Başakşehir Kulübü’nün altyapısında oynayan 15 yaşındaki futbolcuya bıçaklı saldırı!

0

BEĞENDİM

0

İstanbul Güngören’de Başakşehir Futbol Kulübü’nün alt yapısında oynayan 15 yaşındaki Ömer Faruk Kayaca, parkta tartışma yaşadığı kişiler tarafından bir gün sonra bıçaklı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan ve hastanede yaşam savaşı veren Kayaca’nın babaannesi Aysel Kayaca, “Benim çocuğum kanlar içerisinde yatarken, o kendi yatağında yatıyor. Benim çocuğum topçuydu, Başakşehir Spor’da alt yapıda sporcuydu. Benim çocuğumun hayatını söndürdü. Olayı gören, bilen, tanıyan varsa polisimize ihbar etsin. Bir babaanne olarak yalvarıyorum. Benim çocuğum şu anda can çekişiyor, başkalarını yakmasın” dedi.

Olay, 28 Temmuz Cuma saat 22.30 sıralarında Güngören, 15 Temmuz Parkı’nda bulunan bir kafede meydana geldi. İddiaya göre, olaydan bir gün önce aynı parkta oturan Ömer Faruk Kayaca (15) ve iki arkadaşı, karşılaştığı bir grup genç ile tartışma yaşadı. Kız arkadaşlarıyla parkta bulunan grup, Ömer Faruk Kayaca ve arkadaşlarıyla “yan bakma” bahanesiyle tartıştı. Yaşanan tartışma bir süre sonra kavgaya dönüştü. Bekçilerin müdahalesiyle taraflar ayrılarak evlerine dağıldı.

Bir gün sonra yine aynı arkadaşlarıyla parktaki kafeye giden Kayaca’nın yanına tartıştığı kişiler geldi. Yaklaşık 15 kişilik grup, Ömer Faruk Kayaca’ya bıçakla saldırarak yaraladı. Saldırganlar olay yerinden hızla kaçarken, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Vücudunda çok sayıda bıçak darbesi olan Kayaca, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

Polis, saldırıya karışan kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Anne ve babasını 2 yıl önce koronavirüs nedeniyle kaybettiği öğrenilen futbolcu Ömer Faruk Kayaca’nın hastanedeki yaşam savaşı sürüyor. Kayaca’nın tek dayanağı olan babaannesi Aysel Kayaca, emniyet güçlerine seslenerek torununa saldıranların bir an önce bulunmasını ve adalete teslim edilmesini istedi.

“Benim çocuğumun hayatını söndürdü”

Ömer Faruk Kayaca’nın olaydan bir gün önce askerden gelen halasının oğlunu karşılamak için gittiğini ve uğradığı parkta tartışma yaşadığını anlatan babaanne Aysel Kayaca, şöyle konuştu:

“Olaydan bir gün önce Haznedar 15 Temmuz Parkı’nda ‘Sen bana baktın, ben sana baktım’ derken konuşarak ve yüksek sesle tartışılıp, herkes evine gidiyor. Benim çocuğum olayı unutuyor. Ertesi gün aynı parka 15-20 kişi toplayarak benim çocuğumun yanına geliyorlar. Kafeteryada çay içerken gelip, benim çocuğuma direk bıçakla saldırıyor. ‘Öldürün’ diye bağırıyor ve bıçağı karnında dolaştırıyor. Benim çocuğum kanlar içerisinde yatarken, o kendi yatağında yatıyor. Onun annesi babası yok mu? Ben yandım başka anne babalar yanmasın. Bunu hükümetimiz cezalandırsın. Benim çocuğum topçuydu, Başakşehir Spor’da alt yapıda sporcuydu. Benim çocuğumun hayatını söndürdü. Olayı gören, bilen, tanıyan varsa polisimize ihbar etsin. Bir babaanne olarak yalvarıyorum. Benim çocuğum şu anda can çekişiyor, başkalarını yakmasın.” 

“Olayı kız meselesine döndürmeye kalktılar”

Bıçaklanan Ömer Faruk Kayaca’nın olay anında yanında bulunan arkadaşı Yiğit Uludağ da şunları söyledi:

“Biz olaydan bir gün önce parkta oturuyorduk. Çocuklar bakmaya başladı, orada bir laf dalaşı oldu. Ömer de kalktı ayağa ve üstlerine yürümeye çalıştı. Çocukların yanında kızlar vardı ve olayı kız meselesine döndürmeye kalktılar. 10-15 kişilerdi, abileri vardı yanlarında. Orada bir kargaşa çıktı. Bekçiler geldi, biber gazı sıktılar ve o gün dağıldık. Ertesi gün aynı yere gittik. Arkadaşlarımız vardı, onlarla oturuyorduk. Onların yanından kalktıktan sonra Ömer lavaboya gitti ve geldi. Sonra çocuklar geldi, selam verdiler. Ömer ayağa kalktı, ‘Gelin oturup çay içelim, burada aileler var. Burası kalabalık’ dedi. İlk başta 4 kişilerdi. Ömer ayağa kalktıktan sonra bir anda 15-20 kişi üstüne çullandılar. O kargaşanın içerisinde biz Ömer’i oradan ayırmaya çalışırken, bıçak saplamışlar. Ömer’i ayağa kaldırdık, ‘karnım’ dedi. Karnından kan akıyordu. Bir tane hemşire abla vardı, o müdahale etti. Sonra zaten bir baktık çocuklar kaçmıştı.”