35,1804
36,7614
2.974,77
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İzmir Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi bahçesinde vergide adalet taleplerini dile getirmek amacıyla basın açıklaması yaptı. 21 şubat 2024 tarihinde aile sağlığı merkezlerinde her çarşamba günleri süresiz olarak başlatılan ‘vergide adalet istiyoruz’ eylemlerinin yedinci haftasında basın açıklamasını okuyan Ses İzmir 2 No’lu Şube İşyeri Temsilcisi Meltem Toklu, “Biz işçiler, emekçiler, emekliler, hekimler, diş hekimleri, hemşireler, ücretli çalışanlar yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlar karşısında her gün daha da yoksullaşıyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor. Enflasyonun altında ezilen ücret artışları dahi cebimize yansımadan vergilerle geri alınıyor. Türkiye’de vergi yükü giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına yıkılmaktadır. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozulmaktadır” dedi.
“GEÇİM MÜCADELESİ DAHA DA ZORLAŞMAKTADIR”
2024 gelir vergisi tarife dilimlerinin 30 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de “Gelir Vergisi Genel Tebliği” başlığında yayımlandığını ve yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi dilimi 110 bin TL olarak belirlendiğini ifade eden Ses İzmir 2 No’lu Şube Sekreteri Fatih Özbilgi ise vergi tarife dilimlerinin yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırıldığunı söyledi. Özbilgili, “Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır” dedi.
“ASGARİ ÜCRET İSTİSNASI VERGİDEN İNDİRİM DEĞİL, MATRAHTAN İNDİRİM YOLUYLA UYGULANMALIDIR”
Cumhurbaşkanının ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50 oranında artırma ve indirme yetkisinin olduğunu söyleyen Özbilgili, “Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir. Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır. Zenginin de fakirin de işçinin de patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Vergi Ödevi başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmünün yer aldığını hatırlatan Özbilgili, “Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için, gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır. Asgari ücret vergi istisnası vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır. Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır. İşverenlere sağlanan 5 puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır. Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır” dedi.
“VERGİDE ADALET TALEBİMİZ KARŞILANANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEKTİR”
Özbilgili, “Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınan, az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni için, gelirde, vergide ve memlekette adalet için sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte vergide adalet için talebimiz karşılanana dek mücadelemiz sürecektir” ifadelerini kullandı.