34,5857
36,2746
2.987,55
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaoğlu ile ilgili miting meydanlarında izlettiği ve montaj olduğunu kabul ettiği video hakkında konuştu. Turan, “Siyasi polemik olur, tartışma olur ama bağırarak hakarete varan ifadelerle cevap vermenin siyaset ahlakına uygun olmadığı kanaatindeyim. O kasetler güya montajmış. Eğer montajsa dün de montajdı. Neden 14 Mayıs’tan önce montaj demediniz? Neden 14 Mayıs’tan önce kızmadınız montaj denmesine? Mesele şu, 14 Mayıs’ta o videoların kendilerinin işine geleceğini düşünüyorlardı.” dedi.
AKP’li Turan, “Hani Kılıçdaroğlu yüzde 60 oy alacaktı. Hani 7 cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Hani bir başbakan olacaktı, hani tüm üst düzey bürokratları görevden alacaklardı. Hani tüm AK Parti’liler yargılanacaktı. Hani Demirtaş serbest kalacaktı. Hani KHK’lılar tümüyle iade olacaktı, hani yerel özerklik şartı yerine getirilecekti. Hani parlamenter sisteme geçilecekti. Millet meseleye el koydu. Onların vaadi, milletin engeli olan tüm konuları millet elini tersiyle itti.” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’de konuşan Turan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
Yüzde 90’a yakın bir katılımın olması çok örnek bir yaklaşım. Ben öncelikle tüm milletimize teşekkür etmek istiyorum. Kim hangi partiye oy vermişse vermiş, sandığa gelmesi, oy vermesi demokratik sistem içerisinde olması çok kıymetli bir yaklaşım. Tabii 14 Mayıs’ın tartışmasız, birinci partisi AK Parti. 14 Mayıs’ın tartışmasız lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan. 14 Mayıs’ı geride bıraktık. Bundan sonra Türkiye’nin pek de alışık olmadığı bir süreçle beraber ikinci tur diye adlandırılan Cumhurbaşkanlığı oylamasına geçeceğiz.
“Dün zafer işareti yapanlar, bugün bozkurt işareti yapmaya başladılar”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir parti olmadığı, bir rüzgar gülü olduğu ortaya çıkmış oldu. Dün HDP’yle kayyum tartışması yapanlar, bugün Zafer Partisi’yle kayyuma farklı bakmaya başladılar. Dün zafer işareti yapanlar, bugün bozkurt işareti yapmaya başladılar. 14 Mayıs’taki beklenen hedefte oyun olmaması, milliyetçi diye ifade eden oyların daha fazla olması Kılıçdaroğlu’nu bir an düşünmeden tam terse döndürüp yeni bir politika, yeni bir söylem üzerine sevk etti. İnsan bir değerlendirme yapar, toplantı yapar. Taraflarıyla görüşür. Bir söylem geliştirir. Oy alma gerekçesiyle tüm değerlerini ayaklar altına alıp yeni bir söylemde bulunmanın bu millete büyük bir haksız olduğu kanaatindeyim.
“Milletimiz de görmüş oldu”
Sen cumhurbaşkanı yardımcısısın. Sen içişleri bakanısın tarzı bir ulufe dağıtmanın adı haline geldi 6’lı masa. 7 cumhurbaşkanı yardımcısı belliydi. Bugün de yeni ittifak ortaklarıyla beraber İçişleri Bakanı belirlemiş oldular. Biliyorsunuz bu genişlemenin hiçbir ilkesi yok. Oldu olacak Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’a da Dışişleri Bakanlığı versinler de iyice genişlemiş olsunlar ama bilmedikleri bir şey var. Bu siyasetçiler böyle yaptığı müddetçe, millet bunların gerçek yüzünü gördüğü müddetçe oy vermeyecek, destek vermeyecek. Hesap uzmanı sınıfta kaldı. Nasıl ki yüzde 3 etmeyen 5 partiye toplam 40 vekil vermişti, şimdi de yüzde 2 olmayan yeni ortağıyla, yeni görevler vererek diğer ortaklarını masadan kaldırma sürecini başlattı. Çünkü Zafer Partisi, CHP ortaklığına normal şartlarda ittifak hukuku gereği bütün partilerin imza atması gerekirken sadece Kemal Bey ve Zafer Partisi Başkanı imza attı. Diğer masa ortakları nerede? Davutoğlu’su, Karamollaoğlu’su, Babacan’ı, Meral Akşener’i nerede? Böyle ittifaklık mı olur? Ama göreceksiniz, yüzde 2’lik bir partinin başkanına, İçişleri Bakanlığı gibi temel değerlerinizden uzaklaşmak gibi vaatlerde bulunursanız masanın diğer ortakları mutlaka kavga edecektir. Bu ittifaktan ilkesizlik çıktı. Bu ittifaktan beraberlik, demokrasi değil; bir ganimet paylaşımı, makam paylaşımı çıktı. Milletimiz de görmüş oldu.
“O kasetler güya montajmış”
Siyasi polemik olur, tartışma olur ama bağırarak hakarete varan ifadelerle cevap vermenin siyaset ahlakına uygun olmadığı kanaatindeyim. O kasetler güya montajmış. Eğer montajsa dün de montajdı. Neden 14 Mayıs’tan önce montaj demediniz? Neden 14 Mayıs’tan önce kızmadınız montaj denmesine? Mesele şu, 14 Mayıs’ta o videoların kendilerinin işine geleceğini düşünüyorlardı. HDP seçmenine, ‘bakın PKK’nın sözde kurmayları, sözde liderleri bize destek olurlar’ diyeceklerdi ama 14 Mayıs akşamı tabloyu görünce bunların aklına ‘vay bu montajmış, vay bunlar yanlışmış’ deme ihtiyacı geldi. Eğer bu kasetlerinin montaj iddiasına kızacaksanız, neden o zaman 14 Mayıs’tan önce ‘ey Erdoğan, bu kasetler montaj niye bunu yayıyorsunuz?’ demediniz. Bugün söylemeleri tam anlattığım o siyasi dönekliğin bir karşılığıdır. Ayrıca HDP oylarının yeterli olmadığını, milliyetçi oyların ihtiyaç olduğunu görünce bunların aklına kaset meselesi geldi.” (AA)