34,6381
36,3620
2.928,83
(TBMM) – CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde; ” TSK’nın temeli tabii ki disiplindir ama disiplin sadece Atatürkçü subaylara uygulanmamalıdır. TSK siyasete girmemelidir, tarikat yapılanması TSK’nın düşmanıdır. Hiçbir zaman bir rütbeye gelmek için bir cemaat yakınlaşması olmamalıdır. Burada ihraç edilmek istenen 3 teğmen, 5 komutan değildir, kuruluş değerlerimizdir” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, komisyonda yaptığı konuşmada haklarnında soruşturma başlatılan teğmenlere ilişkin şunları söyledi:
“TSK siyasete girmemelidir, tarikat yapılanması TSK’nın düşmanıdır”
“TSK, bir yapı tarafından AKP-FETÖ ortaklığıyla teslim alınmak istendiği zaman dönemin Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, görev süresinin sonuna iki yıl kalmasına rağmen istifa etmiştir. AKP iktidarı bu şerefli Atatürkçü komutanlarının uyarılarını dikkat almamıştır ve düşman kuvvetlerinin topla tüfekle yapamadığını AK Parti-FETÖ ortaklığıyla yapmış ve TSK büyük bir darbe almıştır. TSK’nın içine adeta fitne sokulmuştur.
TSK’nın temeli tabii ki disiplindir ama disiplin sadece Atatürkçü subaylara uygulanmamalıdır. Bu amiral (Emekli Amiral Mehmet Sarı), TSK’nın sağlamış olduğu makam aracıyla tarikat evine gidip gelmiştir ve hiçbir şey yapılmadan kendi isteğiyle emekli olmuştur. Buna disiplin uygulamayanlar genç teğmenlere gözdağı vermektedir. TSK siyasete girmemelidir, tarikat yapılanması TSK’nın düşmanıdır. Hiçbir zaman bir rütbeye gelmek için bir cemaat yakınlaşması olmamalıdır. Burada ihraç edilmek istenen 3 teğmen, 5 komutan değildir, kuruluş değerlerimizdir.”
“Bu olaylar sebebiyle ilişiği kesilen teğmenlerimizin mevcudu nedir?”
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı da askeri hastanelerin kapatılmasının bir hata olduğuna dikkati çekerken Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan Atatürk resmi tartışmasını hatırlattı ve ettikleri yemin gerekçesiyle disipline sevk edilen teğmenlere ilişkin şöyle konuştu:
“Askeri sağlık sisteminin kaldırılması bir sorundur. GATA ve askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devri nedeniyle emir komuta ve teşkilat yapısında ciddi bir bozulma olmuştur. Sağlık personeli, Sağlık Bakanlığı’na dahil edilmiş ve askeri hastanelerin çalışması ortadan kalktıktan sonra silahlı personelin kendi gücünde olduğu da ifade edilmektedir. Askeri hastanelerin yeniden açılmasıyla bir çalışmanız var mı? Anıtkabir’de düzenlenen resmi törenlere katılımcı olarak gelenlerin slogan atarak veya bir siyasi fayda sağlayarak belli kişilerce kontrol edilmiş insanlar tarafından orada bir siyasi malzeme haline getirilen bir yanı var. Buna niçin müsaade ediyorsunuz?
Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’ndaki kursiyer teğmenler arasında yaşanan tartışma sonrasında Atatürk resmini takmayan ve üniforma giymesine rağmen tarikat mensubu gibi hareket edenlerle bizim teğmenlerin aynı kategoriye konarak meslekten ilişiğinin kesilmesi bizim canımızı yakıyor. Siz bunu doğru buluyor musunuz? Bu olaylar sebebiyle ilişiği kesilen teğmenlerimizin mevcudu nedir? Harp Okulu ve Astsubay Meslek Yüksekokulları’ndaki öğrenciler arasında tarikat bağlılığı sebebiyle bir tartışma ve gerilim olduğu haberleri var, bunları doğru mudur? Onların siyasete karışmaması, ülkelerine aykırı hareketlerde bulunanlara neden müsaade edilmektedir? TSK içerisinde başka isimler altında 15 Temmuz darbe girişimine sebep olan tarikat yapılarının güçlenmesine göz yumuluyor mu?”
“Sizin bu gençlere herkesten fazla sahip çıkmanız gerek”
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Mondros Sözleşmesi’nden çıkılmasına ilişkin yaşanan tartışmayı hatırlatarak bu tartışmaya yönelik açıklama yapılan ve haklarında soruşturma başlatılan 104 emekli amirale ilişkin konuştu. Ettikleri yemin gerekçesiyle disipline sevk edilen teğmenlere ilişkin de konuşan Arı, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e “Siz, bakan değil, öncelikle paşa olarak bu ilkelere sahip çıkmış biri olarak değerlendiriyoruz sizi ve sizin bu gençlere herkesten fazla sahip çıkmanız gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Arı’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Yakın tarihte TBMM Başkanı olarak görev yapan bir kişi, ‘Mondros Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak çıkılabilir’ dedi. Yine aynı günlerde bu ülkede ‘Cübbeli Amiral’ diye bir kişi gündeme düştü ve bir amiralin tarikat bağlantıları olduğu ve tarikat faaliyetleri içerisinde olduğu paylaşıldı. O günlerde emekli 104 amiral, öncelikle ‘Mondros Sözleşmesi’nden tek taraflı çıkılabilir’ beyanına ve yine sarıklı cübbeli amirale tepkilerini ifade ettiler. Bu amirallere karşı bir anda soruşturmalar açıldı ve dönemin Savunma Bakanı ağır sözler sarf etti. Rusya- Ukrayna savaşıyla Mondros Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. ‘Bu sözleşmeden çıkabiliriz’ diyenler de belki bu vesileyle utandı. O günlerde yaratılan sanal gündemlerle beraber neredeyse bu amiraller mahkum edilmeye çalışıldı.
Maalesef bu ülkede hala kadınların okumasına karşı çıkan, Atatürk’e ve vatana düşman yapıların olduğunu da biliyoruz. Bu yapılar, bu teğmenleri hazmedemediler ve bunlar, teğmenlerin ‘Atatürk’ün askerleriyiz’ diye biten yeminlerinden bir suç yaratmaya çalıştılar. Neymiş efendim, disiplinsizlik yapmışlar. Aslında burada karın ağrısı, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ denmesiydi. Bu teğmenler ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demeyecekler de ‘Trikopis’in askerleriyiz’ mi diyecekler? Geçtiğimiz dönemlerde bu anlayışı taşıyanları defalarca söyledik, ‘Bu ülkede Atatürk, bayrak, vatan’ düşmanı var dedik, dinletemedik çünkü ordunun içine de bunlar sızmıştı. Sonuçta 15 Temmuz oldu. Bu teğmenlere hep beraber sahip çıkmak zorundayız. Siz, bakan değil, öncelikle paşa olarak bu ilkelere sahip çıkmış biri olarak değerlendiriyoruz sizi ve sizin bu gençlere herkesten fazla sahip çıkmanız gerektiğini düşünüyoruz.”