34,5327
35,9675
3.004,50
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2025 yılı sonu itibarıyla, 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut kampanyasını başlatacaklarını bildirdi.
Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Türkiye’de 85 milyon nüfusun yüzde 71’inin deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığına dikkati çeken Kurum, son yıllarda Elazığ, Malatya ve İzmir’de yaşanan depremleri hatırlattı. Kurum, burada 45 bin yeni konut, iş yeri ve köy evinin 1 yıl gibi kısa bir sürede teslim edildiğini vurguladı.
Deprem bölgesinin şu anda dünyanın en büyük, en hareketli şantiye alanı olduğunu dile getiren Kurum, “Şu anda biz bu toplantıyı yaparken, 11 ilimizde 1900 şantiyemizde, deprem bölgesine adanmış 160 bin işçi, emekçi kardeşimiz ‘bir vatan müdafaası şuuruyla’ yeni yuvalarımızı yapmaktadır.” dedi.
Deprem bölgesinde bugüne kadar 358 bin ev ve iş yerinin ihalesini gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Kurum, 4 bin 333 köyde, yaklaşık 62 bin köy evini de hızla inşa ettiklerini bildirdi.
“2024 yılı sonuna kadar, her gün ortalama 1500 konut yaparak, 70 bin konutumuzu daha tamamlayacak, toplam 202 bin ev ve iş yerimizi teslim edeceğiz. 2025 yılı sonuna geldiğimizde, 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını afetzede kardeşlerimize vermiş olacağız. Evine girmeyen tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacak anlayışla gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. ve bizi yetiştiren, okutan, büyüten bu millete verdiği bir sözü namus bilen bir kardeşiniz olarak, bir kez daha Gazi Meclisi’mizde söz veriyorum, 11 ilimizde sadece yeni yuva yapılmayacak, milletimizin hatıralarıyla dolu tüm mekanları da, tarihteki o asıl konumlarına yeniden kavuşturacağız.”
Bu kapsamda yapılacak çalışmaları sıralayan Kurum, “Tüm yuvalarımız kurulana, tüm ocaklarımız tütene kadar, annelerimiz ve çocuklarımız güvenle uyuyana kadar deprem bölgesinden ayrılmayacağız.” ifadesini kullandı.
Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 yıl önce İstanbul’dan başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğinin tüm gücüyle sürdüğünü belirterek, “Bugüne kadar, sosyal konutlarımızla beraber baktığımızda tam 3,7 milyon yuvamızı yenilemiş, yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı güvenli bir hayata eriştirmiş durumdayız. Bugün, 81 şehrimizde sosyal konutlarla beraber toplam 735 bin yuvanın ve iş yerinin dönüşümüne hızla devam ediyoruz.” diye konuştu.
İstanbul’da 907 bin ev ve iş yerinin dönüşümü tamamlandı
Özellikle bu konuda özellikle İstanbul’un üzerine titrediklerini dile getiren Kurum, şunları söyledi:
“Bugün İstanbul’umuz, toplam 7,5 milyon ev ve iş yeriyle devasa bir metropoldür. Bu yuvaların 1,5 milyonu, mühendislik hizmeti almamış ve zemin nedeniyle de ileri derecede de risk altındadır. Bunların 600 bini, bırakın 7 şiddetindeki bir depremi, her an kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir. Zaten gün geçmiyor ki İstanbul’un bir mahallesinde kendiliğinden çöken bir bina olmasın. Bu durum nedeniyle, devletimizin gücü, özel sektörümüzün özverisiyle İstanbul’un 39 ilçesinde, toplam 907 bin ev ve iş yerimizin dönüşümünü tamamladık.”
İstanbul Fikirtepe’de de yaklaşık 2 bin konut ve iş yerinin yapımını tamamladıklarını, Esenler’de 60 bin konutluk projeye de devam ettiklerini bildiren Kurum, “Bugün yaklaşık 3 bin yuvamızda artık yaşam başladı. İstanbul’da 193 bin evimizin, dükkanımızın yenilenme süreci de olanca hızıyla devam etmektedir. Bizim tek bir hedefimiz var, tarihimizin, omuzlarımıza yüklediği en kutlu emanet olan İstanbul’umuzu ve İstanbulluları deprem tehdidinden kurtarmak için canla başla çalışacağız.” değerlendirmesini yaptı.
Kentsel dönüşümü hiçbir siyasi istisna gözetmeksizin herkesle istişare ettiklerini dile getiren Kurum, “Bu noktada dönüşümün yürütücüsü, paydaşı olan belediyelerimize, tarih, vicdan ve millet önünde büyük vazifeler düşmektedir. Belediyelerimizden artık deprem tehdidine odaklanmalarını, dönüşümü ilk gündem haline gelmesini ve korumakla mükellef olduğumuz annelerimiz ve çocuklarımız adına beklediğimizi ifade etmek istiyorum.” dedi.
