34,6403
36,3420
2.909,71
Denizli Sanayi ve Teknoloji İş Birliği Kurulu SANTEK Sanayici Buluşmaları gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan’ın da katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, sanayicinin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, ekonomide üretime dayalı politikalar beklediklerini dile getirdi.
“Denizli sanayicisi kendini ihmal edilmiş hissediyor”
Denizli sanayicisinin Ankara tarafından yıllardır ihmal edilmiş olarak gördüğünü ifade eden Kasapoğlu, “Şehrin enerjisini, arkadaşlarımızın enerjisini gördünüz. Herkes bir şeyler yapmaya hevesli ve gayretli. Ancak uygulanan politikalar sonrasında geldiğimiz durum da hepimizin malumu. Kaynaklar artık eskisi gibi değil.
Biz Denizli sanayicisi olarak geçmişten alacaklı olduğumuzu düşünüyoruz ve bundan sonra Denizli’ye verilecek desteklerde daha toleranslı davranılmasını talep ediyoruz. Çünkü yapmamız gereken çok iş var, projelerimiz ve hedeflerimiz var. Bu noktada sizlerin desteği bizler için çok önemli” dedi.
“Sanayici düşük kur ve enflasyon arasına sıkıştı”
Sanayicinin son dönemde yaşadığı mali sorunları dile getiren Kasapoğlu, “Bugün Denizli’yi ve Denizli sanayicisini aşan sıkıntılı bir pozisyonun içindeyiz. Sanayicimiz uygulanan kur politikası ile yüksek enflasyon arasına sıkışmış durumda. Sanayicimiz üretmekte zorlanıyor.
Bu faiz oranlarıyla, bu düşük kur seviyesiyle, ihraç etmekte zorlanıyoruz” diye konuştu. Sanayicinin yüksek kur talep eden pozisyonda olmadığını, kurun rekabet edilebilir noktada olması gerektiğini, öncelikli sorunun enflasyonun düşürülmesi olduğunu ifade eden Kasapoğlu, “Bizim amacımız kur yükseltmek değil. Yüksek kur olsun istemiyoruz.
Ya kuru yükseltin ya da üretim maliyetlerimizi düşürün diyoruz. Çünkü rekabet edemiyoruz, mücadele edemiyoruz. Şehrimizde ürettiğimiz makine, Türkiye’de İtalya ve Almanya’dan pahalı. Türk üreticisini biz bu şekilde nasıl ayakta tutacağız? Üretim gücümüzü nasıl koruyacağız? Ülkemizin refahı için sadece kur, enflasyon, faiz denkleminde mi yürüyeceğiz?” dedi. Denizli sanayisinin ikinci ve üçüncü kuşak temsilcileri olarak zor bir dönemden geçtiklerini belirten Kasapoğlu, “Ne bizden önceki kuşak ne ondan önceki kuşak böyle bir dönem yaşamadı.
Bunun içinden çıkılması için bize göre Türk ekonomisinin, yönetimin hazine ve maliye odaklı olmaktan çıkıp, üretim ve sanayi odaklı politikalar üretir hale gelmesi gerekiyor. Çünkü bu denklemde, bu sıkışıklıkta sanayicinin nefes alması mümkün değil. Yatırım sermayesini, makine sermayesini bir kenara bırakalım, sanayicimiz işletme sermayelerimizin faizini karşılayacak parayı dahi kazanamıyor” şeklinde konuştu.
“Önderlik etmenizi bekliyoruz”
Sanayi Bakanlığı’ndan sanayicilere önderlik etmesini, korumasını ve haklarını en üst mercilerde savunmasını talep ettiklerini belirten Kasapoğlu, “Bir ülkenin refahı ancak üretim ile mümkün. Ve bu üretimi sağlayacak güç sanayiciler. Biz sanayi cilere destek vermenizi bekliyoruz. Çıkan her yeni kanun maalesef hep sanayicinin aleyhine işliyor.
Uzun bir dönemdir sanayici konuttaki elektrik ve doğalgaz fiyatının 2 katına elektrik kullanıyor. Türkiye tarihinde hiç böyle bir dönem olmamıştı. Bu şartlarda sanayiciliği ve üreticiliği bizden sonraki kuşaklara aktaramayız. Sizden istirhamımız, bu konular konuşulduğunda, lütfen sanayicinin yaşadığı bu sıkıntıları, bu dertleri diğer kurumlara ve bakanlıklara da aktarın” ifadelerine yer verdi.
“Şu an nefes tutma döneminden geçiyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan ise, Denizli’nin önemli üretim şehirlerinden biri olduğunu belirterek, yıllardan süzülüp gelen tecrübelerin Denizli’yi üretimde önemli merkezlerden biri haline getirdiğini kaydetti. İnan, “Şu anda ülkemizin geldiği durumu, birkaç açıdan değerlendirmek lazım.
Rekabet ettiğimiz ülkelerle aynı seviyeye gelebilmek için çalışıyoruz. Burada altyapı çalışmalarına önem vermemiz gerekiyor. Bu kabuğu çatlatıp, sanayi alanlarındaki altyapımız ve bu alanların yollarla, demiryollarıyla, limanlarla entegrasyonuna özel çalışmamız gerekiyor. Bir taraftan insan kaynağı ile ilgili yaşadığımız sıkıntılar var. Diğer taraftan yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümü konuşuyoruz. Bu konuda rekabetçi olabilmek için markalar inşa etmemiz gerekiyor” dedi.
Özellikle pandemi sonrası dünyada birçok çalkalanma olduğunu kaydeden Bakan İnan, “Ülkemizin kendine özel koşullarında başka türbülanslar da yaşadık. Şu an bir nefes tutma döneminden geçiyoruz. Ama ben bu sorunları aşacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde de yaptığımız işleri en iyi şekilde ortaya koyarak ilerleyeceğiz. Dünya sanayi üretiminde ses getiren bir dönüşümü gerçekleştirerek, İzmir ve Antalya Limanlarının da bulunduğu bu bölgede, başarıyı yakalamak istiyoruz” diye konuştu.
“Konkordato talep eden firma sayısında artış var”
Konkordato ile ilgili yaşanan sıkıntıları da konuşmasında dile getiren Selim Kasapoğlu, “Konkordato talep eden firmalarımızın sayısı hızlı bir şekilde artıyor. Türkiye, 2023 yılındaki konkordato talebini, 2024 yılının Mayıs ayında yakaladı. Yaşadığımız bu sorunlar firmalarımızı dayanamaz hale getirmiş durumda. Ancak bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü birçok firmada da konkordato kurallarının suistimal edildiğini, sağlam firmaların da konkordato alan firmalar yüzünden sıkıntıya girebileceklerini tahmin ediyoruz. Bu konu ile ilgili çözümlerin hızlı bir şekilde üretilmesi gerekiyor” diye konuştu.