34,5307
36,0213
3.004,44
Türkiye’de yürütülen hatalı ekonomi politikaları sonucunda yıllardır değer kaybı yaşayan Türk lirası, yeni ekonomi yönetiminin parasal sıkılaşma adımlarıyla birlikte reel olarak değer kazanmaya başladı.
Enflasyon ile yüksek faizleri kullanarak mücadele etmeyi tercih eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu adımları, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mali disiplin uygulamaları ile desteklendi ve ekonomideki ilk somut değişiklikler geçtiğimiz günlerde kendini gösterdi.
31 Mart seçimleri öncesinde -74.6 milyar dolara kadar gerileyen net döviz pozisyonu, haftanın ilk işlem günü itibarıyla -5.7 milyar dolara kadar yükselirken, Hazine’nin birikimleri dikkate alındığında Türkiye, yıllar sonra ilk kez döviz rezervlerinde artıya geçmiş oldu.
“KAPALIÇARŞI TARİHİNDE BİR İLK YAŞANDI”
Yaklaşık 2 aylık süreçte dolar/TL paritesinin yatay tutulması, vatandaşların ve yatırımcıların kur tarafında yaşanacak artış beklentisini baskılarken, TL mevduat faizlerinin cazip olması nedeniyle çok sayıda kişi varlıklarını Türk lirası tarafına kaydırmayı tercih etti.
Bu alışkanlıkların değişmesi sonucunda Kapalıçarşı piyasalarında bir ilk yaşandı. Uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik olumlu rapor ve mesajlarıyla birlikte hem yerli hem de yabancı yatırımcının TL tarafında pozisyon alması, altın ve döviz piyasasının kalbi Kapalıçarşı’da TL’ye olan talebi tarihi seviyelere çıkarırken, kur tarafında Cumhuriyet tarihinde bir ilkin yaşanmasına neden oldu.
Yıllarca piyasa kurunun takip edildiği Kapalıçarşı’daki dolar ve altın fiyatları, geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerden önce Merkez Bankası’nın gösterge kurunun oldukça üzerine çıkmış, aradaki makasın 1-2 TL’ye kadar uzanması ekonomistler tarafından “Türkiye’de ikili kur sistemi var” yorumlarına neden olmuştu.
“BÖYLESİNİ DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİK”
Son günlerde dolar ya da altın alımına talebin olmaması, tam aksine vatandaşların ve yatırımcıların emtia ve döviz varlıklarını bozdurarak TL talep etmesi, Kapalıçarşı esnafının bir ilke imza atmasına neden oldu. Bugün yaşanan düşüşlerle birlikte, hem altın hem de dolar tarafında fiyatlar, tarihte ilk göz Merkez Bankası’nın gösterge kurunun 30 kuruş altına sarktı.
Birçok döviz bürosu ve kuyumcu, ellerindeki değerli maden ya da dövizleri satabilmek için alıcılara tarihte eşi benzeri görülmemiş oranda cazip teklifler sundu. Bu durum, piyasada hem altın hem de dolar tarafında büyük bir bolluk olduğu yorumlarına neden olurken, 31 Mart öncesinde bankalardan dahi birkaç bin dolar temin etmekte güçlük yaşayan vatandaşlar, yalnızca 2 ay içerisinde yaşanan dönüşüm karşısında “Böylesini daha önce hiç görmedik” yorumlarında bulundu.