35,1895
36,7272
2.968,33
Haber: Oktay YILDIRIM – Kamera: Umut Emre GÖKBULUT
(İSTANBUL)- Milyonlarca işçinin gözü bu hafta belirlenmesi beklenen yeni asgari ücrette olacak. Son olarak TÜRK-İŞ’in önerdiği 29 bin 583 liralık teklifi, İstanbul Esenyurt’ta hem tekstil işçilerine hem de işletmecisine sorduk. İşçiler, umutlarının tükendiğini belirterek TÜRK-İŞ’in önerdiği rakamın da yeterli olmayacağını, daha yüksek olması gerektiğini söyledi. Tekstil işletmecisi ise sektörün zaten sıkıntıda olduğunu, geçen yıl 26-28 işçiyle üretim yaparken bu yıl 16-17 işçiye düştüklerini belirterek, taleplerinde işçinin de haklı olduğunu, devletin prim desteğini artırması gerektiğini belirti.
Türkiye’de milyonlarca çalışanın yakından takip ettiği Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerinde üçüncü toplantı geride kaldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “İşçi ve işveren kesimlerinden artık bir teklif bekliyoruz” dediği görüşmelerde, yine teklif masaya gelmezken; TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, 2025 yılı asgari ücret beklentilerini 29 bin 583 lira olarak açıkladı. Atalay, “Asgari ücretli işçiler olarak önerimiz yüzde 45 enflasyon üzerine refah payı ile zam yapılmasını istiyoruz. Yüzde 20 refah payı ile 29 bin 583 TL olmasını istiyoruz. Bunu verirlerse imza atarız, yoksa atmayız” ifadelerini kullandı. Atalay’ın bu çıkışı sonrası gözler dördüncü toplantıya çevrildi.
TÜRK-İŞ’in önerdiği rakamı Esenyurt’ta hem tekstil işçilerine hem de işletmecisine sorduk. İşçiler, umutlarının tükendiğini belirterek TÜRK-İŞ’in önerdiği rakamın da yeterli olmayacağını, daha yüksek olması gerektiğini söyledi.
“Umutlarımız tükendi artık”
ANKA Haber Ajansı’na konuşan tekstil işçileri şunları söyledi:
Sevil Şimşek: “Çok az. 35’den aşağıya olmaz oda sınır. Mümkün değil. Bakın ben hastanelere gidip geliyorum bir gidiş gelişim 200 lira. Sadece bir gün gidiş geliş. Mümkün değil o kadar para çok az. Bir aileyi geçindirmez. Çoluk çocuğu olanlar için çok zor, bir markete giriyorsunuz iki parça iki kalem eşyaya 300 lira veriyorsunuz. Çok az yani. Geçen sene de aynı teklifi yaptılar ama çok düşüğünü aldılar. Bizler de öyleyiz bizler de asgari ücretle çalışıyoruz. Geçen sene de öyle teklif yaptı, ama başarılı olamadı, çok başarısızlar bence. 5 yıldır bu sektördeyim, daha önce çalışmıştım bu sektörde ancak şimdi mecburen geri döndüm. 48 yaşındayım mecburen döndüm. Bir kızım var, evli, eşim emekli, aynı zamanda o da çalışıyor tabi mecburen. Valla hiç umudumuz yok. Hiç umudumuz yok, hükümetten hiçbir umudumuz yok, gelecek olan hükümetten de umudumuz yok artık. Bu gidip yenisi bile gelse yine de umudumuz yok. O kadar umutlarımız tükendi artık”
“Devlet destek verse işçi de patron da rahatlayacak”
Cayan Çelik: “Bu tek taraflı değil, iki taraflı da olması lazım. İşçiyi de düşünmek lazım, işvereni de düşünmek lazım. Birazcık devlet destek verse işçi de rahatlayacak, patron da rahatlayacak. Ama bu şekilde devam ederse işveren bunun altında kalkma şansı yok. Ama devlet buna bir şekilde destek verebilir. O yüzden bizlerin üzerine ne kadar sorumluluk düşüyorsa devletin üzerine de düşüyor, o da gerekeni yapması lazım. İşverene biraz destek yapacak, bunun altında kalkılabilir”
“33 ile 35 arasında olmasını bekliyoruz”
Yasin Karataş: “Kurtarmıyor, şartlar belli bu durumda, gelir gider ortada, 33 ile 35 arasında olmasını bekliyoruz. 30 yıldır bu işi yapıyorum. Biz değil tüm herkesi etkiledi bu durumlar, sadece belli kesimler hariç.”