“250 bin sosyal konut kampanyamızda, 88 bin konutumuzun inşasına başladık”
Dünyada çok az devletin başarabileceği bir “Sosyal Konut Seferberliğini” yıllardır sürdürdüklerine dikkati çeken Kurum, sosyal devlet anlayışını lafla veya sözle değil, doğrudan doğruya icraatla gösterdiklerini söyledi.
Toplu Konut İdaresini canlandırdıklarını, 21 yılda 3 trilyon lira yatırım, 1 milyon 462 bin sosyal konut ve 46 bin sosyal donatıyı 5 milyon dar gelirli vatandaşa sunduklarını kaydeden Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün 81 ilin tamamına yayılan tam 1210 şantiyede, 312 bin yuvamız, park, bahçe, cami, okul ve sosyal donatımızın inşasını da aşkla sürdürüyoruz. 2024 yılında 130 bin konutun ihalesini, 34 bin evin satışını ve 52 bin evin teslimini gerçekleştirdik. Şu anda 50 ve 100 bin sosyal konut projelerindeki konutlarımızı, depremin getirdiği yüksek maliyetlere ve zorluklara rağmen büyük oranda bitirdik. 250 bin sosyal konut kampanyamızda, şu anda 88 bin konutumuzun inşasına başladık, TOKİ’mizin 2 gün önce açıkladığı ihale takvimine göre tüm inşaatlarımızı tamamlayacağız. Milletimize seçim meydanlarında verdiğimiz sözü tutacağız.”
Kurum, İlk Evim Arsa Projesi kapsamında 694 ilçede talepleri topladıklarını dile getirerek, Temmuz 2025’e kadar tahsis süreçlerini tamamlayacaklarını açıkladı.
İl ziyaretlerinde, milletin sosyal konut beklentisini ifade ettiğini aktaran Kurum, “Ben de yine Gazi Meclisimizden milletimize ilan ediyorum, 2025 yılı sonu itibarıyla, 81 ilimizi kapsayan bir sosyal konut kampanyasını daha başlatacağız.” müjdesini verdi.
Kurum, 45 ildeki 80 tarihi meydanı da ihya ettiklerini belirten Kurum, bu konuda yapılan projeleri anlattı.
Ankara’da Ayaş Camiatik tarihi kent meydanı ve Kalecik Kalesi’nin eteklerindeki tarihi bölgeyi, Hergelen Meydanı, Samanpazarı Meydanı ve çevresini tescilli yapılarıyla ihya etmeyi sürdürdüklerini belirten Kurum, “Saraçoğlu Mahallesi’ni de Ankara’mızın şanına yakışır bir mekan haline getirdik. Bu muhteşem eseri engellemek için türlü türlü yollara başvuranların bile o güzel mekanları keyifle gezdiklerini görmekten de ayrı bir mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.” diye konuştu.
Sanayi alanlarında yapılan düzenlemelerle ilgili de bilgi veren Kurum, bu yıl sonuna kadar, Samsun Toybelen, Konya Karatay, Bolu Merkez ve Ankara Hurdacılar sitelerini tamamlayarak esnafa teslim edeceklerini bildirdi.
“İklim Kanunu’muz bizi güçlendirecek, biz de yeşil dönüşümü hızlandıracağız”
Bakan Kurum, iklim krizinin dünyaya etkilerine değinerek, Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer alması sebebiyle iklim krizinin ağır neticelerinden etkilendiğini vurguladı.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan iklim değişikliği kaynaklı doğal afetleri anımsatan Kurum, şu ifadelere yer verdi:
“Bu gerçekler ışığında, iklim politikalarımızı belirledik, uyumu sağlamaya yönelik takvimimizi oluşturduk ve hedeflerimize sadık kalarak çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Hedefi’mizi tüm dünyaya sundular. Biz de bakanlık olarak, 2024-2030 İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’mızı süratle hazırladık. İnşallah 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi haritamızı da 3 gün sonra Bakü’de düzenlenecek olan COP29’da dünya kamuoyuyla paylaşacağız.”
İklim Kanunu’nun bu yıl içerisinde yürürlüğe girmesi temennisinde bulunan Kurum, “İklim Kanunu’muz bizi güçlendirecek, biz de yeşil dönüşümü hızlandıracağız. Dış ticarette rekabet gücümüzü artırmak için karbon fiyatlandırma ve Emisyon Ticaret Sistemimizi hemen hayata geçireceğiz. Yeşil yatırımlar için finansman mekanizmaları geliştirecek, ‘Ulusal Yeşil Taksonomi’ yönetmeliğimizi de 2025 yılında çıkaracağız.” bilgilerini paylaştı.
Kurum, 81 ilde İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulları oluşturacaklarını da belirterek, “Yerel İklim Değişikliği Eylem Planlarımızı tamamlayacağız. İklim krizini etkileme noktasında önemli bir alan olan sanayi sektöründe atılımlar yapacağız. 2053 yılına kadar alüminyum sektöründe yüzde 75, çelikte yüzde 99, çimentoda yüzde 93 emisyon azaltımı sağlayacağız. Yine Enerji sektöründe, yenilenebilir enerjinin payını 2035’te yüzde 65’e yükselteceğiz.” şeklinde konuştu.
(Sürecek)