34,5327
35,9675
3.004,50
Farah Zeynep Abdullah ve Erdal Beşikçioğlu’nun başrolünü paylaştığı Bergen filmi ekrana geliyor. Eski eşi tarafından önce yüzüne kezzap atılan ve sonrasında öldürülen şarkıcı Bergen’in hayatına dair çekilen filmi ATV ekranlarında Bergen CANLI izle! Bergen televizyon yayını CANLI izle!
BERGENFİLMİ KONUSU NE?
Belgin müzik aşığı, başına buyruk, yetenekli ve tutkulu bir genç kızdır. Annesi Sabahat ile babası o henüz altı yaşındayken boşanmıştır ve annesi ile birlikte Ankara’da fakirlik içinde yaşamaktadırlar. Annesi ile babası boşanmış olsalarda, Belgin babasını özlemekte ve ona her hafta mektup yazmaktadır.
Belgin küçüklüğünden beri özel öğretmeninden piyano ve müzik dersi almaktadır. Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavlarına girer ve sınavı birincilikle kazanıp okula başlar. Maddi sıkıntılardan dolayı okulunda bazı sorunlar yaşayınca, annesine destek olmak için postaneye girer ve orada çalışmaya başlar. Bir gün, okul arkadaşlarından biri Belgin’i doğum günü için Feyman Kulüp’e çağırır. Belgin o gece kulübe gittiğinde, arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkar. Ve o gece, şarkı söylemeye kesin karar verir. Belgin’i sahneye çıktığı gece, Abdullah isimli bir genç onu görür ve aşık olur. Kısa bir süre sonra ona evlenme teklifi eder ve Belgin kabul eder. Ama annesi, Belgin’in okulu olduğu için evlenmelerini istemez ve Abdullah’ın yanına gidip Belgin’den ayrılmasını söyler. Abdullah üzülse de mecburen Belgin’i terk eder ve Belgin bunu anlayınca yıkılır.
Belgin’in Abdullah’ı unutması epey zaman alır. Bir süre üzüntüden yataklara düşen Belgin’i ayağı kaldıran şey; Feyman Kulüp’ten aldığı iş teklifi olur. Bu haberle sevinçten adeta havalara uçan Belgin, adını ‘Bergen’ olarak değiştirerek sahne hayatına adım atar.
Birkaç ay Feyman Kulüp’te çalışan Belgin, bu okulunda problem yaşar ve ne kadar istemese de okulu bırakır. Birkaç gün sonra Belgin’in babası çıkagelir. Belgin’in sahneye çıktığını duymuş ve hesap sormaya gelmiştir. Ama annesi, babasının Belgin’i azarlamasına müsaade etmez ve ona bağırarak geri gönderir. Bu olay Belgin’in üzerinde çok derin bir iz bırakır.
Yaz geldiğinde Adana’dan bir gazinodan aldığı teklifle, hayatının kökünden değişeceğini bilmeden annesiyle Adana’ya giderler. Aynı gazinoda çalıştığı bir kadın olan Nadire isimli dansöz ile arkadaş olur. Adana’da sahne alırken, kara gözlü bir adam; her gece en öndeki locadan onu seyretmeye gelir ve gözlerini ondan ayırmadan sürekli onu seyreder. Bir gece annesiyle birlikte otel odalarına döndüklerinde gördükleri manzara karşısında şaşırırlar. Oda güllerle dolup taşmıştır. Bergen o gülleri kimin gönderdiğini anlar ve mutluluğuna engel olamaz. Bergen’e, Adana’daki çalışmasının karşılığı olarak bir araba verilir. Ama Bergen bunun mutluluğunu yaşayamadan babasının hastaneye kaldırıldığı haberini alır ve annesiyle apar topar Mersin’e giderler. Belgin babası ile konuşmak ister fakat babası onunla konuşmak istemez. Bunun üzerine Belgin üzüntüyle Adana’ya geri döner. Üzüntüsünü dindirecek şeyler bulmaya çalışsa da başaramaz ve bu üzüntüsü sahnedeki performansına da yansır. Bergen ertesi gece sahnede şarkı söylerken bayılır. Adam onu hemen kucaklayıp hastaneye götürür. Ardından çorbacıya götürüp iyice kendine gelmesini sağlar. Bergen ilk kez o gece o adamdan gerçekten hoşlanmaya başlar. Bir sabah Bergen’in arabası aniden kaybolur. Herkes şaşkınlık içindeyken, adam Bergen’in yanına gelir ve ona ne olursa olsun arabasını bulacağını söyler. Bulur da. Bulmakla kalmayıp üstüne bir de arabanın senetlerini üstlenir. Bergen’e arabasının anahtarını teslim eder ve ondan karısı olmasını ister. Bergen çok sevinir ama bu isteğin bir koşulu vardır, o da Bergen’in sahneyi bırakmasıdır. Bergen o kadar mutludur ki bu şartı ve evlenmeyi kabul eder. Annesi kesin ve sert bir tavırla bu evliliği onaylamadığını söylese bile Bergen inandığı aşkından vazgeçmez ve evlenirler.
