34,3609
36,4962
2.883,16
VAN BRONCKHORST’TAN TEK DEĞİŞİKLİK
Beşiktaş Teknik Direktörü Giovanni van Bronckhorst, UEFA Avrupa Ligi’nde 2-1 kazanılan Malmö maçının 11’inde tek değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü. Hollandalı teknik adam, orta sahada Ndour’un yerine Al-Musrati’yi görevlendirdi.
BEŞİKTAŞ, BAŞAKŞEHİR’DE 2 PUAN BIRAKTI
Karşılaşmanın ilk 15 dakikalık diliminde iki takımda 1’er gol pozisyonuna girdi. Beşiktaş, Rafa Silva ile gole yaklaşırken kaleci Muhammed gole izin vermedi. Başakşehir’de ise Piatek, ceza yayının hemen üstünden yaptığı sert vuruşta çerçeveyi tutturamadı. İlk yarının kalan dakikalarında iki taraftar pozisyon üretmekte zorlandı ve mücadelenin ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi.
Mücadelenin ikinci yarısı da ilk yarının son anları gibi başladı. İlk 15 dakikalık bölümde iki tarafta rakip kalede tehlike yaratamadı. İki takım da karşılaşmanın ikinci yarısında isabetli şut atamazken, mücadele 0-0’lık skorla sona erdi.
Beşiktaş’ın deplasmanda Başakşehir ile golsüz berabere kaldığı maçı spor yazarları bugünkü köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar..
KANATSIZ KARTAL BU KADAR – ALİ ECE
İlk 15’te Başakşehir sürekli olarak formda golcüsü Piatek’in hava gücünden faydalanmaya ve soldan Serdar Gürler’i Svensson ile birebir bırakmaya çalıştı. O bölümde Gabriel Paulista liderliğinde Beşiktaş savunması iyi karşılık verdi hatta 17’de daha önce defansif kademelerde yaptığı hatalarla saç baş yolduran Masuaku arka direkte çok kritik bir başarılı müdahaleye imza attı. 15-30 arasında ise Beşiktaş Rafa liderliğinde ofansif açıdan ağırlığını koydu. Ancak ilk yarının son 15 dakikasında Başakşehir yine kendi solundan yüklenerek Beşiktaş’ı zorladı.
38’de Serdar Gürler önce Svensson sonra da Gabriel’i ekarte etti, Musrati son anda kademeye girmese Beşiktaş ilk yarıyı yenik kapatabilirdi. Devre sonunda ise Rafa’nın dar alanda tekte topuk pasıyla geliştirdiği pozisyon sonunda Semih ilk kez ceza alanı içinde şut pası aldı, topla az buluştuğu yani ayağı soğuk olduğu için alıştırdığı kalitede bitiremedi.
4-6-0 DENEMESİ
İkinci yarıda Giovanni hoca Semih’i çıkartıp 4-6-0 denedi ancak Rafa dışında kimse çalım atıp rakip geçemediği için Beşiktaş pozisyon zenginliği yaratamadı. 4-3-3 veya 4-2-3- 1 ile devam edilecekse Berardi tipi kilit açan kanat forvet şart. Böyle kanat forvetsiz oynamak yerine de sağda Rashica solda Masuaku birer kanat bekli 3-5-2 denemesi belki 4-6-0’dan daha az verimsiz netice verebilir.
ÜLKE VASATINDA MAÇ! – CEM DİZDAR
Yine bildik, ülke vasatında bir ilk devre. Pek bir şey olmadan sahaya ve ekrana boş boş bakılan bir uzatmalı bir 45 dakika. İlk 20 dakikada Başakşehir’in sağlı sollu ama etkili sayılamayacak hücumları karşısında ayakta kalmaya çalışan bir Beşiktaş vardı sahada.
Devre boyunca topu elinde tutan taraftı belki Beşiktaş ancak şut deneme dışında ceza sahası içi özel işler yapamadılar. Tehlikeli sayılabilecek hücumlar ağırlıklı olarak Başakşehir’den geldi. Beşiktaş ciddiye alınacak ilk atağını uzatmanın son anında yaptıysa da Semih Kılıçsoy’un alan kontrolü eksiği yine devredeydi! Top arkada bomboş bekleyen Ernest Muçi’ye geçse soyunma odasına önde girmeleri işten değildi! İkinci devresi de genel olarak ilkinden farklı değildi. Bol top kaybı, plansız hücum girişimleri… İş tesadüfe daha doğrusu takımlardan birinin yapacağı “basit hata”ya kalmıştı. O da olmadı.
VAR KUTSAYICILARI!
