34,3106
36,2241
2.831,26
CUMA HUTBESİ DİYANET 15 KASIM 🤲 Diyanet İşleri Başkanlığı’nca konusu belirlenerek cumaya gelen Müminlere cami minberinden okunan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu merak ediliyor. 15 Kasım 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu resmi internet sitesinde yayımlayan Diyanet’in rehberliğinde merak edilenleri haberimizde derledik. İşte ayrıntılar…
15 KASIM CUMA HUTBESİ KONUSU
15 Kasım 2024 tarihli Cuma hutbesinin konusu ‘Âdâb ve Erkânıyla Cuma Namazı‘ olarak belirlendi.
Âdâb ve Erkânıyla Cuma Namazı
Muhterem Müslümanlar!
Bugün Cuma. Güneşin üzerine doğduğu en güzel gün. Bugün, Rabbimizin huzuruna durduğumuz, daima birlikte Allah’a el açıp yalvardığımız, günahlarımıza af ve mağfiret dilediğimiz mübarek bir gündür. Bugün, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz; acı ve hüzünlerimizi, sevinç ve mutluluklarımızı paylaştığımız haftalık bayram günümüzdür. Gönlümüzü dünyevî tasalardan arındırıp huzur ve sükûnete erdirdiğimiz diriliş günümüzdür.
Aziz Müminler!
Cuma günü Müslümanların yerine getirmesi gereken sorumluluklar vardır. Bunlardan birisi de, Cuma namazını eda etmektir. Cuma namazı, Ulu Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de kendisine özel bir yer ayırdığı müstesna bir ibadettir. Cuma günü; vaaz, hutbe ve namazıyla bizleri yanılgı ve günahlardan arındırır, uyguna ve hayra yönlendirir; ilim, irfan ve hikmetle donatır, toplumsal hayatımızı ayakta tutan pahalarla buluşturur. Bu kutlu vakitten istifade etmek isteyen her bir mümin, dünyevî meşgalelerini bırakıp Cenâb-ı Hakk’ın davetine icabet etmelidir. Abdestini güzelce almalı, pak ve namaz kılmaya uygun kıyafetlerini giymeli, üzerine hoş kokular sürerek erkenden mescide gelmelidir. Mescide vardığında ise Allah’ın konuğu olarak cami âdâbına riayet etmeli; okunan ayetleri, verilen vaazları ve yapılan nasihatleri huşû içinde dinlemelidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Cuma günü Müslümanların yerine getirmesi gereken öteki bir sorumluluk ise Cuma hutbesini dinlemektir. Hutbe, ümmet-i Muhammed’e nebevî bir sesleniştir, Şanlı Rabbimizin buyruk ve yasaklarını hatırlatmadır. İnsanlığı Allah’ın yoluna, İslam’ın aydınlığına ve Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hoş ahlakına davettir. Hutbe, Cuma namazının koşuludur. Hutbe okunmadan Cuma namazı olmaz. Hutbeyi namazdaymış üzere dinlemek gerekir. Münasebetiyle hutbe esnasında konuşulmaz. Selam alınıp verilmez. Cep telefonuyla meşgul olunmaz. Gerçekten Allah Resûlü (s.a.s), Cuma namazında imam hutbe okurken konuşan birisine ‘sus!’ bile demeyecek kadar hassasiyetle hutbeyi dinlemeyi bizlere tavsiye etmektedir.
Aziz Müslümanlar!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Büyük Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah’ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz, bu sizin için daha iyidir.”3 Öyleyse dinen legal bir münasebet olmadıkça Allah’a teslimiyetimizin göstergesi, birlik ve beraberliğimizin nişanesi olan Cuma namazını asla ihmal etmeyelim. Hoş kelam ve tatlı lisanla çocuklarımızı, gençlerimizi namaza ve mescide alıştıralım. Onlara sevgi ve şefkatle muamele edelim. İş, çalışma, ders ve imtihan saatlerini Cuma namazına nazaran planlayalım. Unutmayalım ki, Cuma namazı Allah’ın farz kıldığı bir ibadettir. Hangi münasebetle olursa olsun inananları bu müstesna ibadetten yoksun bırakmak, inançlarının gereğiyle işleri ortasında tercihe zorlamak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu ikazıyla bitiriyorum: “Kim, önemsemediğinden ötürü Cuma namazını üç sefer terk ederse kalbi mühürlenir.”