34,5914
36,6624
2.904,50
Meksika’nın başkenti Meksiko’da yer alan Templo Mayor adlı büyük tapınakta 1980’de yapılan çalışmalarda yaşları 2’yle 7 arasında değişen en az 42 çocuğun kalıntısı bulumuştu.
Azteklerin yağmur tanrısı Tláloc’a adanan çocuklar, yontulmuş taş kutuların içinde sırtüstü yatıyordu. Bazılarına kolye gibi süs eşyaları takılmış ve ağızlarına yeşil taş boncuklar konmuştu.
YAĞMUR TANRISINA ZORLU DÖNEM İÇİN ÇOCUKLAR KURBAN EDİLMİŞ
Independent Türkçe’nin haberine göre Meksika’nın Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü’nün (INAH) yürüttüğü yeni bir çalışmada çocukların yağmur tanrısına zorlu bir kuraklık dönemini bitirmesi için kurban edildiği saptandı.
Latin Amerika ülkesinin Ulusal Koleji’nin Bilgiye Özgürlük: Su ve Yaşam adlı yıllık toplantısında sunulan çalışmada Meksika Kuraklık Atlası incelendi.
Araştırmacılar 1452 ila 1454’te Meksika Vadisi’nde şiddetli bir kuraklığın yaşandığını buldu.
INAH’ın Templo Mayor projesine liderlik eden arkeolog Leonardo López Luján, I. Moctezuma iktidarında yaşanan kuraklığın hasatları yok ederek halkı perişan duruma düşürdüğünü, hatta bazı ailelerin çocuklarını köle olarak sattığını söylüyor.
Araştırmacılar kuraklık sonucu kıtlığın da baş gösterdiğini tahmin ediyor. López Luján “Meksika devleti ilk başta tahıl ambarlarını açıp yiyecekleri en muhtaç sınıflar arasında dağıtarak etkilerini hafifletmeye çalıştı ve bir yandan da tlaloque’nin (Tláloc’un yardımcıları olan yağmur cüceleri) öfkesini yatıştırmak için Templo Mayor’da toplu çocuk kurbanları gerçekleştirdi” diyerek ekliyor:
Trajediyle bir süre bu şekilde yüzleşti ancak krizin aşırı uzun sürmesi devleti savunmasız hale getirdi ve halkının kitlesel göçüne izin vermeye zorladı.
Arkeolog yaşananları “tanrıların öfkesini yatıştırmak için yapılan bir soykırım” diye tanımlıyor. Kalıntılar üzerine yapılan incelemelerde 42 çocuktan 22’sinin erkek, 6’sının da kız olduğu tespit edildi. Çocukların çoğu beslenme yetersizliği belirtileri gösteriyordu. Krizi hafifletmek amacıyla kurban edilen çocukların cesetlerine mavi pigment, deniz kabukları ve küçük kuşlar serpilmiş ve etrafları volkanik kayadan yapılmış 11 heykelle çevrilmişti.
Heykellerin yüzü Tláloc’a bezetilirken, López Luján’a göre çocuklar muhtemelen yağmur cüceleri gibi görünmeleri için bu şekilde süslenmişti. Araştırmacılar ritüellerin hem çaresizlik hem de umut taşıdığı görüşünde. Azteklerin bu vesileyle büyük ihtiyaç duydukları bir zamanda tanrılarıyla ilişkilerini yeniden kurmaya çalıştığını düşünüyorlar.
Ayrıca Azteklerin yağmuru sadece yeterli miktarda ve belirli zamanlarda yağdığında hoş karşıladığını söyleyen López Luján ekliyor:
Yağmuru kontrol etme, doğaüstü güçlere başvurmaya yönelik gerçek bir saplantı vardı.
Arkeolog Aztek takvimini oluşturan 18 ayın 9’unda yağmur yağdırmaya adanmış törenler düzenlendiğini ifade ediyor.