35,3459
36,7503
3.022,41
Özlem SARSIN
Aydın sanayisinin tarım ve gıda işleme sektörleri başta olmak üzere makine, motorlu kara taşıtları ve treyler, hayvancılık sektörü ve maden sektörleri çevresinde geliştiğini ve güç kazandığını ifade eden Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Maraş, Aydın sanayisinin 8 adet organize sanayi bölgesinde düzenli bir şekilde konumlandığını belirtti.
Aydın’ın Büyük Ova Projesi kapsamı içinde olduğu için OSB’ler dışında sanayi arsası üretmenin artık neredeyse imkânsız olduğunu söyleyen Maraş, bu nedenle OSB’lerin Aydın sanayisi için önemli bir konumda olduğuna işaret etti. 8 OSB’nin faaliyette olduğunu ifade eden Maraş, “Aydın’da sanayicinin öncelikli problemi yer konusudur. Aydın da organize sanayi bölgelerimizde geniş alanlarımız yok. Zengin topraklarımız var fakat OSB’lerimizde sanayi parseli yeterli alanlar üretemiyoruz.
Planlı sanayileşmenin yapılabilmesi için mevcut OSB alanlarına göre, daha küçük ölçekli İhtisas OSB’lerin (Gıda, Maden vb) önünün açılması ve bu yerler için oluşturulacak alanlar hazine veya mera arazisi değilse kamulaştırılmasına destek veya teşvik verilmesi önem arz etmektedir. Bir örnek vermek gerekirse, ASTİM OSB’de Aydın Valiliği ile bir proje geliştiriyoruz. OSB içinde bir Gıda İhtisas Etabı kuruyoruz. Sadece Aydın’da yetişen yerel ürünlerin işlenmesi için firmalarımızı teşvik edeceğiz. Nace kodlarını da belirledik. Orada bir makine üreticisi olmayacak. Sadece gıda işleyen işleme tesisleri yer alacak. Bu etapta gümrükle ilgili bir saha da yapmak istiyoruz.
Mesela gümrükten dönen ürünlerin elleçlenmesinin daha sağlıklı bir ortamda yapılmasını arzu ediyoruz. Soğuk hava depoları kurmayı istiyoruz. Aydın’da kestane üretiminde de ilk sıradadır. Gönül ister ki bu kestaneleri yurt dışına işleyip gönderelim. Belki bu konuda küçük bir kestane işleme merkezi de yapmak isteriz. Yapacak o kadar çok şey var ki Aydın’da. Katma değerli ürünler yapacak pek çok ürünümüz var. Bunları çok iyi değerlendirmemiz lazım” dedi.
“Lojistik avantajlarımız Aydın’ı güçlendiriyor”
Aydın’ın, Ege Bölgesi’nde İzmir, Muğla ve Denizli gibi büyük şehirlere komşu bir konumda yer aldığını ve bu durumun, bölgeyi ticaret ve lojistik anlamında stratejik bir merkez haline getirdiğini söyleyen Maraş, “Özellikle Aydın-Denizli Otoyolu projesinin bir kısmının hizmete açılması, bu avantajı daha da güçlendirmiştir. Projenin tamamen bitirilmesi ile birlikte bölgemizin sanayi ürünlerinin iç pazara ve limanlara daha hızlı ulaşması sağlanacak ve lojistik maliyetler düşecektir.
İzmir ile Antalya arasında güçlü bir ticaret hattı oluşturacak olan bu otoyol, bölgedeki ekonomik faaliyetlerin canlanmasına büyük katkı sunacaktır. Öte yandan Aydın’ın lojistik avantajlarını artırmak için demiryolu altyapısının geliştirilmesi büyük bir ihtiyaç. İzmir limanlarına yakın bir konumda olmamıza rağmen, daha etkin ve hızlı bir demiryolu ağına ihtiyaç duyuyoruz. Üretim süreçlerimizde hammadde tedariki, yarı mamul ürünlerin transferi ve nihai ürünlerin tüketiciye ulaştırılması gibi kritik aşamalarda lojistik imkânlar, iş sürekliliği ve rekabet gücü açısından belirleyici rol oynuyor.
