34,6369
36,3447
2.920,72
Hüseyin VATANSEVER
Tüketildiğinden daha yüksek oranda doğa tarafından yenilenen kaynaklardan elde edilen enerji yenilenebilir enerji olarak tanımlanıyor. Güneş ışığı, rüzgâr gücü, hidrolik enerji ve jeotermal enerji gibi kaynakların yanı sıra biyokütle de yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alıyor.
Hâlihazırda kullanılan kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıt kaynaklarının oluşması yüz milyonlarca yıl alabiliyor. Enerji üretimi aşamasında çoğunlukla yanma işlemi ile kullanılan fosil yakıtlar, karbondioksit başta olmak üzere birçok sera gazının atmosfere salınımına neden oluyor. Bu bakımdan yenilenebilir enerji kaynakları enerjide dışa bağımlılığı azaltırken kaynakların çeşitlendirilmesine katkı sağlıyor ve daha temiz bir alternatif oluşturuyor.
Küresel %100 Yenilenebilir Enerji Platformu girişimi ile 2019’da başlayan Dünya Yenilenebilir Enerji Günü (World REnew Day) farkındalığın artıyor olmasına karşı eyleme geçmekte görülen eksikliği vurgulamak amacıyla her yıl 22 Haziran’da kutlanıyor.
“Yüzde 100 yenilenebilir enerjiyi yeni normal haline getiriyoruz!” söylemi ile Küresel %100 Yenilenebilir Enerji Platformu, Dünya Yenilenebilir Enerji Günü kutlamalarına ön ayak oluyor.
Türkiye’de yenilenebilir enerji önemli paya sahip
Türkiye elektrik enerjisi tüketimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,2 oranında azalarak 328,9 TWh (Terawatt saat), elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 2,5 azalarak 326,2 TWh olarak gerçekleşti. Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasının sonuçlarına göre elektrik tüketiminin 2025 yılında 380,2 TWh, 2030 yılında 455,3 TWh, 2035 yılında ise 510,5 TWh seviyesine ulaşması bekleniyor.
Türkiye’de 2022 yılında elektrik üretiminin yüzde 34,6’sı kömürden, yüzde 22,2’si doğal gazdan, yüzde 20,6’sı hidrolik enerjiden, yüzde 10,8’i rüzgârdan, yüzde 4,7’si güneşten, yüzde 3,3’ü jeotermal enerjiden ve yüzde 3,7’si diğer kaynaklardan elde edildi. 2023 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla Türkiye’nin kurulu gücü 104 bin 672 MW’a ulaştı.
Türkiye’de elektrik enerjisi üretim santrali sayısı Mayıs 2023 sonu itibarıyla lisanssız santraller dâhil olmak üzere 12 bin 57’e yükseldi.
Mevcut santrallerin 751 adedi hidroelektrik, 67 adedi kömür, 361 adedi rüzgâr, 63 adedi jeotermal, 346 adedi doğal gaz, 9 bin 979 adedi güneş, 490 adedi ise diğer kaynaklı santraller olarak kaydediliyor.
Yenilenebilir enerji Türkiye için fırsat Düşünce kuruluşu
Ember tarafından hazırlanan ‘Türkiye Elektrik Görünümü 2023’ raporuna göre 2022’de Türkiye’de kömürden elektrik üretimi önceki zirvesine geri dönmüş olsa da bu durum yerli kaynaklara dönüş anlamını taşımıyor.
2010 yılında enerji üretiminde ithal kömür kullanım oranı yüzde 7 olarak kaydedilirken 2022’de bu oran yüzde 20’ye ulaştı ve 5,3 milyar dolar tutarında kömür ithalatı gerçekleşti. Enerji üretiminde kullanılan doğal gazın da büyük oranda ithal edildiği düşünüldüğünde artan enerji talebini karşılamakta yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin Türkiye için hem ekonomi hem de çevre açısından hayati öneme sahip olduğu görülüyor.
Aynı rapordaki değerlendirmelere göre Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisindeki istikrarlı artışa rüzgâr öncülük ediyor. Enerji üretiminin yüzde 11’ini rüzgârdan karşılayan Türkiye, G20 ülkeleri arasında ön sıralarda yer alıyor. Güneş enerjisinde yüksek potansiyeli olan Türkiye’nin yeni enerji planı, 2035 yılına kadar güneş enerjisi kapasitesini beş kat artırmayı hedefliyor.
Güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi ile birlikte yenilenebilir enerji kullanımı enerji ihtiyacını karşılamakta daha verimli çözümler sunacak. Son olarak yerli imkânlar ile geliştirilen ve enerji üretimine geçen yenilenebilir enerji santralleri, istihdama katkı sağlamakla ülke ekonomisine fosil yakıtlara göre daha düşük yatırımla büyük kazanımlar sağlıyor.