h Dolar 34,2452 % 0.28
h Euro 37,6376 % 0.28
h Altın (Gr) 2.921,73 %0,22
a Öğle Vakti 12:58
İstanbul 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
  • DOLAR 34,2452h

    34,2345

  • EURO 37,6376h

    37,6242

  • Gram Altın 0,22h

    2.921,73

a

Bu kez “mihver devletleri” ABD ve İngiltere’dir

İsrail’in 1917 ve 1948’den itibaren Filistin’i istila etmesine imkân veren yerleşimci yayılmacılığı ne Arap ne de Şii kavramlarına yüklediğimiz “olumsuz anlamlar” üzerinden anlaşılabilir. İsrail yerleşimci müstemlekedir ve İngiltere ve ABD’nin Doğu Akdeniz’de inşa ettiği bir yapıdır. İngiltere ve ABD bölgesel planlarını bu müstemleke yapı üzerinden hayata geçirdi. Bu tespit hayatî derecede önemlidir zira bakışlarımızı İngiltere ve ABD’ye çevirmemizi gerekli kılar. Siyonist Yahudiler bu iki ülkenin

Bu kez “mihver devletleri” ABD ve İngiltere’dir
0

BEĞENDİM

İsrail’in 1917 ve 1948’den itibaren Filistin’i istila etmesine imkân veren yerleşimci yayılmacılığı ne Arap ne de Şii kavramlarına yüklediğimiz “olumsuz anlamlar” üzerinden anlaşılabilir. İsrail yerleşimci müstemlekedir ve İngiltere ve ABD’nin Doğu Akdeniz’de inşa ettiği bir yapıdır. İngiltere ve ABD bölgesel planlarını bu müstemleke yapı üzerinden hayata geçirdi. Bu tespit hayatî derecede önemlidir zira bakışlarımızı İngiltere ve ABD’ye çevirmemizi gerekli kılar. Siyonist Yahudiler bu iki ülkenin Doğu Akdeniz planlarına uyumlu bir ideoloji geliştirdiler. Siyonizm İngiltere ve ABD’nin emperyalist siyaseti bağlamında doğmuş ve şekillenmiştir.

Siyonizm’i bir ideoloji olarak analiz ederken Yahudi tarihini ve ilahiyatını yegâne kaynak olarak öne sürenler çok büyük bir yanlış anlamaya yol açtılar. Bu, büyük yanılgının yol açtığı karartma özel olarak İngiltere ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki planlarının görülmesini engelledi. Siyonizm kolonyal bir ideoloji olarak görülseydi muhakkak İngiltere ve ABD tarihi öne çıkacaktı. Bu da Yahudi ilahiyatından ziyade Aydınlanma dönemine ve bu dönemin kavramlarına bakmayı zorunlu kılacaktı. Doğal olarak Avrupa ve Amerika’ya yani “modern Batı dünyası” kavramına yüklediğimiz “olumlu anlamlar” zihin dünyamızda mutlak bir hâkimiyet kurmayacaktı. Hemen hemen her olayda Arap ve Şiî kavramlarına yüklediğimiz “olumsuz anlamlar” ile modern Batı dünyasına yüklediğimiz olumlu anlamlar birbirinin karşıtı olarak bugün yeniden karşımıza çıktı. Siyonizm de “olumlu anlamlar” kategorisine dâhil olduğu için gerçek kimliği ile analize tabi tutulmadı.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Bundan sonra ne olacağını tam olarak bilemeyebiliriz fakat İngiltere ve ABD’nin bütün Doğu Akdeniz’e hâkim olmak istediğini görmemiz gerekir. Önceki yazıda İsrail’in kuzeye doğru ilerleme isteğini gündeme getirmiştim. Doğu Akdeniz sahili boyunca kuzeye doğru ilerlemenin varacağı yer Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi Hatay’dır. Bu saha harita üzerinden işaretlendiğinde bakışlarımızı Akabe Körfezi’ne çevirmemiz gerekir. Kuzeye doğru ise Hatay’la birlikte Kıbrıs’ın da hedefte olduğu açıkça görülür. Bu coğrafî genişliği “Büyük İsrail” kavramına dâhil etmek yanıltıcı olacaktır. Büyük İsrail kavramı Yahudi ilahiyatına dayanır. Bunun yerine Siyonizm ideolojisinin kolonyal doğasını hatırlatan bir adın tercih edilmesi gerekir. Böylelikle “olumlu anlam” ile “olumsuz anlam” arasındaki karşıtlığa bir denge kazandırabiliriz.

7 Ekim’den sonra coğrafyamızın geneli büyük bir değişim geçiriyor. Bu değişimin Kıta Avrupa’sını, Rusya’yı ve İran’ı ciddî kararlar vermeye zorlayacağını düşünebiliriz. Bugün Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler İngiltereABD’nin Doğu Akdeniz planlarına uyumlu davranıyor. Bu ülkeler de Siyonistler gibi yeni ideolojileri İngiltereABD’nin emperyalist politikalarına uyumlu hale getiriyor. Zaten aşırı sağın yükselişi de “Anglosakson Yahudi medeniyeti” ile uyumlu yeni bir aydınlanma sürecine işaret ediyor. Fakat bu onlar için de uzun vadede bir kayıp anlamına gelecektir. Buna rağmen Kıta Avrupa’sında İngiltere ve ABD’nin yeni kolonyalizmine karşı herhangi bir fikrî çıkıştan bahsetmek zor. Rusya ve İran için ise özellikle Doğu Akdeniz’de farklı bir tutum takınmak hayatî bir meseledir. Çünkü aynı “mihver devletler” Rusya’yı da tehdit ediyor.

Fransa 1920’den sonra fiilen Suriye’ye girip yeni bir manda yönetimi kurmuştu. Lübnan bu yönetimin ortaya çıkardığı bir yapıydı. Şimdi o da tasfiye ediliyor. Fransa’nın Lübnan çerçevesinde farklı bir arayış içine girmesi muhtemeldir. Anglosakson Yahudi medeniyetinin yayılmacı saldırganlığı karşısında Lübnan da çözülüyor. Açıkça söylemekte bir sakınca yok. Saydığımız yerler Türk tarihinden derin izler taşır. Burada yüzyılları aşan bir tecrübe ortaya çıkmıştı. Rusya ve İran’ın yeni bir fikir çerçevesinde Türkiye ile yeniden masaya oturması gerekiyor. Çünkü Rusya ve İran’ın Suriye siyaseti çöktü. Türkiye ise 2016’dan sonra İngiltereABD ekseninde şekillenen yapılara karşı büyük bir mücadele verdi. Bu, coğrafyamız açısından büyük bir kazanımdır. Bu kazanım coğrafyanın geneline değer katıyor.

İngiltere ve ABD için FETÖ çok büyük bir yatırımdı. FETÖ bu iki ülkenin bölgesel planları açısından İsrail kadar değerliydi. Türkiye bu yapı karşısında saygı duyulması gereken bir başarı kazandı. Fakat bu savaş nihaî aşamaya henüz ulaşmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değeri Doğu Akdeniz politikaları bağlamıyla sınırlı değildir. İngiltere ve ABD Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de tehdit ediyor. Anglosakson şemsiyesi altında Siyonistler ve FETÖ’cüler pekâlâ birlikte çalışıyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP