34,5733
36,2773
2.993,77
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Eğitim Maratonu” toplantısında konuştu.
Sabah saatlerinde Anıtpark’ta başlayan ve cuma günü sabah 10.00’da sona ermesi planlanan toplantıda konuşan belediye başkanları, “Yerel Yönetimler ve Eğitim” başlığı altında katılımcılara hitap etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, vatandaşların değişmeyen önceliğinin ve sorununun eğitim olduğunu ve son yıllarda kendilerini mutsuz eden, gençlerin geleceğe umutsuz bakışlarına sebep olan uygulamaların ortaya konulduğunu ifade etti.
Düşünen, sorgulayan, araştıran bir nesil için eğitimde devrim yapmış bir cumhuriyetin evlatları olduklarını kaydeden İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsacak, gençlerimizin geleceğini karartacak hiçbir adıma müsaade etmeyecek çalışmaları yapmakla yükümlü olduklarını anlattı.
“Bu yolda hep beraber hareket etmeliyiz”
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin iyi analiz edilerek anlaşılması gerektiğinin şart olduğunu dile getiren İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Atanamamış öğretmenlerin sorunları, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun anayasaya aykırılığı, öğretmenlik mesleğini en önemli meslek olarak gören bu milletin, kanunda yazılı halinin sıradanlaştırılmış biçimine şiddetle karşıyız. Öğretmenler, öğrenciler, bütün sistemin sıkıntıları, üniversite sınav düzeni, alınan sonuçlar bütünüyle bizi derinden üzmekte. Bu yolda hep beraber hareket etmeliyiz. Düşünce özgürlüğünün, bilimsel zeminin var olduğu bir eğitim sistemini milletçe iktidara geldiğimizde bu ülkeye kazandıracağımızı ve bu işi eğitimcilere emanet edeceğimizi, eğitimcilerle çözeceğimizi belirtmek isterim.”
Yerel yönetimler olarak üzerlerine çok büyük sorumluluk yüklendiğini ve 411 belediyenin yönetimini aldıklarını aktaran İmamoğlu, özenli uygulamalar ve çalışmalarla vatandaşların her sorununa temas etme yükümlülüğünde olduklarını söyledi.
İmamoğlu, eğitimin kendileri için hayati bir mesele olduğunu vurgulayarak, “Eğitim, kalkınmanın, demokrasinin, adaletin başlangıcı. Bugün şikayet ettiğimiz, hayatımızda eksik olduğunu bildiğimiz, hayatımızı kötüleştiren ne varsa, onun iyileşmesi için en başta eğitimin iyi, çağdaş ve kaliteli olması meselesini ön planda tutan yerel yönetimler olduk, olmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Çocuklar daha sağlıklı imkanlarda okusunlar istiyoruz”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, pandemi döneminde okulların çevrim içi eğitime geçmesiyle 918 köye ücretsiz internet verdiklerini, ve şu anda ortaöğretimdeki 60 bin öğrencinin okuluna ücretsiz gittiğini anlattı.
Sosyal demokrat belediyecilik olarak 220 bin aileye düzenli şekilde 1 kilogram kırmızı et parası yatırdıklarını aktaran Yavaş, şunları kaydetti:
“Sadece et almakta kullanıyorlar. Neden? O çocuklar yetişirken, dezavantajlı grupların evine mutlaka protein girsin, çocuklar daha sağlıklı imkanlarda okusunlar istiyoruz. Bu 5 yılın karşılığını da Ankara halkı fazlasıyla bize verdi. Yaptığımız çalışmaların betondan, asfalttan ibaret olmadığını, insan öncelikli olduğunu gördü ve bunu seçimlerde ödüllendirdi. Gerçek belediyeciliğin ne olduğunu bu şekilde bütün Türkiye’ye göstermiş olduk.”
“Çocuklarımızın doğumundan itibaren yanlarında olmaya çalışıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay ise, kendisinin de babasından dolayı bir öğretmen çocuğu olduğunu ifade ederek, bu nedenle sadece öğrenci boyutundan değil aynı zamanda öğretmenler açısından yaşanan sorunlara şahit olduğunu söyledi.
Bugüne kadar İzmir’de eğitimle ilgili yapılan projeleri anlatan Tugay, şöyle devam etti:
“Bizler kendi kentlerimizde sürekli artırdığımız anaokulları, kreşler, okul öncesi eğitim birimleriyle çocuklarımızın adeta doğumundan itibaren yanlarında olmaya çalışıyoruz. İzmir’de geçen yıl 20 binden fazla çocuğa kıyafet yardımı yapıldı. 95 binden fazla çocuğa da kırtasiye yardımı yapıldı. Pek çok öğrenciye yine ulaşım desteği sağlandı ve 5 bin 400 civarında üniversite öğrencisine yılda 2 kez maddi yardım sağlandı. Bütün bunları artırarak yapmaya devam edeceğiz.”
Tugay, İzmir’de sosyoekonomik durumu kötü olan mahallelerdeki okulların kantin işletmelerine talip olduklarını kaydetti.