34,5312
35,9937
2.998,40
Ankara‘da, toplu taşımalarda vatandaşlardan yardım istemeye çalışan işitme engellilerden etkilenerek işaret dili tercümanı olan Nurhan Ekici, 10 yıldır işitme engellilerin sesi oluyor.
İşitme kaybı olanların kendilerini anlatabilmelerinde köprü görevi gören işaret dili tercümanları, pek çok kurumun yanı sıra adliyelerdeki hizmetlere erişimi de kolaylaştırıyor.
Ankara Adliyesindeki yeminli tercümanlardan Nurhan Ekici de 10 yıldır işitme engellilerin sesi oluyor.
Ekici, AA muhabirine, 10 yıl önce otobüs duraklarında ve metrolarda vatandaşlardan yardım isteyen işitme engellileri gördükten sonra bu mesleği yapmaya karar verdiğini söyledi.
Bu alanda eğitim almak için kurs arayışına girdiğini ve o dönemlerde kursların yaygın olmaması nedeniyle zorlandığını anlatan Ekici, işitme engellilere karakolda ifade sürecinden adliyeye kadar eşlik ederek yardımcı olduğunu belirtti.
Ekici, “Süreç ilk olarak karakolda başlıyor. Bizim mesleğimizde yeminli bir tercümansanız 7 gün 24 saat çalışmak zorundasınız. Gecenin bir vakti aranabilirsiniz, bizim işimiz karakolda başlıyor. Savcılık, şikayet, daha sonra da adliyelerde boşanma, şikayet, aklınıza gelen tüm davalara giriyoruz.” dedi.
İşitme engellilerin, tercümanları ilk gördüklerinde iletişim kurma noktasında bir tedirginlik yaşayabildiğini ifade eden Ekici, konuşmaya başlayınca tercümana güvendiklerinde kolayca iletişim kurduklarını söyledi.
İşitme engellilerle iletişime geçtiklerinde dikkat ettikleri hususlara da değinen Ekici, “En çok dikkat etmem gereken şu, güven, bir de onların yerine geçip empati kurmak. Kendimizi onların yerine koyarak devam etmeliyiz.” diye konuştu.
“İşaret dili eğitimi çoğalmalı”
Ekici, işaret diline yönelik eğitimlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Toplumumuzda iletişim çok önemli. Sağırlar camiasında da kendini ifade bilmedikleri için iletişim daha çok önemli. Yaygın eğitim, örgün eğitim veya hibrit eğitim olarak işaret dili eğitimi çoğalmalı. Bunu yapacak kişiler de maddi açıdan değil, tamamen özveriyle, bilinçli şekilde severek yapmalı. Bizler nikahta da görev alıyoruz. Gittiğim nikahta geline, ‘İstiyor musun?’ diye sormam üzerine, salondaki herkesin ‘Evet’ diye bağırması beni çok mutlu etmişti.”
İşaret dili tercümanlığının yaygınlaşması için bazı projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Ekici, işitme engelilere iş hayatında daha çok yer verilmesi gerektiğini vurguladı.
Ekici, “Onların da bir birey olduğunun farkına varılması gerekiyor. Toplumumuz sanki onların farklı bir engeli var gibi davranıyor.” ifadelerini kullandı.
“Anlatırken çok zorlanıyorum”
Taciz ve cinsel istismar olaylarında tercümanlık yaparken çok zorlandığını ve bunun kendisini çok etkilediğini ifade eden Ekici, şunları söyledi:
“Taciz olaylarında tercümanlık yaparken çok etkileniyorum, eve ağlayarak gidiyorum. Birkaç gün kendime gelemiyorum. Genelde çocuk oluyor, onun yerine kendimi koyuyorum, sanki bana yapılmış gibi çeviri yapıyorum, görevimi bitirdikten sonra çok kötü oluyorum. Onun ailesine bunu biz anlatıyoruz, bunu anlatırken çok zorlanıyorum.”
Eğitim de veren Ekici, özellikle gençlerin işaret dili tercümanlığına ilgi gösterdiğini de sözlerine ekledi.