34,5327
35,9675
3.004,50
Uzun yıllardır Alevi toplumunun sorunlarıyla ilgilenen gazeteci yazar İsmail Pehlivan, Halktv.com.tr’de kaleme aldığı “Cemevi İbadethane Mi Değil Mi?” başlıklı yazısında Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından 13 Mayıs’ta yayımlanan “Cemevlerinin Desteklenmesine Dair Yönetmelik Taslağı” ile cemevlerinin tüm hizmetlerine “destek” adı altında açıkça müdahaleye hazırlandığını yazmıştı.
Halk TV’den Buket Aydın’ın Haber Masası Programı’na konuk olan Pehlivan, cemevleri, cemevlerinin güncel durumu, cemevleri bir ibadethane midir, değil midir?” konularına yönelik konuştu.
ALEVİ TOPLUMUNA ASİMİLASYON
31 Mayıs’ta yürürlüğe sokulması planlanan yönetmeliğe ilişkin konuşan Pehlivan hazırlanan taslakla ilgili şu yorumlarda bulundu:
“O taslakta tamamen Alevi toplumunu asimile etmeye yönelik temel maddeler var. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın yönetimine baktığımızda doğru dürüst alevi unsur göremiyoruz. Geleneği ancak Alevi unsurlar bilirler ve geleneğe uygun bazı projeler üretirler. Oysa bu kadroların hepsi ilahiyatçı, siyasal islamcı kişilerden oluşuyor. Hatta bir alevi ansiklopedisi var onun hazırlığında iki alevinin dışında ilahiyatçı kökenli Türkçü bir akımın denetiminde. Esas konumuza gelmek istersek bu başkanlık taslakta şunları söylüyor: ‘Başkanlık, cemevi ve cemevi unsurlarını taşıyan yerleri tespit eder. Başkanlığın görüşünün alınması şartıyla imar mevzuatına uygun olarak cemevlerinin yapımına izin verilir. Başkanlıkça tespit edilmeyen cemevleri, Başkanlık tarafından verilen kamu hizmetlerinden yararlanamaz.’ Yani ‘cemevlerinin nereye inşa edileceğini ve nereye uygun olup olmayacağına ancak ben karar vereceğim’ diyor.”
“ALEVİ TOPLUMU DEVLETİN OLANAKLARINDAN YARARLANAMIYOR”
Hazırlanan taslaktaki anlayışın saldırgan ve alevi toplumunun alanını tamamen tarumar etmeye yönelik olduğunu vurgulayan Pehlivan şunları ekledi:
“Bugüne kadar alevi toplumu kendi cemevlerini kendileri inşa etti, dedelerin maaşlarını kendileri verdi, kendi ibadetlerinin hizmetlerini, topluma olan bütün hizmetlerinin hepsini kendileri karşıladı. Devletten herhangi birinden beklemediler. Zaten Alevilerin anlayışı, ‘inanç sahipleri kendi ibadethanelerinin bütün giderlerini kendileri sağlasın’ şeklinde. Yani bu camiler, havralar, sinagoglar, kiliseler için de geçerli. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, cemevlerinin dışındaki bütün ibadethanelere ‘ibadethane’ statüsü veriyor ve buraları kamu hizmetlerinden faydalandırıyor, bir tek cemevini bunun dışında tutuyor. Bugün 25 milyon civarında bir nüfusa sahip olan Alevi toplumu ne yazık ki devletin hiçbir olanağından yararlanamıyor. Vergisini veriyor, bütün yurttaşlık hizmetlerini yerine getiriyor buna rağmen bir tek kuruş faydalanamıyor.”
“BU HAKKI ONLARA KİM VERİYOR?”
Pehlivan, Bakanlığın açtığı yeni kadrolara atanan kişilerin ‘Cemevi gerçekten cemevi midir’ diye tespit yapacağını şu cümleleriyle aktardı:
“Bugüne kadar Bin 500 civarında cemevi var. Bunların cemevi olup olmadığına onlar karar verecek. Çünkü Kültür Bakanlığı, cemevi uzmanları diye bir kadro açtı. Kadrolarına aldıkları bu kişiler cemevlerini dolaşıp, ‘cemevi gerçekten cemevi midir’ diye tespit edecekler. Bu hakkı onlara kim veriyor? Alevi toplumu, böyle bir hakkı bunlara vermiyor. Alevi toplumu kendisi bir ihtiyaç görüyor ‘ben buraya cemevi yapacağım’ diyor ve gidip orada ibadetini gerçekleştiriyor. Diğer inanç gruplarına müdahale ediliyor mu hayır?”
“KARARA BAĞLANDIKTAN SONRA ÜZERİNE TARTIŞAMAYACAKSIN”
Siyasal islamcıların başka saldırıları olacağını da vurgulayan Pehlivan Alevi halkının bir an önce harekete geçmesi gerektiğinin önemine dikkat çekerek şunları konuştu:
“Şu anda yürürlükte değil 31 Mayıs’ta yürürlüğe girmesi bekleniyor. En büyük sorun ise bu yönetmelik taslağı ilk olarak 13 Mayıs’ta yayımlandıktan sonra yalnızca kendi paydaşlarına ve ilgili kişilerine tartışmaya açıldı. Hiç kimse hiçbir Alevi kurum ve kuruluşuna haber vermedi. Hiçbirine bunu göndermeden bunu yapacak ve ayın 31’inde de karara bağlayacak. Karara bağlandıktan sonra zaten bunun üzerinde tartışamayacaksın, bunu kanunlaştıracaklar.
Mevlevileri bu zihniyet ele aldı ve şu an kadınlı erkekli ibadet yapamıyorlar aynı kaderi alevi toplumun da yaşayacağına inanıyorum. Bir kere ilk olarak kadınları cemevinden uzaklaştıracaklar.
“BU BİR BAŞLANGIÇ”
Bugün Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevi toplumunu bölmüş durumda ne yazık ki. Bu siyasal islamcı odağın başka saldırıları da olacak. Bu bir başlangıç; Alevi toplumunun bun hazırlanması lazım.Alevi toplumunun örgütlü bir yapısı var bu örgütlü yapının bir an önce harekete geçip buna karşı bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Onun dışında başka türlü olmaz. Alevi toplumu sokaklara çıkıp saldırgan bir tavır takınmayacak böyle bir ruhu da yoktu. Elini hiçbir zaman kana bulaştırmayan bir toplum dolayısıyla bunlar ne yapacaklar oturup hukukçularla yasa yapıcılarla oturup konuşacaklar ve bunun alternatifini koymaları gerekiyor.”