34,5768
36,4028
2.971,93
DİSK, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’ndaki İşçi Bayramı kutlamaları sırasında katledilenleri bugün Kazancı Yokuşu’nda andı.
Anmada, “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız”, “Taksim, 1 Mayıs alanıdır”, “1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür” ve “Biji yek gulan” sloganları atıldı. 1977’de hayatını kaybeden 41 kişinin ismi okunarak hep bir ağızdan “Burada” denildi. Açıklamaya CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
“BÜTÜN TÜRKİYE’DE ALANLARDA OLACAĞIZ”
Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs günü alanlarda, meydanlarda olacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“1 Mayıs’ta alanlarda olmak zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzenin çarklarını durdurmak ve bu düzene hayır demek için irademizi ortaya koymaktır. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak, gelirde adalet, vergide adalet mücadelemizi, irademizi büyütmektir.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak, bugün İMF’nin alkışları arasında kemer sıkma politikalarıyla krizin bütün yükünü işçiye, emekçiye, halka yüklemeye çalışan politikalara dur demektir. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak emeklileri açlığa mahkûm eden, emekliliği bir hak olmaktan çıkartan politikalara dur demektir.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak, işsizlikle geleceği karartılan gençlerimizin iradesini büyütmek; her gün eşitsizlikle, ayrımcılıkla, şiddetle boğuşan kadınların özgürlük mücadelesi demektir. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak, bir kişinin ağzından çıkan sözün kanun sayıldığı, demokrasinin tüm kırıntıların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bu düzeni ortadan kaldırma iradesi, değiştirme iradesi demektir. O nedenle bütün Türkiye’de 1 Mayıs’ta alanlarda, meydanlarda olacağız.
“DÜNYADAKİ 1 MAYIS’IN SİMGESİ TAKSİM MEYDANI”
Bu ülkede, bu topraklarda hatta bütün dünyada 1 Mayıs’ın bir simgesi var. Emeğe saygının bir simgesi var. O da bulunduğumuz bu Taksim Meydanı. Taksim Meydanı, 1977’den beri yüreğimizdeki yaradır.
Taksim Meydanı, yeniden kapatılan, yasaklanan 2013 yılından beri en büyük hasretimizdir. İşte o nedenle bu 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda, 1 Mayıs meydanında olmak için kararlılıkla mücadelemizi ve 1 Mayıs çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Biliyoruz ki 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak, biraz önce burada isimlerini tek tek andığımız ve her yıl ama her yıl yüreğimizin en derin yerinden ‘yaşıyor’ diye haykırdığımız yoldaşlarımızın aziz hatırasına sahip çıkmaktır.
Bu tarihsel ve güncel anlamıyla Taksim Meydanı’nda olmak ekmektir, adalettir, hürriyettir, bu ülkenin geleceğine, memlekete sahip çıkmaktır. Bu tarihsel güncel haklılığımızın yanı sıra verdiğimiz mücadeleyle, hukuksal kazanımlarımızla da birlikte, yani hem Avrupa mahkemelerinin hem Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlarla 1 Mayıs’ta Taksim’de olma irademizi ortaya koyuyoruz. 1
Mayıs’ta işçi sınıfının Taksim’de olmasını engellemek, her şeyden önce hukuk tanımazlık olur. Bütün dünyada işçiler, 1 Mayıs’ı kendi belirledikleri meydanlarda, kentlerin en merkezi meydanlarında kutlama hakkına sahiptir.
“İRADEMİZİ ORTAYA KOYUYORUZ”
O nedenle biz de 1 Mayıs’ımızı Taksim Meydanı’nda kutlamak için bu irademizi ortaya koyuyoruz. 1 Mayıs sabahı hepimiz kalkacağız ve yola düşeceğiz. Bir elimizde karanfillerimiz, bir elimizde de Anayasa Mahkemesi kararını alacağız ve yola düşeceğiz. Bütün halkımıza bu Anayasa Mahkemesi kararını, mahkeme kararlarının da verdiği haklılığı anlatacağız.
Öyle sembolik olarak falan değil, tam da bu kararda yazdığı gibi her bir işçinin bu hafızayı, bu ortak değeri gelecek kuşaklara taşımanın bir görev ve sorumluluk olduğu bilinciyle Taksim’e doğru yola çıkacağız.
1 Mayıs sabahı bütün işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri; 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak isteyen herkesi bir elinde karanfil, bir elinde bu mahkeme kararıyla Taksim’e yürümeye çağırıyoruz. Engeller karşısında da bizi engellemeye çalışanlara bu kararı gösterip hukuka saygılı olmaya, emeğe saygılı olmaya çağıracağız.
Biliyoruz ki Anayasa Mahkemesi kararlarına sahip çıkmak, anayasaya sahip çıkmaktır, anayasal düzene sahip çıkmaktır, memlekete sahip çıkmaktır. Anayasaya sahip çıkmak, dün olduğu gibi bugün de herkesten daha fazla Türkiye işçi sınıfının görevidir. O nedenle 1 Mayıs sabahı bütün işçileri, emekçileri, bütün sınıf kardeşlerimizi göreve çağırıyoruz.