Bu sebeple İlimizin en çok ihtiyaç duyduğu unsurlar arasında öncelik hızlı tren, sonra havaalanı yer alıyor. Tren ile yük taşımacılığı, hızlı tren ile insan kaynağını Denizli-Aydın-İzmir güzergâhında taşımak, ulaştırmak çok önemli. Bu yüzden çift hatlı, elektrikli demir yolu hattının Aydın’a ve Denizli’ ye ulaşımı sağlanırsa İlimizi ekonomik olarak daha da güçlendirecektir” dedi.
Aydın’da gerek uluslararası gerekse ulusal pazarlarda tanınan büyük kuruluşlar olduğunu ancak yeni yatırım çekmekte sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Maraş, “Nitelikli firmalarımız fazla. Aydın’ın en büyük sıkıntısı dışardan yatırım almaktan zorlanması.
Aydın’a yatırımların yönlendirilmesi lazım. Yatırımcı çekmekte zorlanıyoruz. Bu kapsamda mesela başkanlığını yaptığım ASTİM OSB’de yoğun tanıtım çalışmasına başlayacağız. Aydın genelinde de bu tarz tanıtım faaliyetlerine ihtiyaç var. Özellikle İzmir’de yatırım düşünen yatırımcıları Aydın’a çekebiliriz. Çünkü İzmir’deki arsa maliyetleri ile Aydın’daki arsa maliyetleri arasında ciddi anlamda uçurum var. İlimizde nitelikli iş gücü sıkıntısı da yaşıyoruz.
3 vardiya çalışan firma sayısı parmakla gösterilecek kadar az. Aydın Sanayi Odası olarak, bölgemizin ekonomik kalkınmasında önemli bir yere sahip olan nitelikli iş gücü eksikliği konusuna özellikle odaklanıyoruz. Aydın’daki sanayi işletmelerimiz, özellikle kalifiye eleman konusunda zorluklar yaşamaktadır. Üretim sektöründe faaliyet gösteren tüm iş kollarında kalifiyeli eleman bulamadığımız için niteliksiz iş gücüne yöneliyoruz.
Aydın’da çoğu firmada erkeklerin çalıştığı pozisyonlarda artık kadın istihdamın arttığını gözlemliyoruz. Kadınlarımızın da iş hayatında olmasını çok önemsiyoruz. Bugün forklift kullanıcısından kaynakçısına, CNC operatöründen kamyon kullanımına kadar pek çok işi kadın çalışanlarımız üstlenmiş durumdadır. Nitelikli iş gücü için meslek liseleri, meslek yüksekokulları ve üniversitelerle iş birliği yaparak, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi sağlanmalıdır” dedi.
“İhracatta zengin potansiyele sahibiz”
Aydın’ın 2024 yılında ihracatın 1 milyar 850 milyon doları bulmasını beklediklerini kaydeden Maraş, ancak Aydın’ın sahip olduğu değerler ile çok daha fazla ihracat yapabilme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Aydın’ın, tarım, sanayi ve turizm başta olmak üzere bölgeye değer katan önemli bir merkez olduğunu ifade eden Maraş, “Başta Avrupa pazarı olmak üzere, birçok pazarda etkinlik göstererek, ülke ekonomimize katkı sağlayan ihracat rakamları ortaya koyduk. Aynı zamanda rekabetçi bir anlayışla yeni pazarlara da girmeye çalışıyoruz. Aydın, 2024 kasım ayında ihracatını yüzde 7 artırarak 182,7 milyon dolara ulaştırdı. Bu başarı, sanayicilerimizin ve üreticilerimizin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü bir kez daha ortaya koyuyor” dedi.