Bergen sahneleri bırakmış, evinin kadını olmuştur. İlk haftalarını çok güzel geçirse de, birkaç ay sonra kocasının ilgisizliğinden ve yalnızlığından sıkılmaya, eski hayatını, sahneleri özlemeye başlar. Annesini özlemeye başlar. Ve bunu tartışırlarken bağırarak söylediğinde, ömrünün ilk dayağını sevdiği adamdan yer.
Kocası ertesi gün elinde çiçeklerle gelip Bergen’den defalarca özür diler. Bir daha yapmayacağına dair yeminler eder ve Bergen onu affeder. Ama sonuç hiç değişmez. Bergen defalarca kocasının şiddetine maruz kalır ve bir gün ona artık dayanamadığını, Ankara’ya döneceğini söyler. Bu sefer gerçekten sinirlenen adam Bergen’i öldüresiye döver. Ertesi sabah, Bergen’in annesi kızının evine gelir. Fakat Bergen yerde kan içinde yatmaktadır ve utandığı için annesine kapıyı açamaz. Annesi bu sefer damadının yanına gider ve kızını sorar. Adam ona Bergen’in gayet iyi olduğunu söyler ve akşama kadar Adana’yı terk etmesini söyleyerek tehdit eder. Annesi mecburen Ankara’ya geri döner. O akşam, bu sefer kolyeyle ondan özür dilemeye gelen kocasına bir şans daha verir Bergen, ve beraber yemeğe giderler. Diğer misafirler, gittikleri yerde çalan saza Bergen’in de eşlik etmesini rica eder. Bergen ricaları kıramaz ve saza eşlik ederek bir şarkı söyler. Kocası bu duruma çok öfkelenir ve Bergen’in yanından kalkıp gider. Ve aynı gece yine Bergen’i döver. Bergen bu sefer evden kaçar ve arkadaşı Nadire’nin evine gider. Nadire onu teselli eder ve ona bugün öğrendiği gerçekleri söyler. Bergen, kocası zannettiği adamın zaten başka bir kadınla evli, üstelik çocuklu olduğunu ve nikâhlarının sahte olduğunu öğrenir. Bunun üzerine kendini çok kötü hisseden Bergen, bir dakika bile bu şehirde durmak istemez ve Ankara’ya, hem annesini yanına hem sahnelere geri döner.
Kariyerinde bir sonraki basamağa geçen ve sahnelerin aranan yüzlerinden birine dönüşen Bergen, babasının ani ölüm haberiyle adeta kahrolur. Annesiyle Mersin’e, ablasının yanına giderler ve birkaç gün sonra cenaze kaldırılır. Cenazenin ardından karşısında yine o adamı bulan Bergen, bu kez onun dediklerine kulak asmaz ve hemen yanından ayrılır. Ama adam ne yapıp edip Bergen’i, ona ne kadar aşık olduğuna ikna eder. Ardından, bu defa gerçekten evlenirler. Annesi Bergen’i gelinlikler içinde görünce delirir. Fakat Bergen annesinin sözlerini bir kere daha kulak ardı eder.
