34,5891
36,3651
2.929,13
ABD’de devam eden Filistin yanlısı öğrenci protestoları kongreyi harekete geçirdi. Protestoların Yahudi vatandaşları tehdit ettiğini iddia eden İsrail yanlısı kongre üyeleri antisemitizmin sınırlarını genişleten “Antisemitizm Farkındalık Yasası’nı” ezici bir çoğunlukla kabul etti. 320’ye 91 oyla geçen yasa, antisemitizmin tanımını Uluslararası Yahudi Soykırımı Anma İttifakı’nın tanımıyla eşleştiriyor. Böylece, antisemitizm iddialarını ciddiye almayan ve ayrımcı davranışlarda bulunan öğrencilerini cezalandırmayan okullar ve kurumların bütçelerinde kesintiye gidilebilecek.
15 YILDIR DENENİYOR
Bu yasa, İsrail yanlısı siyasetçilerin kongredeki ilk denemesi değil. 2009’da benzer bir içeriğe sahip yasa, cinsiyet, ırk inanç gibi konularda düşünce özgürlüğünü kısıtlayacağı gerekçesiyle Cumhuriyetçiler tarafından reddedilmişti. Yasa o dönemde geçse de sadece 5 Cumhuriyetçi senatör evet oyu kullanmıştı. 2016’da yine bir antisemitizm yasası Cumhuriyetçi kontrolündeki meclisten döndü.
Kudüs’ün başkent tanınması gibi tartışmalı kararlara imza atan Trump yönetimi, 2019’da kampüslerde antisemitizmi azaltmayı hedefleyen başkanlık emrini duyurmuştu. Yani İsrail yanlısı politikacılar, çeşitli yasa ve kararlarla antisemitizm olarak gördükleri davranışları engellemek için çalışmalar yapmaya devam ediyorlar.
AŞIRI UÇLAR YAN YANA
Ancak kongrede ilginç bir durum daha yaşandı. İsrail desteği ABD kongresinde çok yüksek olsa da 70 Demokrat ve 21 Cumhuriyetçi yasaya hayır oyu verdi. Hayır diyen Demokratların başını tabii ki sol ilerici kanat olarak tanınan Alexandria Ocasio-Cortez ve İlhan Omar gibi isimler çekti. İşin şaşılacak kısmıysa Trump’a yakınlığıyla bilinen Marjorie Taylor Greene ve Matt Gaetz gibi politikacıların da hayır oyu vermesiydi. Trump’ın kampüs olaylarına tepki göstermesine rağmen bu 21 Cumhuriyetçi yasanın çıkmasına karşı durmuşlardı.
Kongrenin dışına çıkıldığında ise muhafazakar çevreler bu 21 Cumhuriyetçinin çekincelerine ortak olduğunu belirtiyor. Asıl sorun yasadaki tanımlarda geçiyor. Bu yasayla birlikte antisemitizm tanımına; “ABD kongre üyelerini İsrail’e çalışmakla suçlamak, İsrail devletinin varlığını sorgulamak ve Hz. İsa’yı Yahudilerin öldürdüğünü söylemek” gibi başlıklar eklendi. Yani, muhafazakarlara göre bu yasayla İncil bile “antisemitist” bir metin olarak tanınacaktı.
İşte bu şekilde evanjelist olmayan Hristiyanlar ve Yahudiler arasındaki artan gerilim başka bir seviyeye tırmanmış oldu. Sağcı gençlik örgütü Turning Point USA lideri Charlie Kirk’ten tutun son dönemin popüler gazetecisi Tucker Carlson’a, bir çok ünlü muhafazakar “ABD’de İncil yasaklanıyor!” diye paylaşımlar yaptı.
7 Ekim’den bu yana ABD’deki muhafazakar çevreler ufak çaplı bir iç savaş yaşıyorlar. İsrail destekçileri bir tarafa, yabancı bir ülkeye sınırsız destek verilmesine karşı çıkanlar bir tarafa dağıldı. Donald Trump için ise bu daha çok karmaşa yaratıyor. Neticede Biden hükümeti ciddi anlamda zor durumda kaldı. Kampüslerde karşı karşıya gelen sağ ve sol grupların hep birlikte Biden’a hakaret ederken videoları ortaya çıktı. Biden, hem partisindeki Yahudileri hem de seçimin kaderini belirleyecek Müslüman grupları tatmin etmeye çalışıyor.
Trump’ın böyle bir sorunu yok ancak kitlesindeki dini sürtüşme büyürse o da zor kararlar almak durumunda kalacaktır. Şu an için damadı Yahudi olan Trump’ın İsrail desteğinden başka bir tutum alması pek olası değil. Tabii ki Trump pragmatist yapısıyla bilinen bir siyasetçidir. İsrail desteğinin kendisine zarar getireceğini düşünürse ısrarcı olmaz. Seçime kadar ABD’deki politik durumun nereye evrileceğini izleyip göreceğiz.