Bu yıl Aydın’da ihracat çeşitliliğine dikkat çeken Maraş, “Bu yıl ilk kez Arjantin, Kamerun ve Madagaskar gibi ülkelere ihracat gerçekleştirilmesi, pazar çeşitliliğimizin arttığını göstermektedir. Teknolojik ürün ihracatında henüz istediğimiz seviyelerde olmasak da, bu alandaki çabalarımızı sürdürüyoruz. 2024 yılında ihracat hacminin 1 milyar 850 milyon doları bulmasını öngörüyoruz” dedi.
“Kümelenelim, Sanayimizi geliştirelim”
Aydın’da firmaların devletin UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) projelerinden yeterince yararlanmadığını tespit ettiklerini kaydeden Maraş, “Biz yeni dönemde bu tarz hibelerden maksimum yararlanmak için çalışacağız.
Aydın Sanayi Odası’nın UR-GE Makine İmalat Projesi, şehirdeki ilk uygulama olup, katılımcı 11 firma için stratejik planlama, risk analizi, problem çözme teknikleri gibi 47 eğitim ve 5 danışmanlık programını kapsamaktadır. Ayrıca, yurtdışı iş gezileri ve fuar katılımlarıyla firmaların uluslararası pazarlarda güçlenmesi hedeflenmektedir. Katılımcı firmaların projeden duyduğu memnuniyet, bu modelin gıda sektöründe de uygulanmasına yönelik çalışmaları başlatmıştır.
Sonuç olarak makine imalatındaki başarı, hem Aydın sanayisine hem de ihracat kapasitesine katkı sağlarken, aynı yaklaşım gıda sektöründe de uygulanarak şehrin ekonomik gücünü artırmayı hedeflemektedir. UR-GE Gıda Projesi de, Aydın Sanayi Odası tarafından, Ticaret Bakanlığı desteğiyle gıda sektöründeki firmaların ihracat kapasitelerini artırmak ve uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olmalarını sağlamak amacıyla başlatılmıştır. Kendini geliştirmek isteyen tüm şirketlerimize kapımız açık. Kümelenelim, sanayimizi geliştirelim.
Aydın’da özellikle makine sektörü gelişime ve kümelenmeye çok açık bir sektör. Büyük bir potansiyel var ilimizde. Bizim üretim gücümüz ve yelpazemiz gerçekten geniş. TURQUALITY’e yönelik de çalışmalar yapmak istiyoruz. Şirketlerimizin fuar desteklerinden de yararlanmaları konusunda ciddi çalışmalar yapacağız. Firmalarımızı uluslararası büyük fuarlardan yararlanmaları için desteklemek istiyoruz” diye konuştu.
“Sanayici girdilerinin stabil olmasını istiyor”
Tüm dünya ekonomilerinde büyük sıkıntıların olduğunu söyleyen ve böyle bir ortamda sanayicilerin ayakta kalmaya çalıştığını ifade eden Maraş, “Sanayicilerimiz döviz kurunun kaç lira olduğundan ziyade hammadde giderlerinin stabil olması ile ilgileniyor. Maliyetlerimizin döviz kuruna endekslenmesi gerekiyor.
Euro ve doların enflasyon oranında artması gerekir. Hükümetin bir takım projeleri var. Hedeflerini yerine getirebilmesi için de döviz kurlarını artıracağını düşünmüyorum. Döviz kurları olması gereken seviyelerde olmadığı için ihracatçı kar edemiyor hatta zarar ediyor. Ülkemizin ihracat performansı açısında da olumlu beklentilerde bulunamıyoruz maalesef.
Öyle bir noktadayız ki bırakın kar etmeyi, kafa kafaya çıkmak bile sevindirici. Pazarı korumak için pek çok kuruluşumuz başa baş noktada fiyat veriyor. Sanayiciler büyük paralar kazanmıyor, küçük karlılıklarla üretimini ayakta tutmaya, işçisini işten çıkarmamaya, düzenini korumaya çalışıyor. Yaşanan sıkıntıların yanı sıra bir de ülkemizde maalesef iş verimi açısından da sıkıntı var. Dünyada 8 saatlik iş saatlerini baz alarak yapılmış verimlilik istatistikleri var. Almanya’da sanayici 1 çalışanından 7 buçuk saat verim alıyor.