Tekrar Adana’ya dönerler. Hayatlarına yeniden, daha güzel bir şekilde başlarlar. Bergen bu defa aradığı mutluluğu yakaladığını düşünüyordur, fakat gördüğü şiddet yeniden başladığında yanıldığını üzülerek fark eder. Bir kez daha Mersin’e, ailesinin yanına kaçar. Birkaç hafta kardeşleriyle yaşasa da, kocasının evlerini basması ve annesinin Ankara’daki evini yakmasının ardından, annesi ile birlikte İzmir’e giderler. Bergen sahne hayatına kısa bir süre orada devam eder. Yine sıradan bir gecede, sahneden indikten sonra aldığı haberle annesiyle aceleyle gazinodan çıkarlar ve taksiye binip kaldıkları otelin önüne gelirler. Tam otele gireceklerken, kocasının tuttuğu bir adam, içinde kezzap olan kovayı Bergen’in üzerine doğru savurur. Bergen ve annesi bu saldırıda yararlanırlar ve hastaneye kaldırılırlar. Annesi hafif yaralanmış olsa da, Bergen’in yüzünün tamamı ve vücudunun büyük bir bölümü yanar. İki gün sonra tüm gazeteler Bergen’in hayat hikayesinden, uğradığı saldırıdan bahseder ve tüm ülke olanlardan haberdar olur.
Saldırının ardından Bergen sağ gözünü kaybeder. Kocası Bergen’i arar ve saldırıyı onun düzenlenmediğini, şikayetini geri almasını söyler. Onun tehditlerinden artık zerrece korkmayan Bergen ona telefonda bağırıp çağırır ve şikayetini geri almayacağını söyler. Bunun sonucunda kocası tutuklanır Niğde Kapalı Cezaevine gönderilir.
Bergen’in tam iki yıl süren tedavisi bittiğinde, Cengiz Özşeker onu sahnelere dönmesi için ikna eder. Bergen, yıllar sonra ilk kez; yeni hâliyle sahneye çıkar ve ‘Arabeskin Kraliçesi’ olma yoluna ilk adımını atar.
Bergen’in çıkardığı plaklar ve kasetler ülkede delicesine satmaya başlar. Özellikle ‘Acıların Kadını’ isimli albümü bir milyondan fazla satar ve ona ‘Yılın Arabesk Kadın Sanatçısı’ unvanıyla Altın Plak Ödülü’nü getirir. Artık sadece gazinolara değil, turnelere çıkmaya başlar. Halk konseri vermek için gittiği Adana’da fotoğrafçı tarafından bıçaklanır ama yine de konserine devam ederek tüm Adana’ya muhteşem bir konser verir.
Bergen sonunda hapisten çıkan kocasından boşanmayı başarır. Boşanmayı başarsa da ondan kurtulmayı hiçbir zaman başaramaz ve sürekli eski kocası tarafından takıp edilir. Onun tehditlerinden artık korkmasa da tedirginliği bir türlü geçmemektedir.
14 Ağustos gecesi, annesi ile birlikte Adana’ya gitmek üzere yola çıkar. Ama yolun yarısında, Pozantı’dayken yine eski kocası tarafından takip edildiklerini anlar ve polise haber verirler. Adam arabalarının yollarını keser ve Bergen arabadan iner. Tartışmaya başlarlar. Bergen kesin bir dille ona dönmeyeceğini söyleyince adamın bir anda gözü döner. Belindeki silahı çıkarıp önce annesine, sonra Bergen’e toplam sekiz kurşun sıkar. Bergen oracıkta hayatını kaybederken annesi Sabahat Sarılmışer ise yaralı olarak hastaneye kaldırılır.
Bergen’in cenazesi memleketi Mersin’e, altı kilitli bir kafesin içinde defnedilir. Anahtarları sadece annesinde olan kafes, Bergen’in cansız bedenini katilinden korumak için ailesi tarafından yaptırılmıştır.
Sonda, annesi Sabahat Sarılmışer kilitli kafesi açar ve kızının mezarına sarılıp yağmur altında ağlar.
Oyuncular
Farah Zeynep Abdullah – Bergen (Belgin Sarılmışer)
Tilbe Saran – Sabahat Sarılmışer
Erdal Beşikçioğlu – Halis Serbest
Nergis Öztürk – Nadire
Şebnem Sönmez – Suna
Ahmet Kayakesen – Abdullah
Arif Pişkin – Selahattin
Suzan Kardeş – Komşu
Cemal Günbaş – Erdal
Ali Seçkiner Alıcı – Cevdet
BERGEN CANLI İZLE!
Bergen filmini bu akşam ATV ekranlarından izleyebilirsiniz.