1 Mayıs günü bütün Türkiye’de en kitlesel, en coşkulu, en kararlı hâlimizle alanlarda, meydanlarda olacağız. Yan yana geleceğiz, omuz omuza vereceğiz ve insanca yaşama umudumuzu ve direncimizi 1 Mayıs’ta hep birlikte büyüteceğiz.
İstanbul’da da iki koldan DİSK, TMMOB ve TDB olarak Saraçhane Meydanı’ndan, KESK ve TTB olarak diğer tüm dostlarımızla Beşiktaş Meydanı’ndan toplanarak Taksim Meydanı’na yürüyüşe geçeceğiz.”
“TAKSİM MEYDANI HAFIZADIR”
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da halkın yoksulluğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yoksulluğumuzun sebeplerini iktidar sürekli manipüle ediyor. Bugün de mülteci düşmanlığını öne çıkartıyor ama biz, yoksul emekçiler biliyoruz ki, yoksulluğumuzun sebebi yoksul mülteciler değil. Onların da bizlerin de yoksulluğunun sebebi yoksulluk, rant ve savaş politikalarıyla, savaş düzeni üzerine kurulmuş ekonomik politikalar sebebiyle bizi yoksulluğa mahkûm eden siyasal iktidarlardır. Bugün bütün emekçiler, yan yana gelerek yoksulluğumuzun sebebi olan bu siyasal iktidarlardan hesap sorma vakti olduğunu söylüyor. Taksim Meydanı işçiler için, emekçiler için bir hafızadır aynı zamanda.”
“KATLİAMIN SORUMLULARI, SONRAKİLERİN DE MÜSEBBİPLERİDİR”
TMMOB Başkanı Emin Koramaz, o gün katledilenleri saygıyla anarak “Ülkemiz tarihi katliamlarla, acılarla yüklü. Bundan 47 yıl önce bu meydanda aramızdan onlarca arkadaşımızı aldılar. Sonraki yıllarda binlerce canımıza kıydılar. Hâlâ canlarımızı almaya devam ediyorlar. Herkes biliyor ki, 1 Mayıs 1977 katliamının sorumluları emperyalizm ve onun yerli iş birlikçileridir. Amaçları, Türkiye’de o dönem yükselen solun, işçi sınıfı hareketinin, devrimci hareketin önünü kesmektir. 1 Mayıs 77 katliamının sorumluları, sonraki yıllarda yaşanan katliamların da müsebbipleridir” dedi.
“HEPİMİZİN BU MEYDANDA ÖZGÜRCE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMESİ GEREKİYOR”
TTB Merkez Konseyi Şebnem Korur Fincancı da “Tüm hekimler adına biz, en başından beri yaşamdan yana, yaşatmak istediğimizi haykıranlar olarak 1 Mayıs’ta da birlik için, mücadele için dayanışma içinde bir arada olmayı sürdürüyoruz. Nasıl ki 41 yoldaşımızı anıyorsak ve bu meydanda her yıl onların anısını dile getirip burada yanı başımızda olduklarını, aramızda olduklarını haykırıyorsak bu bellek mekanının da 1 Mayıs meydanı olarak tescillenmesi ve hepimizin bu meydanda özgürce emek mücadelesini sürdürmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“EMEĞİ SÖMÜRÜLEN DİŞ HEKİMLERİ İÇİN BURADA OLACAĞIZ”
TDB Başkanı Tarık İşmen, “Emeğin yanında olduğumuz için 1 Mayıs’ta burada olacağız. İşçileştirilen diş hekimleri için burada olacağız. Emeği sömürülen ve emeklilikte sürünmeye mahkûm olan diş hekimleri için burada olacağız. Tüm Türkiye halkları için burada olacağız” diye konuştu.
“İNSAN ANCAK DAYANIŞMAYLA KURTULACAK”
Açıklamaların ardından Kazancı Yokuşu’na karanfiller bırakıldı. Şişhane’de yapılacak anma için ise polis, İstiklal Caddesi’nden yürünmesine izin vermedi. Tarlabaşı üzerinden yürüyen kalabalığın slogan atması da engellendi.
1989’un 1 Mayıs’ında öldürülen Mehmet Akif Dalcı için Şişhane’de yapılan anmada konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Nergis Erdoğan, “İnsan kurşunla, roketle, topla, tüfekle değil; ancak ve ancak dayanışmayla kurtulacaktır. Daha eşit ve adil bir dünya ancak bununla mümkün olacaktır. Geçen yıldan bugüne baktığımda Kazancı Yokuşu’nun başında tek başınaydık arkadaşımla birlikte karanfil koyarken. Bugün yüzlerce kişiyiz. 1 Mayıs’ta umarım binlerce, on binlerce olacağız” dedi.