35,5696
36,6123
3.082,30
Yapılan çalışmalar, bu toprak halkaların, Wurundjeri Woi-wurrung halkının binlerce yıldır gerçekleştirdiği dini törenler ve ritüeller için kullanılan kutsal mekanlar olduğunu ortaya koydu.
Sunbury bölgesinde yer alan bu toprak halkalar, yüzlerce metre çapında daireler oluşturacak şekilde kazılarak inşa edilmiş.
Araştırmalar, halkaların 590 ila bin 400 yıl önce Wurundjeri Woi-wurrung halkı tarafından oluşturulduğunu ve bölgede törenler, inisiyasyonlar ve diğer ritüeller için kullanıldığını gösteriyor.
Bu toprak halkaların benzerleri dünya genelinde İngiltere, Amazonya ve Kamboçya’da da bulunmuş olsa da, Avustralya’daki bu yapılar, yerel Aborjin halkının tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtıyor.
Sunbury’de bulunan beş toprak halkadan biri olan “Sunbury Ring G,” Wurundjeri Woi-wurrung halkının geleneksel topraklarının önemli bir kesişim noktasında yer alıyor.
Bu halka, Marin bulluk ve Wurundjeri wilam klanlarının sınırında yer alan Jacksons Creek (Biik Wurrdha) boyunca inşa edilmiş.
Wurundjeri Woi-wurrung halkı, bu alanları binlerce yıl boyunca atalarının geleneklerine uygun şekilde yönetmiş. Halkalar, bölgenin kültürel önemini vurgularken aynı zamanda kolonizasyon, direnç ve adaptasyon hikayelerini de yansıtıyor.
1979 yılında ilk kez kazılan Sunbury Ring G, 2022 yılında yeniden incelendi. Bu kazılar, alanın kapsamlı bir şekilde araştırıldığı ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.
Wurundjeri Woi-wurrung halkının liderliğinde gerçekleştirilen bu çalışmalarda, halkaların yapım süreçleri, kullanılan taş aletler ve bu aletlerin nasıl kullanıldığı üzerine önemli bulgular elde edildi.
Kazılar sırasında bulunan 166 taş aletin analizleri, Wurundjeri halkının bu alanda kamp ateşleri yaktığını, taş aletlerle bitki ve hayvanları işlediğini ve bazı aletleri törenlerde tüy süslemeleri yapmak veya vücutlarını ritüel amacıyla kesmek için kullandığını ortaya koydu.
Bu bulgular, Avustralya’da bulunan toprak halkaların daha fazla araştırılması ve korunması gerektiğini vurguluyor. Arazi gelişimi ve iklim değişikliği gibi tehditler, bu eşsiz arkeolojik yapıları risk altına sokuyor.