Ama ülkemizde 8 saatlik çalışma dilimindeki verim 4 saat 20 dakika çıkıyor. Yani biz ülkemizde 1 kişinin yapabileceği işi 2 kişiye yaptırabiliyoruz. Almanya’daki üretim verimini yakalayabilmemiz için 2 işçi istihdam etmemiz gerekiyor. Halbuki onlar aynı işi 1 işçiye daha verimli bir şekilde yaptırabiliyor. İşçilik maliyetleri bizde ucuz değil. Almanya’daki şirketler Türkiye’de işçiliğe ucuz gözü ile bakıyor ve sizden bir teklif istiyor. Ülkemizde 1 kişilik işi 2 kişiye yaptırabildiğimiz için işçilik maliyetleri artıyor” dedi.
“Aydın Enginarı için coğrafi işaret”
Aydın’ın tarım ve gıda sektörü etrafında şekillendiğini ve verimli toprakların pek çok ürün hasat edildiğini söyleyen Maraş, “ Çok bilinmez ama Aydın enginar üretiminde de çok iyi bir konumda. Bu konuda coğrafi işaret almak için çalışmalar yürütülüyor. İlimizde 3 milyon baş enginar üretimi yapılıyor. Yaklaşık 5 yıldır Aydın enginarı parladı.
Henüz ihracat yok yurt içinde tüketiliyor. Aslında bu konuda ciddi bir ihracat çalışması yapılabilir ancak yurt dışında da enginar fiyatları çok düşük. Türkiye’de coğrafi işareti en fazla olan il Aydın’dır. Memecik Zeytini, Aydın İnciri ve Aydın Kestanesi coğrafi işaretlidir ve şimdi enginar için de çalışmalar yapılıyor. Sadece tarım ürünleri değil zengin maden kaynaklarımız için de coğrafi işaret çalışmaları yapılıyor” bilgisini paylaştı.
“Aydın turizmi 12 aya yayılmalı”
Aydın’ın turizm açısından da gözde bir kent olduğunu belirten Maraş, sahip oldukları kültürel zenginliklerin daha iyi değerlendirilerek Aydın’da turizm sezonunun 12 aya yayılabileceğini vurguladı. Maraş bu konuda şunları söyledi, “ Deniz turizmi (Kuşadası, Didim), kültür turizmi (Aphrodisias, Milet, Tralleis) ve termal turizm potansiyeli (Germencik, Buharkent) ile Aydın, turizmi yıl geneline yayma potansiyeline sahiptir.
Ancak tarihi ve kültürel zenginliklerimizi yeterince tanıtamadığımızı ve kullanamadığımızı düşünüyorum. Mesela kurvaziyer turizminde çok güçlü bir destinasyon olan Kuşadası’na gelen gemileri sadece Efes’e değil diğer antik kentlerimize de götürmemiz, zenginliklerimizi tanıtmamız lazım. Bu kapsamda her şey dahil otelcilik modelinden artık vazgeçmeliyiz.
Kuşadası Kongre Merkezi inşaatımız yıllardır atıl kaldı. Merkez eğer tamamlanabilirse, otellerimizdeki kapasitenin de değerlendirilmesi ile Kuşadası kongre turizminde de gelişebilir. Aydın, 2024 yılında 4 milyon 396 bin 433 yerli ve yabancı turisti ağırlayarak, geçen yıla göre yüzde 25 oranında bir artış sağladı. Bu, bölgedeki otel ve konaklama sektörünü de güçlendirmekte; dolaylı olarak inşaat, gıda ve hizmet sektörlerine de katkı sağlamaktadır.”