandırmaktır. Unutmayalım ki, haramlar, Allah ile kul ortasındaki en büyük pürüzdür. Helâl-haram hassasiyetini kaybetmek, fert ve toplum için en büyük felakettir. Aziz Rabbimden bizleri ve kuşaklarımızı helâlharam hassaslığına sahip kullarından kılmasını niyaz ediyor; hafta sonu imtihana girecek olan çocuklarımıza zihin açıklığı ve güzel muvaffakiyetler diliyorum.