34,6363
36,3622
2.930,58
(ANKARA) – CHP’nin, “Üniversitelerde yaşanan antidemokratik yönetim süreçlerinin, öğrencilerin haklarına ve üniversitelerin özerkliğine etkilerini belirlemek için” TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinin öne alınması önerisi, Genel Kurul’da AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, ODTÜ Bahar Şenliği’ne yönelik kısıtlamalara dikkati çekti, Taksim Meydanı’nın işçilere emekçilere açılmasını istedi.
CHP’nin, Türkiye’deki üniversitelerde yaşanan antidemokratik yönetim süreçlerinin üniversitelerin iç işleyişine, öğrencilerin haklarına, eğitim kalitesine ve üniversitelerin özerkliğine etkilerini belirlemek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesinin diğer önerilerin önüne alınması önerisi TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. Önerinin gerekçesini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp şunları kaydetti:
“KENDİ 28 ŞUBATINIZI, KENDİ ZULMÜNÜZÜ YARATTINIZ”
“ODTÜ’lüler herkesin herkese öğretecek bir şeyi olduğuna duydukları inancın ifadesi olarak birbirlerine ‘Hocam’ hitabıyla seslenir. Ancak ‘Hocam’ hitabı bizlere, ‘Tüm fikirlere, düşüncelere, yaşam tarzlarına, etnik, mezhepsel, inançsal ve cinsel kimliklere saygılı olmanın; farklılıklarla birlikte yaşamanın önemini de anımsatır. Sinan Cemgil’den miras ‘Hocam’ hitabında çoğulculuk; insan hakları ve demokrasiye, bilime, kendisi gibi düşünmeyenlere saygı gösterme ilkesine bağlılık vardır.
Şimdi ODTÜ öğrencileri, yani hocalarımız yaklaşık 10 gündür başta ODTÜ’nün kayyumlaşmış rektörüne ve tüm Türkiye’ye ders niteliğinde bir hak mücadelesi örneği veriyor. Çünkü rektörlük güvenlik ve çevre sorunları gerekçesiyle, yaklaşık 35 yıllık ODTÜ Bahar Şenliği’nin süresini kısaltma, Devrim Stadyumu’nu öğrencilere yasaklama kararı aldı. Öğrenciler de rektörlük kararına karşı anayasal haklarını barışçıl bir şekilde kullanıyorlar. İstedikleri özetle şudur: ‘Bahar Şenliği ve Devrim Stadyumu’nun şenliğin ana sahnesine evsahipliği yapması ODTÜ’nün tarihsel ruhunu yansıtmaktadır. Dolayısıyla gerekli önlemler alınmalı, sağlanacak işbirliğiyle şenlik ile stadyum birbirinden kopartılmamalıdır.’ Çankaya Belediyemiz, kimi endişeleri de ortadan kaldıracak bir diyalog süreci başlatmışken, rektörlük öğrencilerin taleplerine ilişkin olumlu bir adım atmıyor. ODTÜ’de yaşanan bir özgürlük sorunudur. Siyasi rektör atamalarıyla; ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nin de aralarında olduğu bazı üniversitelerin, akademik ruhu, kimliği, birikimi yok edilmek isteniyor. Üniversiteler, insan haklarını, kadın- erkek eşitliğini, hukukun üstünlüğünü, bilimi savunması gereken kurumlar olarak öne çıkmalıdır, siz bunları tamamen ortadan kaldırdınız, yetmiyor daha fazlasını istiyorsunuz. Bir nevi kendi 28 Şubatınızı, kendi zulmünüzü yarattınız.
“ODTÜ BAHAR ŞENLİĞİ VE MÜLKİYE İNEK BAYRAMI ÖZGÜRLEŞSİN, TAKSİM EMEKÇİLERE AÇILSIN”
ODTÜ, Boğaziçi, Ankara Üniversitesi gibi üniversiteler; insana, doğaya ve demokrasiye sahip çıkmaya devam edecek; bilimsel araştırmalarıyla Türkiye’nin yüz akı olmaya devam edecektir. ODTÜ rektörünün yasak gerekçeleri, mevcut siyasi iktidara yönelik de bir girişimdir; görmüyorsunuz. Rektör, yasak kararıyla, ‘AK Parti iktidarı ülkeyi öyle bir noktaya getirdi ki 34 yıldır sağlanan şenlik güvenliğini ve kampüs temizliğini bu yıl sağlayamam’ diyor; farkında değilsiniz. ODTÜ Bahar Şenliği kapsamında Devrim Stadyumu yasaklanıyor. Mülkiye’nin yaklaşık 80 yıllık ‘İnek Bayramı’ yasaklanıyor. Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına kapatılıyor. Yasak kararlarını ‘Güvenlik, toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılık’ gibi gerekçelerin arkasına sığınarak alıyorsunuz. ODTÜ Bahar Şenliği ve Mülkiye İnek Bayramı öğrencilerin isteklerine ve geleneklere uygun şekilde özgürleşsin, Taksim Meydanı işçilere emekçilere açılsın.”
CHP’nin grup önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman da şunları dile getirdi:
“ÜNİVERSİTELER KİMSENİN GÜÇ GÖSTERİSİ İÇİN BİR SAHNE DEĞİLDİR”
“Üniversiteler bilginin merkezi, özgür düşüncenin kalesidir. Ne yazık ki son yıllarda üniversitelerimiz iktidarın baskıcı politikaları altında ciddi engellerle karşılaşmaktadır. İktidarın keyfi atamaları, ifade özgürlüğünün kısıtlanması baskıcı politikalarının enstrümanlarından sadece bazılarıdır. Sorgulama, düşünme, konuşma üniversitelerde özgürce yapılmayacak da nerede yapılacak? Üniversiteler kimsenin güç gösterisi için bir sahne değildir.”
İYİ Parti Grubu adına söz alan Edirne Milletvekili Mehmet Akalın da şöyle konuştu:
“ATAMALARIN LİYAKAT ESASINA DAYALI YAPILMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTA”
“Ülkemizde her alanda yaygınlaşan kayırmacılık üniversitelerde de endişe verici boyutlara uzanmıştır. Üniversitelerde otorite diye bahsedilen olgunun faşizmi çağrıştıran siyasal bir rejim olduğunu gözler önüne sermektedir. Üniversitelerde ideolojik yaklaşım ve nepotizm bilimin önüne geçmekte. Dünyadaki en iyi 500 üniversite sıralamsında Türkiye’den yer alan üniversite sayısı yok denecek kadar azdır. Rektör ve diğer yönetici atamalarının siyasi ve sadakat esasından uzak liyakat esasına dayalı yapılması büyük önem taşımaktadır.”
DEM Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Özgül Saki de şunları kaydetti:
“BELLİ ÜNİVERSİTELERE KARŞI AKP’NİN SALDIR POLİTKASI İZLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
“Çok kapsamlı sorunları var üniversitelerin. Akademik, demokratik, özerk olmayan üniversite üniversite olamaz. Üniversiteler rektörlerin değil öğrencilerindir. Demokratik üniversiteye ilk darbe YÖK’ün kuruluşuyla oldu, YÖK’ün derhal kaldırılması lazım. Kayyum rektör dönemine girdi uzun süredir üniversiteler. Belli üniversitelere karşı AKP’nin saldırı politkası izlediğini düşünüyoruz. Üniversitelerden ellerinizi çekin. Barış İçin Akademisyenlerin haklarını geri verin.”
CHP Grubu’nun önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.