34,3001
37,1624
3.017,79
Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’ne ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 43 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamına ilişkin dokuzuncu duruşma dün Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme sanıkların tahliye talebini reddetti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, “olası kastla öldürme” suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, “bilinçli taksirle öldürme” suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi. Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
Bilirkişi ek raporunun yanı sıra Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun hazırladığı soruşturma raporu da dosyaya eklendi. İşçilerin neredeyse tamamını etkileyen bir kazanın yaşandığı bir işyerinde yapısal veya operasyonel, anlık veya süregelen bir veya birkaç problemin olduğuna dikkat çekilen raporda, “Kazanın etkilendiği alanın büyüklüğü ve sonuçları dikkate alındığında, kazanın olduğu ocakta birçok yapısal sorunun olduğuna, havza madenciliği temelinde çalışması gereken ATİM’de kaza anında çalışma yapılan ayak ve bacalara ilişkin imalat haritası incelendiğinde planlı bir çalışma yürütüldüğünün söylenemeyeceği” belirtildi. Ocak yapısının bozulduğu ve havalandırma ile metan drenajı konusunda sorunların olduğuna vurgu yapılan raporda, “Kazada meydana gelen patlamalar silsilesinin, ocakta anlık bir operasyon hatasından değil yapısal bir sorundan dolayı yaşandığı, ocakta herhangi bir işçinin operasyon hatasıyla patlama yaşanmış olsa, bunun lokal şekilde sadece patlama yapılan bölgede kalması gerektiği” vurgulandı.
‘GERÇEKLE ÖRTÜŞMÜYOR’
Raporda, katliamda can veren maden işçilerinin karbondioksit zehirlenmesinden değil yanma ve travma nedeniyle yaşamını yitirdiğine ve işçilerin lokal bir bölgede değil birçok üretim alanında dağılmış vaziyette olduğuna dikkat çekildi. Söz konusu kazanın “işçi hatasından kaynaklandığını ileri sürmenin hakkaniyetli olmadığı gibi ocak gerçekleri ile de örtüşür bulunmadığı” ifadeleri yer aldı.
Raporda ayrıca müessese müdürü Cihat Özdemir’in yaklaşık üç yıl çalıştığı Teknik Müdür Yardımcısı Salih Atmaca’yı “herhangi bir gerekçe göstermeksizin peyderpey pasifize etmesinin” sendikal faaliyetler, iş güvenliği ve vardiya düzenlemesine varana dek birçok başlıkta olumsuzluklara neden olduğuna dikkat çekildi. Raporda, patlamadan önceki iki haftalık süreçte yardım kömürü çıkarılması için madende üretim baskısı olduğu, patlama öncesinde metan seviyesinin yükseldiği halde çalışmaların durdurulmadığı ve taşların dahi ayıklanmadan kömürlerin ihtiyaç sahiplerine gönderildiği belirtildi.
YETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU!
Faciada yaşamını yitiren maden işçilerinin avukatı Derviş Emre Aydın, Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Aydın, “Bu celsede, işletme yöneticilerinin üretimin devam etmesi için devre kesici sisitemini nasıl soğukkanlı şekilde iptal ettiklerine dair ses kayıtlarını dinledik, kayıtlar arasında yüzde 5 metan seviyelerinde kesicilerin devreye girmediği dahası bu şartlarda işçilere çalışmaya devam etmeleri talimatı verilmesi de vardı. Fakat dosyaya bu celse gelen ek bilirkişi raporunda bu çarpıcı delillerin değerlendirmeye alınmadığını ve soruşturma aşamasındaki kanaatlerini devam ettiğini ifade ettikleri beş sayfalık metin görmekle yetindiklerine şahit olduk” dedi. Aydın, yeni bilirkişi raporu taleplerinin dikkate alınmadığını vurguladı.