Spor muharrirleri Beşiktaş – Eintracht Frankfurt maçını kıymetlendirdi

TURGAY DEMİR – VALERION GIO

Beşiktaş takımında sol kanatta oynayabilecek, gerektiğinde savunmaya katkı verip, yeri geldiğinde isabetli şut atacak tek oyuncu Can Keleş… İşin farklı yanı Gio, Can dışında herkesi orada oynattı, bir onu oynatmadı. Bir öteki takım gerçeği de şu; Al Musrati ya da Gedson’dan biri şu ya da bu sebeple oynamıyorsa yerlerine oynayacak birinci oyuncu Salih Uçan’dır. Siz bu takım gerçeklerine kılıç çekerseniz rakibi değil kendinizi yaralarsınız…

Ajax ya da Frankfurt, Beşiktaş’ı yenecek ekipler değillerdi. Yenmeyi bırak fark attılar… Gio sayesinde oldu bunlar. Daha doğrusu Gio nedeniyle bu skorlar ortaya çıktı. Ayrıntılı tahlile gerek yok, istikrarsız takım kurarsanız düzgün de oynasanız, makûs de oynasanız kazanmanız zordur.

Dün Beşiktaş iki gol yedikten sonra maçın tek patronuydu lakin tüm atakları istikrarsızdı. Kanatlardaki Rashica ve Muçi’nin ezber oyunları ve geriye hiçbir formda takviye vermemeleri, tıpkı formda Ndour’un ne yaptığını bilemez halde olması kolay goller yenilmesinin ana sebebidir. Atabileceklerimizi atamamızın da özünde bu meseleler vardır.

Önde ve orta alanda baskı kurarken geriye çabuk dönmek fizik gücü ister. Muçi, Rashica ve Ndour’da bu güç yok. Şayet siz bu gerçeği bile bile Rafa ve İmmobile’nin yakınlarına bu oyuncuları koyarsanız güç atar, kolay yersiniz. Rakibin kalecisi de meslek maçını oynar. Formda görüldüğü üzere. Bravo Gio, tam bir Valerien İsmael oldun!…

SİNAN VARDAR – CANIN SAĞ OLSUN BEŞİKTAŞ

UEFA Avrupa Ligi’nde ikinci maçında Beşiktaş tarihinde birinci defa karşı karşıya geldiği Eintracht Frankfurt’u Dolmabahçe’de kendi konutunda ağırladığı. Beşiktaşlı taraftarların da Alman taraftarları da tribünleri büsbütün doldurduğu maçta maçın başı itibariyle Beşiktaş oyunun denetimini ele aldı.

Oldukça süratli ve genç bir ekip olan Frankfurt karşısında kısa paslarla organize olmaya çalışan Beşiktaş birinci çeyrek geçilirken durumlarda buldu ama 17. Dakikada Frankfurt kazandığı penaltıyı gole çevirerek 1-0 çabucak gerisinden da durumu 2-0’a getirdi. Son iki yıldır kullandığı 14 penaltıyı gole çeviren Immobile 26. Dakikada birinci kere penaltı kaçırdı.

Maçın kırılma anı da buydu.Futbol tam olarak bu türlü bir oyun. Beşiktaş daha baskılı ve istekli olmasına karşın, yüzde yüz durumları gole çeviremedi lakin birinci yarı boyunca iki defa Beşiktaş kalesine gelen Frankfurt soyunma odasına 2-0 önde gitti.

İkinci yarıya da epey istekli başlayan Beşiktaş elinden gelen herşeyi alana koydu. İkinci yarı boyunca oyunun denetimini de elinde tuttu hatta gol yollarında risklerde aldı. Oyunun sonlarına yanlışsız 3. golüde kalesinde gören Beşiktaş uzatma dakikalarında Masuaku ile de golü buldu. Oyunun özeti güzel oynadık lakin kaleci Santos’u geçemedik. Sonuç bu olmamalıydı.

Fakat şunu belirtmek lazım Beşiktaş ayağa pas, geçiş oyunları ve dikey yol durumları ile her geçen gün daha da uygun bir kadro olma yolunda ilerliyor. Hatta duran top tertiplerinde da epeyce gelişmeler var. Bu manada hocayı takdir etmek lazım.

Bir küçük parantezde geçtiğimiz maçta ligde Immobile’ye yapılan tıpkı faulü burada hakem tereddüt etmeden veriyor üstüne birde kart gösteriyor. Umarım bizim hakemlerimiz bu maçları izliyordur.