34,6518
36,4273
2.952,43
Ankara‘da yaşayan Engin Turhan, yaklaşık 50 ayrı dioraması ile İkinci Dünya Savaşı’nın farklı kesitlerini yeniden canlandırıyor.
İş insanı Turhan, gerçek veya kurgu bir olay, an veya hikayenin ışık oyunları yardımıyla üç boyutlu modelleyen “diorama” koleksiyonu yapıyor.
İş yerinin bir odasını İkinci Dünya Savaşı’nın canlandırıldığı dioramalara ayıran Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan itibaren plastik askerler topladığını, iş hayatına girdikten sonra da diorama koleksiyonu yapmaya başladığını anlattı.
İş yerinde bulunan bir odada İkinci Dünya Savaşı ile ilgili dioramaları toplayarak o yıllarda yaşanan dramı gözler önüne sermeye çalıştığını ifade eden Turhan, objelerin birçoğunu yurt dışından getirttiğini söyledi.
Savaşın canlandırıldığı dioramaların yapım sürecine ilişkin de Turhan, “Buradaki bir savaş askeri otuz kırk parçadan meydana geliyor. Ayrıyeten her bir tanesinin boyanması var. Bunun için de üstün bir kabiliyet, daha doğrusu bir sanatçı ruhu olması gerek. O, bunları birlikte yaptığımız arkadaşımızda mevcut.” ifadelerini kullandı.
On binlerce parça, savaşı yansıtıyor
Koleksiyonundaki dioramaların yapımının ortalama bir yıl sürdüğünü kaydeden Turhan, gerekli objelere ulaşmanın zorluğundan bahsetti.
Üç boyutlu yazıcılarla da maketler yapıldığını dile getiren Turhan, savaşın anlatıldığı bu dioramaların el işçiliği ile meydana geldiğini ve en küçük detayların bile görünür kılındığını ifade etti.
Turhan, savaşla ilgili 50’nin üzerinde diorama topladığını belirterek, “Küçük parçaları da saydığımız takdirde on binlerce parça var burada. Halen tasarlamaya devam ediyoruz, ‘Bazen şöyle bir tank yapalım’ veya ‘Başka bir şehri veya bir nehir kıyısını tasvir edelim’ diyerek başlıyoruz.” diye konuştu.
Diorama için canlandırılan ekipmanlara ilişkin de bilgi sahibi olmak gerektiğini anlatan Turhan, “Mesela buradaki zırhlı aracın kapasitesini bilmeniz lazım veya bu araç bu ortamda bulunabiliyor mu? Fransa cephesinde bu var mıydı? Askerlerin üniformaları da değişkenlik gösteriyor. Kuzey Afrika’da, Avrupa’da ve Doğu Cephesi’nde tamamen farklı üniformalar kullandılar. Bir de tabii ki aralarında da paraşütçüler, komandolar diye sınıflandırılıyorlar.” dedi.
Turhan, hedefinin ise koleksiyonlarını bir müzede vatandaşlarla buluşturmak olduğunu söyledi.