34,5460
36,0303
2.997,91
T24 Dış Haberler
Bilim insanları, demansı tanıdan 9 yıl öncesine kadar ve yüzde 80 doğrulukla tahmin edebilen, türünün ilk örneği olan bir test geliştirdiklerini duyurdu.
Araştırmacılar, beyin taramasına dayanan yeni tekniğin, demans riski taşıyan kişileri belirleyip semptomlar ortaya çıkmadan önce tedavi ederek muazzam bir klinik boşluğu doldurma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Profesör Charles Marshall liderliğindeki Londra Queen Mary Üniversitesi’ndeki ekip, testi beyinde meydana gelen değişiklikleri tespit etmek için taramaları analiz ederek geliştirdiklerini açıkladı.
Araştırmacılar, İngiltere’de 500 bin kişinin genetik ve sağlık bilgilerini içeren büyük ölçekli bir biyomedikal veri tabanı olan UK Biobank araştırmasından bin 100 gönüllünün fonksiyonel MRI (fMRI) taramalarını inceledi.
Bulgular, modelin, resmi teşhis konmadan dokuz yıl öncesine kadar demansın başlangıcını yüzde 80’den fazla doğrulukla doğru bir şekilde tahmin edebildiğini gösterdi. Model, aynı zamanda iki yıllık bir hata payı ile bu teşhisin ne kadar sürede konulacağını tam olarak tahmin edebildi.
Queen Mary Wolfson Nüfus Sağlığı Enstitüsü Önleyici Nöroloji Merkezi’ndeki araştırma ekibine liderlik eden Prof Marshall şunları söyledi: “Gelecekte kimin demansa yakalanacağını tahmin etmek, demans semptomlarına neden olan beyin hücrelerinin geri dönüşü olmayan kaybını önleyebilecek tedaviler geliştirmek için hayati önem taşıyacaktır. Her ne kadar beyinde Alzheimer hastalığına yol açabilen proteinleri tespit etme konusunda giderek daha başarılı olsak da, pek çok insan demans belirtileri göstermeden onlarca yıl boyunca bu proteinlerle yaşıyor. Geliştirdiğimiz beyin fonksiyonu ölçümünün, bir kişinin gerçekten demans geliştirip geliştirmeyeceği ve ne kadar sürede geliştireceği konusunda çok daha kesin olmamızı sağlayacağını umuyoruz, böylece gelecekteki tedavilerden yararlanıp yararlanamayacaklarını belirleyebiliriz.”
Wolfson Nüfus Sağlığı Enstitüsü, Önleyici Nöroloji Merkezi’nden başyazar Samuel Ereira şunları söyledi: “Hem demansta hem de muhtemelen diğer nörodejeneratif hastalıklarda çevre, nörobiyoloji ve hastalık arasındaki etkileşimleri daha iyi anlamamıza yardımcı olmak için bu yöntemleri farklı beyin ağlarına ve popülasyonlara uygulamak için muazzam bir potansiyel keşfettik”