İsmail Çelik: “Devletten de bir beklentim yok artık. Asgari ücreti soruyorsanız 50 bin liranın altın düşmemesi lazım. Günümüzde yaşam her şey pahalılandı. Devletten de bir beklentim yok artık ama çok yorum yapamıyorum”
Tekstil atölyesi işletmeciliği yapan Okan Din ise, TÜRK-İŞ’in istediği rakamın neredeyse yüzde 70 oranlarına geldiğini, bu durum ise sektörde tıkanmaya sebep olacağını söyledi. Matematiğin iyi yapılması gerektiğini belirten Din, şunları söyledi:
“Sektör bunu kaldıracak durumda değil… Geçen yıl, şirketimizde 26- 28 çalışan arkadaşımız varken, bu yıl 16-17’lerde kalabildik”
“Yaklaşık 20 yıldır tekstil sektörün içindeyim, bunun 16 yılı kurumsal markalarda tasarımcı olarak geçti. Son 4 yıldır ise üretim gerçekleştiriyoruz kurumsal markalara. Son zamanlarda yaşanan ekonomik krizler bizi yüzde yüz olumsuz olarak etkiledi. Yapmış olduğumuz üretim kapasitemiz, yüzde 70 oranında aşağıya indi. Çalışan sayımızda eş değer olarak aşağıya indi. Geçen yıl, şirketimizde 26- 28 çalışan arkadaşımız varken, bu yıl 16-17’lerde kalabildik. Üretim kapasitemizde bu yönde olumsuz olarak düşüş gerçekleşti. Bizim gönlümüzden geçen, ekip arkadaşlarımızla çok fazlasını paylaşabilmek, asgari ücrete isterdik ki yüzde 100, yüzde 200 zam yapılsın. Ama sektör bunu kaldırabilecek durumda değil. Bahsedilen oranlar yüzde 70’lerde. Bizim mevcut üretimlerimizle alakalı markalardan sipariş almış olduğumuz müşterilerden maliyetleri yüzde 70 yükseltmek demek, o üretimleri alamıyoruz anlamına geliyor. Tabii ki isteriz daha fazla olsun, alım gücü artsın, vatandaşlar ekip arkadaşlarımız çalışanlarımız daha rahat yaşasınlar, istedikleri her şeyi alsınlar ama bu ciddi anlamda sektörde çok büyük tıkanmaya sebep olur…
“Ne olacaksa olsun kısmına geçiş yapıp sakin sakin beklemeyi tercih ettiğimiz anlar da oluyor”
Geçiş sürecindeyiz diye düşünüyorum. 2026-2027 ye kadar ekonomik kriz bu şekilde devam edecekmiş gibi görünüyor. Biz bu süreçte tamamen ayakta kalmaya çalışıyoruz. Derdimiz kesinlikle para kazanmak filan değil çünkü kazanamıyoruz. Kazandığımız parayı ekip arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Yüzde 49’un ya da yüzde 51’in üzerinde olmamalı gibi hissediyorum. Üzerinizdeki tişört bundan bir yıl önce 1,5 yıl önce 399 lira iken, bugün bin 399 TL’ye satılıyor. Asgari ücrete yapılan zam ile markaların ürünlerinin satış fiyatlarının arasında da uçurum, bir fiyat farkı oluşmuş durumda. En alttan ne kadar oranda artarsa tepeye doğru gittiği zaman, mesela bugün yüzde 49 yapılıyorsa tepeye doğru gittiği zaman satış fiyatları yüzde 70’leri buluyor. Onun için buradaki matematiğin çok iyi yapılması gerekiyor. Mevcut durumda hükümet ne yapacak, nereye getirecek açıkçası çok hakim değiliz. Bir de takip etmekten konuyu çok yorulduk. Her takip ettiğimizde bir tık daha canımızı sıkılıyor. Ne olacaksa olsun kısmına geçiş yapıp sakin sakin beklemeyi tercih ettiğimiz anlar da oluyor.”
TİSK’in yüzde 25 – 30 aralığında birteklifle gelmesi bekleniyor
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ise asgari ücrete ilişkin teklifini önümüzdeki hafta yapılacak toplantıda masaya getirmesi bekleniyor. TİSK’in asgari ücret için yüzde 25-30 aralığında bir teklif sunması planlanıyor. Esnaf ve sanatkarlar da prim desteğinin artırılması gerektiğini savunuyor.