34,5498
35,9966
3.002,20
Günay DEMİRBAĞ
Sonbahar gibi mevsim geçişleri serin havası, renkli yaprakları ve nostaljik atmosferiyle kendini hissettirmeye başlamasıyla beraberinde bazı sağlık sorunlarını da getiriyor. Özellikle alerjik problemler yaşayanlar için çeşitli alerjenlerle karşılaşmanın ve semptomların artmasının zamanı olabiliyor.
Alerji ve İmmünoloji uzmanı Doç. Dr. Sacide Rana Işık ile sonbahar mevsiminde alerjilere neden olan polenler, küf mantarları ve diğer çevresel faktörler hakkında detaylı bir röportaj gerçekleştirdik. Dr. Işık, sonbaharda alerji riskini minimize etmek için neler yapabileceğimizi ve bu dönemde sık karşılaşılan alerjik reaksiyonların nasıl yönetilebileceğini bizlerle paylaştı.
Mevsim geçişlerinde alerjilerin daha sık görülmesinin temel nedenleri nelerdir?
Belirli mevsimlerde bitkiler uygun sıcaklık ve nem oranlarına göre polenlerini çevreye bırakır. Bazı ağaç polenleri kış sonu ve ilkbahar mevsimi başında, çayır-çimen ve yabani ot polenleri ilkbahar ve yaz mevsimi başında, yabani ot polenleri ise yaz mevsimi sonu ve sonbaharda daha yoğun olarak bulunur. Bu polenlere karşı genetik yatkınlığı nedeniyle alerjik duyarlılık gelişmiş kişilerde, polenlerin yoğun olduğu dönemlerde alerjik hastalıkların belirti ve bulguları da artmaktadır.
Küf mantarları gözle görülmeyen ve alerjik etkisi olan sporlar üretirler. Hem dış ortamda (çürüyen bitkiler üzerinde veya havada) hem de ev içinde (evin güneş görmeyen nemli yerlerinde) bulunabilirler. Havanın sıcak ve nemli olduğu yaz sonu ve erken sonbaharda spor sayısı en fazladır, küf alerjisi bulunan kişiler de sporların yoğun olduğu dönemlerde alerji belirti ve bulguları gösterebilmektedir.
Hangi çevresel faktörler alerjik reaksiyonları tetikleyebilir?
Alerjisi olan kişilerde, solunum yoluyla alınan alerjenler dışında enfeksiyon, hava kirliliği, temizlik malzemeleri dahil çeşitli kimyasallar ve sigara dumanı gibi çevresel faktörler alerjik reaksiyonların, hastalıkların tetikleyicileri olabilir. Arı gibi çeşitli böcekler de bazen ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Alerjiden korunmak için sonbaharda alınabilecek önlemler, evde veya dışarıda uygulanabilecek pratik öneriler nelerdir?
Alerjenlerle maruziyeti en aza indirmek faydalı olabilir. Alerjenlerden korunarak ve uygun zamanda gerekli ilaçları kullanarak bu hastalığı kontrol altına almak mümkündür.
Rüzgarla polen alerjisi artıyor
Polenlerin rüzgarlı ve kuru havalarda dış ortamdaki havada yoğunlukları artar. İlkbahar ve sonbahar aylarında arabada camların açık olması, toplu taşıma araçlarında açık pencerenin önünde oturulması veya rüzgarlı havada dış ortamda bulunulması durumunda, yüze hızla esen rüzgarla birlikte polenler alerjik kişinin ağız, burun ve gözlerine dolmakta ve alerjik belirtilerin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, araba camlarının kapalı tutulması önerilir.
Yakınmaların yoğun olduğu dönemlerde kapalı ortamlarda ve arabada polen filtreli klimalardan faydalanılabilir. Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde dış ortamda yüksek kalitede bir maske kullanılabilir. Geniş çerçeveli güneş gözlükleri ve siperli şapkalar da faydalı olabilir. Eve girdikten sonra sokak kıyafetlerinin hemen çıkarılıp duş alınması, saç ve derideki polenlerin uzaklaştırılması açısından önemli bir etkendir.
Küf alerjisi
-Ev içinde küf oluşumunu önlemek ve banyodan sonra nemi dışarı çıkarmak için evin havalandırılması ve ıslak zeminleri silinmesi,
-Banyodaki küflü bölgelerin sulandırılmış çamaşır suyuyla temizlenmesi,
-Yemek pişirdikten sonra mutfağın havalandırılması, çöplerin mutfakta uzun süre bekletilmemesi ve sık boşaltılması,
-Yemek artıkların açıkta bırakılmaması,
-Buzdolabının sık temizlenmesi,
-Saksıların temizlenmesi ve kontrolü,
-Bahçedeki yaprakların temizlenmesi,
-Ev içindeki nem oranının %30-40 arasında tutulması önerilmektedir.
-Bu işlemleri yaparken maske kullanılması tavsiye edilir.
Ev tozu akarı alerjisi
-Akarların evdeki yaşam olanağının azaltılması için evdeki nem oranının %50’nin altında olması, evde sıvı kaçağı varsa engellenmesi önerilir.
-Kullanılan yatak, yastık ve yorgan yün, kaz tüyü veya kuştüyü olmamalı, mümkünse akar geçirmeyen tıbbi özel kılıflarla kaplanmalıdır veya nevresim takımları haftada en az bir kez değiştirilmeli ve en az 60 oC’de yıkanmalıdır.
– Odalarda mümkün olduğu kadar az eşya bulundurulmalı ve evler sık havalandırılmalı, sık temizlenmeli, mümkünse alerjik kişi o ortamdan uzaklaşmalıdır.
-Perde olarak kadife gibi ağır kumaş perdeler yerine işlev görecek basit tül veya stor perdeler tercih edilmelidir.
-Mümkünse halılar kaldırılmalı ya da küçük kilim tarzı halılar kullanılmalıdır.
Sonbahar alerjilerinin en yaygın belirtileri nelerdir?
Sonbaharda solunum yolu alerjenlerine maruziyetle alerjik rinit, alerjik konjonktivit ve astım gibi hastalıkların aşağıdaki belirtileri görülür:
-Hapşırık,
– Burun, damak, boğaz ve kulak kaşıntısı,
-Burunda akıntı, tıkanıklık ve geniz akıntısı,
-Gözlerde kaşıntı, sulanma, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik,
-Öksürük,
-Nefes darlığı, göğüste baskı,
-Hışıltı.