35,5472
36,5313
3.093,15
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, ‘Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile ‘Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin yürürlüklerinin durdurulması ve iptalleri istemli dilekçeyi, AYM’ye sundu.
“YENİDEN BUNLARI ÖNÜMÜZDE GÖRMEK İSTEMİYORUZ”
Günaydın, başvurunun ardından yaptığı açıklamada, ‘Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde yer alan etki ajanlığına ilişkin düzenlemenin, CHP ve diğer muhalefet partilerinin çalışmasıyla Cumhur İttifakı grubuna geri çektirildiğini belirterek, “Dolayısıyla artık etki ajanlığı umuyorum ve diliyorum ki memleketin gündeminden düşmüştür. Neden, ‘Umuyorum ve diliyorum’ diyorum. Çünkü TMSF’nin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) şirketlere kayyım atama yetkisini de yine anlaşmayla iktidar partisi grubuna çektirmiştik. Ama bir torba kanunla bu hafta o düzenlemeyi Meclis’e geri getirdiler. Bu Meclis’in teamüllerine, centilmenliğe aykırıdır. Bu nedenle grubumuz, tüm muhalefet partileriyle beraber etkin bir direnme gösterdi. O düzenlemenin yarısını bile Meclis’ten geçiremeden Meclis’i tatil etmek zorunda kaldılar. Umuyor ve diliyorum ki buralarda yapılan anlaşmalar, etki ajanlığı gibi düzenlemelerin geri çektirilmesi, geçici bir işgüzarlık olmaz ve Türkiye artık bunları unutur. Yeniden bunları önümüzde görmek istemiyoruz” dedi.
“ADİL YARGILANMA HAKKININ AKSİNE…”
Günaydın, Noterlik Kanunu’nda etki ajanlığı düzenlemesinin çekilmesinden sonra bazı hükümlerinin kaldığını belirterek, “Örneğin, noterlerin tatil gün ve saatlerinin, çalışmalarının herhangi bir kanuni ölçüt öngörülmeksizin Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenmesi. Araç Sicil ve Tescil Sistemi veri tabanında yapılan sorgulamalara karşılık, Türkiye Noterler Birliği’nce alınan katılım payından muaf olan kişi ve kurumların kanuni ölçüt öngörülmeksizin idarece belirlenmesi. Yargının siyasallaşmasına neden olacak şekilde, Bölge Adliye mahkemelerine birden fazla Cumhuriyet başsavcı vekili atanması. Adil yargılanma hakkının aksine, ek savunma alınan bazı hallerde sanık yerine, müdafiye yapılan bildirilerin yeterli kabul edilmesi. Ve nihayet eğitim ve öğrenim hakkının aksine, hükümlülerin ceza infaz kurumlarında eğitim almalarının zorlaştırılması. Bu düzenlemelere karşılık AYM’ye yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle başvurmuş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘3 ÖNEMLİ DÜZENLEMENİN GERİ ÇEKTİRİLMESİNİ SAĞLADIK’
Dahiliye Memurları Kanunu ile ilgili, komisyonda ve Genel Kurul’daki görüşmelerle 3 önemli düzenlemenin geri çektirildiğini söyleyen Gökhan Günaydın, şöyle konuştu:
“Önce bunları arz edeyim; mülkiye müfettişlerine başta belediyeler olmak üzere, yerel yönetimler üzerinde sınırsız denetim yapma yetkisi. Adeta mülkiye müfettişlerini Cumhuriyet başsavcısı konumuna çıkartan düzenleme. Bu geri çektirildi. Yurt dışındaki bazı derneklere idari, teknik ve mali yardım yapılması. Bu derneklerin kimler olduğunu bilmiyoruz ve AKP’nin bu alandaki sicilini biliyoruz. Bu da geri çektirildi. Bunun yanında kaymakamlık adaylarının herhangi bir meslek grubu tanımlanmaksızın çok geniş bir şekilde, siyasal ve hukuk mezunlarının dışına da taşırılması.
Polis Bakım ve Yardım Sandığı üyelik aidatı ve üyelik koşullarının kanuni ölçüt öngörülmeksizin Cumhurbaşkanı’nca belirlenmesi. Bunun dışında Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ilişkin, Jandarma Genel Komutanlığı’na ilişkin, onların personellerine ilişkin yasal ölçüte dayanmayan, keyfiyete varan uygulamaların önüne geçilme çabası. Dernek kurma hürriyetinin aksine; lokallerin açılmasına, işletilmesine, denetimine ve kapatılmasına ilişkin usullerin İçişleri Bakanlığı’nca belirlenmesi. Liyakat esasının aksine, çarşı ve mahalle bekçilerine tedbir alma görevi verilmesi. Bunların üst arama yetkisini, anlaşmayla geri çektirmiştik. Ve nihayet dinlenme hakkının aksine, çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatlerinin İçişleri Bakanlığı’nca belirlenmesi.”