Elimizde ne kaldı? Varsa yoksa hakem kararını tartışmak. O da en iyi yaptığımız ama en az bildiğimiz konu. Ve oyun kurallarının tuhaflığına dair bir son not… 5. dakikadaki ofsayt pozisyonunu kural gereği mecburen oynattı hakemler ama ya geçmişte Fernando Muslera’nın başına gelen Mert Günok’un da başına gelseydi! Şimdi, VAR kutsayıcılarının, “Oyuncu sağlığı en önemlisidir” saçmalığına hala inanan var mı acaba? Golü savunayım derken oyuncuyu ihmal etmek!
YAVAŞ, AĞIR VE ZEVKSİZ – ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET)
Futbolseverlerin internet misali siteden siteye geçişi gibi dün de “maç sörfü” yapma olanağı vardı. Başakşehir-Beşiktaş maçında aradıkları tadı, tuzu, heyecanı ve golü bulamayınca, kim bilir, belki de Fenerbahçe-Sivasspor maçına kaydılar. Fatih Terim Stadı’nda her iki takımın hedefi ligde ters giden maçlardan sonra kazançlı bir düzlüğe çıkmaktı. Beşiktaşlılar da Başakşehirliler de üst üste kaybetmenin alışkanlık yaratacağını biliyorlardı. Ona göre hazırlandılar. İki takımın Europa League ve Konferans Ligi’nden galibiyet ve beraberlikle çıkmış olmaları gönülleri rahatlatan, umut veren gelişmeydi.
İyi niyetimizle böyle bir beklenti içinde başladık maçı izlemeye… Hayret… Oldukça yavaş, sanki sabah yürüyüşüne çıkmış orta yaşlılar örneği koşar gibi yaparak başladılar maça. Top kayıpları, faüller, yerini bulmayan paslarla oluşan aldatıcı atak fırsatları maçı maç yapmaya yetmedi. Beşiktaş, maç bitmeden önce baktığım son istatistik verisinde yüzde 62’ye 38 topun sahibi olan taraftı. Böyle büyük bir farkta baskılı bir oyun bolca şut beklersiniz değil mi? Hayır, iki takım da birer isabetli şutun üstüne çıkamadılar.
Dünkü maçta rakibini rahat bırakmayan, pozisyon oluşturmasına izin vermeyen taraf ev sahibi Başakşehir’di. Beşiktaşlı futbolcularda Malmö maçını kazanarak UEFA’da 18. sıraya yükselmenin moral rahatlığı olabilir. Ancak bunun bir rehavete dönüşmesi kabul edilemez. Dönüşmedi de zaten. Durarak da olsa son dakikalarda daha atak tablolar sergilediler ama golü bulamadılar. Beşiktaş savunması sağlam dururken, orta alanda Gedson ve Al Musrati, forvette Rafa Silva, Muçi ve Joao Mario, Rafa Silva ve Muçi… Santrforda da Semih yetersizdi. Aynı olumsuzluğu Başakşehirli kardeşlerde de gördüm.
MAKAS AÇILIYOR – ORHAN YILDIRIM
Beşiktaş ligde galibiyeti unuttu. Gio’nun ekibi etkisiz kaldığı gecede iki puan daha bıraktı. Zirvenin bir adım daha gerisinde kalan Kartal, araya moralsiz girdi. Güçlü kadrosuna rağmen beklenen oyunu ve skoru alamayan Siyah-Beyazlılar; taraftarını üzdü. Başakşehir de benzer şekilde vasat futbol oynadı. Beraberlik üstüne yatıp, kısmen de olsa istediğini aldı.
ŞUT ATMADAN BİTİRDİLER
Çok ilginç bir ilk yarı oldu. Futbol adına ortada görüntü yoktu. Sıkıcı oyun. Eksik mücadele. Kontrollü futbol. Yıldızların ortaya çıkmaması. Kenar yönetimlerin izlemesi. Islak zemin. Sistemsizlik… Bunca olumsuzluk üst üste gelince, koca devrede kalecilere net gollük şut gitmedi. İki kaleci idman yapar gibiydiler. Hatta üşüdükleri için maç esnasında ısınma hareketleri bile yaptılar. Biraz Silva, biraz da Gedson bireysel özelliklerini öne çıkarmak istediler. Semih yorgunluktan adım atamadı. Son maçta yıldızlaşan Svensson, vasatı aşamadı.
PENALTI TARTIŞMA YARATTI
Gio, dökülen kadroyu ikinci yarı da aynen sahaya sürdü. Geciken hamle, zaman kaybettirdi. Biraz daha risk alan iki takım da net pozisyonlar buldular. Genelde orta alan mücadelesi şeklinde geçen maçta, değişiklikler bu bölgede yoğunlaştı. Maçın son bölümünde tempo ve heyecan arttı. Öyle ki, gol atanın üç puanı alacağı görüntüsü ortala çıktı. Uzun paslarla gol arayışları vardı. Aynı sistem ve taktiksel anlayış, topun kaleden uzak kalmasanı sağladı. Uzatmada verilmeyen penaltı yine maçın önüne geçti.